Bad Liar ¦ taennie

Bad

Parlak güneş, masmavi denizin üzerinde bir serap misali aydınlanıyordu. Bütün karanlıkları aydınlatmak istercesine parlıyordu ama ne yazık ki bu pek de mümkün değildi. Genç adam, boyası akmış ve boyamaktan da yıpranmış ıslak mavi saçlarını karıştırdı. Hava her zamankinden daha aydınlık ve daha güzeldi.

“Hadi ama Jennie, lütfen. Sadece bir kere.”

Genç adam sesini olabildiğince tatlı çıkarmaya çalışmıştı. Ne kadar çıkarsa tabii.

“Hayır Taehyung, hiç havamda değilim.”

Taehyung dudağını büzdü ve daha sonra aklına gelen fikirle yüzüne kocaman bir gülümseme yayıldı.

“Eğer benimle bir kere-” eli ile denizin ilerisindeki sarı dubaları gösterdi. “o dubalara kadar yarışırsan sana en sevdiğin dondurmayı alırım.”

Genç kız aldığı teklif ile hızlıca yerinden kalktı. “Tamam.” elini tehditkar bir şekilde oğlanın gözünün önünde savurdu. “eğer almazsan kendini öldü bil Taehyung.”

Oğlan gülümsedikten sonra kızın elini tuttu ve denize doğru çekti.

“Üç dediğimde tamam mı?” genç kız oğlanın cümlesini bitirmesini beklemeden suya dalmıştı ve yüzmeye başlamıştı.

Taehyung, Jennie'nin arkasından mızmızlanırken yüzmeye başladı.

“Çok yavaşsın Taehyung!”

Oğlan göz devirdi ve kızın arkasından bağırdı. “Ama hile yapan sensin.”

İkisi birlikte yüzerken kız çoktan dubalara varmıştı. Yüzündeki gülümseme ile hâlâ arkasından yüzen mavi saçlıya bakıp güldü. “Ne oldu Tae? Şu kadar kısacık bir mesafeyi yüzüp yoruldun mu?”

Kız cevap almak için denize baktı ama bir terslik vardı çünkü Taehyung denizin üstünde yüz üstü bir şekilde öylece yatıyordu. Kız ilk başta aldırmadı ve yavaş yavaş ona doğru yüzdü. “Şakanın sırası değil Tae. O dondurmayı her türlü alacaksın.”

Yine ses yoktu.

“Hadi ama, kalk artık. Korkmaya başladım.” Kız, oğlanın yanına vardı ve şu aptal şakayı son buldurmak için onu dürttü ama hiçbir yaşam belirtisi yoktu. Kız kısık çıkan sesi ile son kez oğlana seslendi, yine ses alamayınca onu hızlıca kaldırıp sırt üstü denizin üzerine yatırdı ve ayılması için yanaklarına vurdu.

Nefes almıyordu ve hiçbir yaşam belirtisi yoktu.

Kızın gözlerinden akan tuzlu inci taneleri oğlanın ıslak mavi saçlarına düştü.

“Uyan hadi, lütfen.” sonlara doğru kısık çıkan sesi kız bile zar zor duymuştu. Ne olduğunu kendi bile anlamamıştı. Taehyung çok iyi bir yüzücüydü ve bu su, boyunu bile aşmıyordu.

“Of, kızım şurada iki dakika uyutmuyorsun ya.” sitemkar bir şekilde çıkan ses kızı şaşırtmıştı. Hızlıca oğlana baktı. Taehyung otuz iki diş sırıtmış bir şekilde kıza bakıyordu. “Çok mu korktun?” alaycı şekilde çıkan sesi kızın sinirini bozmuştu. Hemen gözyaşlarını sildi ve kolunu oğlanın sırtından çekip suya doğru itti. “Sen varya çok çok çok kötü bir yalancısın! Ne kadar korktum senin haberin var mı? Seni aptal!”

Jennie sinirli bir şekilde kıyıya doğru yüzmeye başlayınca, mavi saçlı arkadan gülüp bağırdı.

“Harika bir oyunculuğum var kabul et.!”

Kız ne kadar ona sinirli olsa da söylediği şeye gülmeden edemedi.

“O dondurmayı her türlü alacaksın Tae.”

A,