Bölüme geçmeden önce şunu belirtmek istiyorum:
Bu hikaye asianfanficste aynı isimle var. Fakat şu şekilde: Her bölüm olaylar başka birinin bakış açısından anlatılıyor. Yani Luhan anlatacaksa 4 bölümde bir oluyor bu... Ve ben bunu bu şekilde yazmak istemediğim için ilk bölümü Luhan'ın ağzından aldım. Bundan sonrakileri de öyle almaya çalışacağım. Fakat ileride birkaç bölüm (Tahmini 8) zaten tamamen bireysel bölümleri içerecek bunun haberini şimdiden verebilirim. Ama şimdilik kafama göre devam ediyorum.
Bu arada, hikaye yazarından da izin almışlığım var. %100 çeviri yapmadığım (çünkü yazar sadece geniş zamanda yazıyor ve maalesef grammar hatası aşırı fazla) ve kendime göre de birçok cümle eklediğim için hikayeye link koymadım. Yine de olur da isteyen olursa orijinal linki mesaj yoluyla gönderebilirim. İstemeniz yeterli.
Daha fazla tutmuyorum ve sizi bölümle baş başa bırakıyorum *-*
*********************
**LUHAN:
Bundan 7 yıl önce olanları düşününce, o zamanlar hayatımın en kötü zamanlarını yaşadığımı sanıyordum. Fakat öyle ya da böyle, bir şekilde güzel giden hayatımın o günlerden sonra bana cehennemi her gün tattıracağı hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu. Gerçekten o zamanlar çok güzeldi aslında her şey... Güzel gözlü, melek kalpli annem hayattaydı. Son partneri, bizim evimizde kalıyor ve bize babalık yapıyordu. Karnımızı doyuruyor, hepimize -en çok da bana- iyi davranıyordu. Bir betanın normalde olduğu gibi kibirli ya da kendini beğenmiş biri değildi yani. Beni sık sık kardeşlerimle birlikte gezmeye çıkarır, istediğimiz her şeyi alır, annemin daha önceki partnerleri gibi gözyaşı değil; gülümseme yeşertirdi yüzlerimizde.
Ama aslında, bunlara kanarak hepimiz aptallık etmiştik sadece. Bir gün annem, kardeşlerimi su çiçeği geçirdikleri için doktora götürdüğünde ve ben o adamla evde yalnız kalınca anlamıştık onun aslında ne kadar adi biri olduğunu...
Odama geldiğinde yatağımda sessiz bir şekilde kitap okuyordum. Önce yatağıma oturdu, sonra pijama şortumdan açıkta kalan bacaklarımı okşadı... Ürpermiştim ama aldırmamıştım da. Daha önce banyo yaptığımız bile olmuştu çünkü. Fakat o, beklemediğim şeyler yapmaya devam etti. Elini şortumun içine sokup kalçamı sıktığında bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını anlamıştım. Ona engel olmaya çalıştım... Yaptıklarının yanlış olduğunu, beni korkutmaya başladığını söyledim. O ise sadece "Çok güzelsin." diyerek üstüme abanmaya devam etmişti. Ağladım, beni öpmeye çalışınca ise penisine dizimi sertçe geçirip koşarak altından kaçtım. Kendimi sokağa nasıl attığımı, ağlayarak koşarken insanların bana yönelttiği garip bakışları ve ulaştığım hastanede "Anne!" diye feryat figan bağırdığım anları hiç unutmuyordum.
Olanları anlatmamın üzerine annem, ona bir kez bile yalan söylemediğim için bana inanmış, ne kadar sevse de o adamı evden kovmuş, sonra da şikayet etmişti. O zamanlar sistem en azından biraz daha adaletliydi de annemin şikayetini kabul etmişlerdi. Belki de el değmemiş, daha yaş limitini bile doldurmamış bir omegayı kirletmeye çalıştığı için engellemişlerdi, bilmiyorum ama yine de bir şekilde o adamı bizden uzaklaştırmışlardı. Ne olduysa ondan sonra oldu zaten. Girdiğim her ortamda kötü bakışların hedefi oldum. Hakaretlere uğradım, küfürlere maruz kaldım, ayıplandım ve dışlandım. Küçük bir kasabaydık biz. Biri bir şey duyarsa mutlaka herkese yayılıyordu. O adam benim onunla yattığımı söylediği için de o günden bugüne "kirlenmiş" olarak algılanmış, onları masum olduğuma bir türlü inandıramamıştım.
Olanları hatırlamak gözlerimin yine dolmasına sebep olunca Baekhyun durdurmuştu beni kolumdan tutarak. Görüşüm bulanık olsa da gözlerimden akan bir damla yaşla onu daha net görebilmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The List - HunHan 🍁
FanfictionYıl 2198... İnsan popülasyonu, nükleer savaşlar yüzünden giderek azalırken yerine başka bir tür evrilmeye başladı. Atalarımızın gerçekleştirmesi mümkün olmayan bazı yetileri, bizlerin bedeninde görülebiliyordu artık... Ve uzun bir süredir etnik, din...