-Gerçekler-

81 4 2
                                    

Gözümü açtığımda camın tamamen kan içinde kaldığını gördüm. Kalbimin atışları kulaklarıma vuruyordu. Şöför ani bir refleksle silecekleri çalıştırdı.

Cam silindiğinde Ömerlerin durumu iyi mi diye kafamı sağa çevirdim. Gördüğüm şey beni dehşete düşürdü. Hemen camın arkasında duran Ömer'in amcasıydı. Öyle fazla bi muhabbetim yoktu ama daha önce insan olarak gördüğüm birinin bana camın arkasından parçalanmış çenesiyle bakması alışabildiğimi sandığım bişey değildi.

O an herşey durmuş gibiydi. Sesler boğuk geliyordu ve gördüğüm görüntü hafif hafif kayıyordu.

Kendime geldiğimde etrafımda annem ve bi kaç tane tanımlayamadığım kişi vardı.

Önce bi ohh çektim. Sonra tam onlara rüya sandığım macerayı anlatacakken serviste olduğumu anladım.

Hiç uyanmamış olmayı diledim.

Hemen ayağa kalktım ve bana bakan meraklı gözler arasında "Noldu bana ?" diye sordum. Annem bana endişeli gözlerle bakıp"O şeylerin içinden geçerken kafanı çarptın." dedi.

Ömerlere ne olduğunu sormak üzereyken en arka koltukta Ömerin başını ellerinin arasına alıp ağladığını gördüm. Durumu anlamıştım ve hakkında konuşmak istemiyordum. Ayağa kalkmak üzereydim ki annem beni geri yerime oturttu ve "Başına darbe geldi. Otur, kan akışın düzelsin." dedi.

Onu dinleyecek zamanım yoktu. Hemen elini çekip ayağa kalktım.Tam ayaklarımın üzerine basacakken gözüm karardı ve tekrar yerime oturdum. Annem sözünü dinlemediğim için bozulmuş gibiydi.

Nereye gittiğimizi sordum. "Okula" diye bi ses duyuldu arka taraftan. Hafif yana eğilip yola baktım. Gördüğüm şey garipti çünkü yol bomboştu. Okula varabilme umudum arttı . O an aklıma okulun durumunun ne olabilceği aklıma geldi.

Okulun duvarları yaklaşık 30 metre ve 2 giriş kapısı var. Giriş kapıları sıkı tutuluyor ve ikiside demirden . İçerde eğitim binası kızlar\erkekler yatakhanesi olarak 3 bina bulunuyor. Okulda daimi kalan öğrenciler olduğu için güvenliklerin şimdiye kadar korumuş olduklarını düşündüm.

Okul zaten hapishane gibi biz sağlıklı bireyler bile kaçamazken zombilerin içeri girebilme ihtimalinin çok az olabilceğini düşündüm.

⌚⌚⌚⌚4 Saat Sonra⌚⌚⌚⌚

Okula yaklaşmıştık ve başımdaki ağrı azalmıştı. Şöför nerden girebilceğimizi düşünüyordu. En mantıklısının ana kapıdan girmek olduğuna karar verdi. Hastanenin yanından okula geldik. Okulun kapısının önünde 10larca ölü vardı. Şöför korna çalarak sinyal göndermeye çalışacaktı ki son anda onu durdurdum. Oynadığım oyunlardan bildiğim kadarıyla zombiler sese ve kokuya göre hareket ediyorlar. Yavaş yavaş gidersek hem anakapıdakilerin dikkatini çekmiş hemde üzerimize zombi çekmemiş oluruz diye düşünüp şöföre söyledim.

Beni onaylayıp frene hafifçe bastı. Okulun önüne yavaşça yaklaştık.

İçeriye baktığımda hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağı hakkında ki düşüncelerim kesinleşti. Karşımızda GERÇEKLER DURUYORDU....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bir Gamerın GünlüğüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin