İnsanı ayakta tutan neydi ? Bu kimimiz için sevgi, kimimiz için umut, bence ikisine de ihtiyaç duyarız. Ama insanı en çok hangisi yorar derseniz de bu umuttur. Bazı olmasını istediğimiz, yıllarca bekleyip arzuladığımız anı.. Her sabah umut ederek uyanmak ;inanmak, beklemek, belki de içimizde bunu bir nebze de olduruyordu böylesi..Ama zaman geçtikçe zorluyordu, dayanmak güç oluyordu. İçimdeki umut kırıntıları birer birer yok oluyordu artık.. Ama yine de her türlü daha güçlü biri olmayı başardım. Kimsenin beni anlamasına ihtiyaç duymadım. Gerekte yoktu zaten buna..Kimse kimseyi anlamış değil ki, sadece anlamış gibi yapıyor herkes.. Seni en iyi anlayan sen olmalısın ve sensin.Gerisi kuru bir gürültüden ibaret..
"Bazen içindeki sesleri susturamazsın, artık dayanılmaz bir hal alır, ama söyle onlara vazgeçmesinler, çünkü ayakta kalmaya devam etmelisin şimdiye kadar yaptığın gibi."
Her gün binbir türlü düşüncelerin arasında savaş veriyordum. Bu yorucu bir hal alıyordu. Sürekli umut içinde yaşamak, beklemek yoruyordu artık.. Yavaşça tükendiğimi hissediyordum. Ne zaman son bulacaktı bu hal ? Gerçekten bir sonu var mıydı? Evet vardı. Buna son verecek olan bendim. İzin vermeyecektim. Yoluma her şekilde devam edecektim, ama o parlak,huzurlu,yollardan geçmek için devam etmeliydim. Başka şansım yoktu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bazı Çığlıklar Sessizdir
Historia Corta"..Bazen kaybediyorum yolumu, kapanıyor tüm ışıklarım, sönüyor birer birer, umutlarım, arzularım.. Ama her seferinde yine o ışıkları açan tek ben oluyorum.. "