Bölüm 2

13 1 0
                                    

Selam 🌟

Keyifli okumalar ❤️

Şiş gözlerimi kapalı bir halde tutmaya devam ederken yumuşak yatağımda yuvarlanmaya başladım. En sevdiğim şeylerden biriydi. Biraz daha kendi halimde tepindikten sonra kollarımı kaldırıp gerinirken telefonumun zil sesi ile kaşlarımı çattım. Kim arıyordu ya sabahın köründe?

Telefonu kapalı gözlerimle aramaya başlarken bir kaç şeyin yere düşmesini umursamadan açtım.

"Kimsin? Umarım sabahın köründe aramanın mantıklı bir sebebi vardır?" yeni uyandığım için çatlak çıkan sesime aldırmadan cevabımı bekledim.

Gelen kahkaha sesi ile gözlerim aralanırken küfür savurdum.

"Toprak saat akşam beş kanka."

Telefonu hopörlere alıp kenarı koydum ve gözlerimi ovuşturmaya başladım.

"Yani?"

Hattan bir oflama sesi duyduğumda sırıttım. Arayan yapraktı.

"Kalk lan artık! Yaz ayısı. Serdar mangal yapalım akşam diyor. Toplanalım işte sen gelmezsen olmaz."

Mutsuzca çıkan sesimle onayladım.

"İyi. Akşam yedi gibi gelirim. Kimde buluşuyoruz?"

"Bizim evde. Gelirken içecek bir şeyler al sende. Ha birde şalgam almayı unutma."

Gözlerimi devirerek telefonu elime aldım.

"Şalgam serdar da kafa yapıyor. Yani bakarız."

"Lan al işte-"

Kapattım.

______

Dışarıda fırtına kopsa bile her zaman giyeceğim şortlarıma göz attım. Siyah yüksek belli şortu alıp, tişörtlere bakmaya başladım. Beyaz kapşonlu ve kısa kollu olanı alıp hazırlanmaya başladım. Siyah saçlarımı at kuyruğu yapıp kahküllerimi düzelttim. Makyaj olarak eyeliner ve bordo ruj sürüp bıraktım.

Ayakkabı olarak ne giyeceğime bakınırken en sevdiğim olan siyah converselerim gözüme çarptığında hemen elime alıp giyinmeye başladım. Üzerime hafif bir parfüm sıktıktan sonra telefonumu ve kulaklığımı alıp taktım. Tam o esnada
Yaprağın aramasıyla birlikte durdum.

"Söyle." şarkı dinleyeceğim için sabırsız çıkan sesimle konuştuğumda sinirli sesini işittim.

"Neredesin lan toprak?"

Toprağı küfür gibi kullanmasına karşılık alayla cevap verdim.

"Yoldayım lan yaprak."

"İnandık şu an göt. Şalgam almana gerek kalmadı eren aldı."

Yüzüm buruştuğunda sitem eder gibi konuştum.

"Ya erenin ne işi var mangal gecesinde ya?"

Hattın diğer ucundan ağzını eğe eğe konuşan kişinin eren olduğunu duyunca olduğum yerde dikleştim ve hemen kapıya yürüdüm.

"O özürlü fok balığı benim taklidimi mi yaptı? Onun ağzını yüzünü dağıtırım ha! Beni çıldırtmasın. Sizde niye beni kıl etmek ister gibi foku çağırıyorsunuz ulan? Bok yiyin gelmiyorum ben!"

Erenle cidden anlaşamıyordum. Çünkü anlaşmak istemiyordum o ayrıydı.

Ani sinirle yürümeyi kesip tekrar eve yürümeye başladığımda toprak konuştu.

"Şş beni sinir etme durduk yere gel şuraya. Adam akıllı oturup buluşalım dedik. Biz aramasak bizi aramıyorsun, biz plan yapmasak sen yapmıyorsun, bizden habersiz japonyalara kadar gitmişsin bizim haberimiz yokken bundan? Hadi her şeyi geçtim biz aradığımızda telefona bakmıyorsun. Şimdi de tam hepimizi ayarlıyorum gelmiyorsun öylemi? İyi gelme lan. Bundan sonra ararsan nah bulursun beni."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 27, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Deja Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin