Son bulaşıklarıda yıkayıp kaldırdıktan sonra mutfaktan çıkıp salona girdi. Koltukta oturan kocasının yanına ilerlerken diğer eliyle büyük karnını tuttu. Sanki bebeği böyle daha güvenli olacakmış gibi.
Karnını ve belini tutup yavaşça oturdu. Bebeği 4,5 aylık olduğu için beli ağrıyordu ve biraz yavaş hareket ediyordu.
Jeongguk başını telefondan çekip ona gözlerini diken minik bedene baktı.
Jimin jungkook ona bakınca tatlı ve masum bir tebessüm ile karşılık vermeyeceğini bildiği halde dolgun pembe dudaklarına kondurdu.
"Kalk şuradan birazdan seulgi gelir."
Jimin dudaklarındaki tebessümü silip yerini hüzne bıraktı. Bu neydi şimdi. Seulgiden önce o gelmişti ama!
"Şey, belime ağrıyor ve bu kol- koltuk daha ra- rahat burada otursam nolur ki? Hem diğer koltuk rahatsız edici jeongguk "
Son derece basumca sormuş çekik gözlerini yine sevdiği adama dikti. Jeongguk mavi irislere sert bir şekilde bakmıştı.
"Sana kalk de-"
Tam o sırada evi gürültülü bir zil sesi doldurdu.
Jimin tam kalkacaken jeongguk onu sertçe durdurdu.
" zaten çok yavaşsın birde sevgilimi hamile hamile kapıda bekletme!"
İğrenerek bakmış ve kapıyı açmaya gitmişti. Jimin yine en ufak şeyde gözlerinin dolmasına engelleyememişti.
Gözlerini kucağındaki ellerine dikti.
" ahh hayatım çok yoruldum bugün. Biraz dinleneyim."
Seulginin sesiyle başını kaldırıp salona girmekte olan ikiliye baktı. Jeongguk seulginin beline sarılmış seulgi ise yanağına bir öpücük kondurmıştu. İstemeden imrenmişti bundan, çünkü neden olmasın? O da çok isterdi kocasıyla böyle olmayı fakat kocası onu sevmiyordu. Hayat ne olurduki bir kere ona gülseydi.
" Jimin kalk şuradan diğer koltuğa geç yoruldum zaten belim ağrıyor."
O sırada jeongguk jiminin yanına oturmuş ve sinirli gözlerini başını eğmiş, dudaklarını büzmüş ve kucağındaki eliyle oynayan jimine dikmişti.
" Kalksana şuradan! Diğeer koltuğa geç!"
Jimin aniden bağıran ondan kalıplı beden yüzünden irkilmişti.
" Ama benim belim ağ- ağrıyor."
Yine dudakları büzülü haliyle elleriyle oynuyorken jeongguk kolunu sıkmasıyla ufak bir çığlık atmıştı. Küçücük bir şeyde canının bu kadar narin olmasına lanet etti. Kesinlikle moraracaktı.
" Sağır falan mısın?! Şu koltuğa geç sevgilim zaten 7 aylık hamile."
" üff kalk jimin ya ayakta kalmaktan yoruldum."
Aniden ortaya atılan seulgiye kısa bir bakış atıp elini karnına koyup yavaş bir şekilde ayaklandı ki öne savrulmasıyla zar zor dengede durabildi.
Korku ve endişe dolu gözlerle onu iten jeongguka bakmıştı.
" Niye böyle yavaş hareket ediyorsun! Ayakta duramıyor yorgun işte aptal mısın!" ( göt lalesi sövün lean kdmeo)
Jimin yanaklarından süzen yaşı minik parmaklarıyka silip sarılarak oturan ikiliye bakıp kısa şortunu düzeltip yavaşça diğer koltuğa oturdu. (Ehe yine femjm)
Hıçkırmamak için yine dudaklarını dişledi.
Bir kere zaten yorgun olan jimindi, bütün gün evi temizleyip, yemek vs. Şey yapmıştı fakat seulgi sadece alışverişe gitmişti. Adalete bak pehh!
" Eee neler yaptın bugün?"
"Imm biraz alış veriş yaptım hayatım ama gerçekten çok yoruldum ben."
Jimin cesaretini konuşturup ikiliye söylendi.
" Banada ev işlerinde yardım etseniz ne olurki? Sen sadece alış veriş yapmışsın fakat ben tüm gün evi temizleyip, yemek vs. Birçok şey yaptım. Burdan hiçte yorulmuş gibi gözükmüyorsun?"
Seulgi sinirle jeongguka dikmiş ve kaşlarıyla jiminin işaret etmişti.
"Oppa~bana hamile halim ile iş mi yaptıracaksın?"
" Bende hamileyim fakat buna rağmen yapıyorum."
Jimin göz devirip söylendi.
" Oppa~ şuna bir şey söyle yapmazsa yapmasın ne yapalım."
Jimin sinirle yine göz devirmişti.
" Ne yapayım o zaman! Kendiniz yemekleri yapın o zaman!"
" Kes sesini jimin! Yapmazsan yapma!"
" tamam o zaman bende seulgi gibi hiç birşey yapmayayım sadece gezip dolaşayım. "
" Ne yaparsan yap!"
Jimin bu cümleyle istediğini yapıcağını söylemiş ve üzerini değiştirip aşağı inmişti. Kısa bir koyu lacivert sort üstüne ise kırmızı tişört giymiş belkide üşür diye kor şortunun aynı renginde ceket giymişti.
Beyaz ayakkabılarıyla salondaki koltuktaki ikiliye bakmış ve kendi oturduğu koltuktakan telefonunu aldı.
Jeongguk dilini yanağında gezdirip gözlerini çıkmak üzere olan jimine sert bir şekilde dikti.
"Jimin? Böyle çıkmayı düşünmüyorsun değil mi?"
Pofuduk yanaklı, ellerini pembe saçlarından geçirmiş tek kaşını kaldırmıştı.
" Ne zamandır seni ilgilendiriyor kookie? İstediğimi giyerim. Ya da dur etkilendinmi?"
Muzipçe sırıtmış yüzünde tatlı bir ifade nitelikteydi.
Boş bakışlarını dili yanağında olan jeogguka çevirmiş sonra omuzındaki çantasına telefonunu ve cüzdanını koyduktan sonra kocasına inat değilgerçekten (!) Kalçasını kıvırtarak çıkmıştı salondan.
18 yaşındaki minik (?) Kardeşi yoongiyi arayıp birşeyler almak istediğini söyleyip buluşmak üzere çıkmıştı.
Lovely
.
•
●Öhöm öhöm ehehe yeni kitabıma öncelikle hoşgeldiniz ;)))
Oy ve yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin biz sizin için boşu boşuna saatlerimizi verip yazmıyoruz değil mi? Neyse.
Jikookla kalın~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JİKOOK | Mpreg
Fanfictionjeon jimin saf ve masumdu. Jeon jeongguk ise şerefsizdi. 🐰🐣