Yine standart bir gün başlamak üzereydi benim için. Her gün aynı saatlerde kalk işe git, eve geri dön ve ertesi gün yine aynı şeyleri tekrarla.
Küçük bir kasabada kendi halinde yaşayan sıradan bir kızım iste. Ailemle yaşamayalı nerdeyse 7 sene oluyor. Sanırım ben 3 yaşındayken beni yan komşuya bi kac saate dönüncez diye bırakmışlar fakat o bi kac saatin ardından seneler geçmesine rağmen hala ortada yoklar. Onları bi sure aradım fakat daha sonra beni isteseler bulurlar diye düşünerek aramayı bıraktım. Ben hala aynı bıraktıkları binada ayni dairedeyim. Iyi ki Sam ve Linda benimle.
Annem ve babam beni Sam ve Linda'ya bırakmışlar ve hâlâ onlarla birlikte hayatıma devam ediyorum.
Onlar bana göre daha fazla batil inanca inanan ve daha titiz insanlar. Bunun icin dairelerimiz karşı karşıya fakat her animiz birlikte geçiyor.
Onlarda benim gibi yalnız yani bildikleri kadarıyla. Ama Ingiltere'de bi kac akrabalari olduğunu daha doğrusu yakın aile dostları olduklarını söylüyorlar surekli fakat daha onlardan hic birine rastlamadım. Bazen yaşlılık dan dolayı uydurduklarını bile düşünüyorum.
Gelelim bana .
Ben Rose.
23 yaşında siyah saclı kısa boylu ve mavi gözlü bir kız.
Kasabada bana en uygun iş olan dövmeci olan DD Tattoo da çalışıyorum. Burda işe başlayalı daha 2 hafta oldu aslında. Onun oncesinde kütüphanede çalışmıştım fakat yine fazla uzun süreli değildi.Bu gün de islerimi halletmek icin erken kalktim. Duşa girdim. Sac kıyafet derken saat 9 olmuştu bile. Hemen Linda'nın yanina gectim. Sam sabahları hic bir zman evde durmaz hep bi isi olduğunu söyler ve çıkardı. Yıllardır ne isi olduğunu hala ogrenemedim. Pekde merak etmiyorum açıkçası.
Linda'nın yanina gectigimde yine enfes poğaçalarindan yapmis oldugunu fark ettim ve hemen kahvaltimi yaptim.
Linda' nin her zman herseye olumlu yaklasan bi kişiliği vardir. Ona gore hic birsey sorun degildir. Ama bu gün garip birseyler var onda. Sanki biseyler dicekmis ama soyleyemiyo gibi. Gözlerinden anlaşılıyor zaten. Bakışları sanki bana bisey sora bende hemen anlatiyim tarzinda.
Gözlerini yanitsiz bırakmadım ve sordum bende " Lin bu gün sende biseyler var sanki he? " gözleri hemen gözlerimi buldu ve bunu bekliyodum dermis gibi bakti bana . Geç kalmadan hemen cevap verdi " Aslinda seninle bisey konusmam lazim Rose. Hem seninle hemde Sam ile ilgili." Anlamıstim en basindan beri biseyler oldugunu ama bu kadar ciddi oldugunu sanmamistim. Linda benle ciddi biseyler konusacagi zaman Rose derdi.
" Peki seni dinliyorum." Dedim ve karşısındaki sandalyeye kuruldum. Pek uzun olmayan ama bana gerçekden uzun gelen bi bakismanin ardından yavasca konuşmaya başladı " Bak Rose biz artik yaslandik ve sana karsi aramizda bir sir kalsin istemiyoruz. Her gecen gun bize daha yakin oldun ve artik kızımız gibisin. Sam ve ben yakinda kurula teslim olacağız. Bana kurul ne diye soracaksın biliyorum ama once dinle. Uzun zmandir ingiltereye gitme planlari yapiyoruz ve bunu en kisa zamanda gerceklestirecegiz sanirim. Ama once herseyi sana anlatmam lazim. " bi yandan ne sacmaladigini dusunurken bi yandan etrafda kafasini vurabilecegi bi yer olup olmadigina bakmaya basladim. Linda ilk defa boyle bi konuda benle konusuyordu ve gerçekden sacma bi konuydu. Ne demek kurul??" Ne anlatmaya calısıyosun Linda? "
Diye sorduğum da yine uzun bi sure beni inceledi ve verdiği cevap beni gercekden şaşırtmıştı." Rose uzun suredir bahsettiğimiz aile dostlarımız yakında burada olacak ve o zman biz gitmek zorunda kalacağız seni onlardan koruyamam. Sen benim küçük kizimsin ve seni onlara birakamam Rose. Ancak Sam onlarla bi anlasma yapmaya calisiyor ve yakinda burada olur. O zman herseyi tam olarak ogreneceksin güzel kızım. Şimdilik senden sadece yanımızda olmanı ve sana yardım etmemimze izin vermeni istiyorum."
Bu anlattıkları sacmaydi. Beni niye gelen kisilerden koruyacaklardi ki?
Bana ne zarar verebilirlerdi?
Daha fazla kafayı sıyırmadan Sam'in gelme saatine yakın evde olacağımı söyleyip işime gideceğimi söyleyip evden ciktim. Ne boktan bi isti bu böyle. Simdi bütün gün bunu düşünüp kafanda yorumla ve o küçücük olan beynini de yok et Rose.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEŞFEDİLMEMİŞ
Science FictionUzun zamandır takip edildiğinin ve izlendiğinin farkında değildi Rose.En çok güvendikleri bile aslında güvendiği kişiler olmadığını öğrenmişti.kime güvenebilirdi ki artık? Ian onun yaptığı herşeyden haberı vardı her zaman ona göz kulak olmuştu. Ama...