Kraliyet Ailesi (HunHan)

#9

2728273873 yıl ardından gelebildim yeey
Bu hikayeyi nedensizce hemen bitirmek istiyorum o yüzden elimden geldiği kadar hızlı bitirmeye çalışcam şimdiden soyliyim
One shot yazdım gidip bakabilirsiniz ve bir hikaye daha yazmak istiyorum ve büyük ihtimalle Chansoo yazicam (çünkü arkadaşıma sözüm var)
Zaten beni takip edip hikayenin bildirimi gelir size

Şimdi iyi okumalar😝

~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~

Jongin: Mükemmeldiniz. Şimdi odalarımıza gidebiliriz

Herkes kafasını salladığında yavaş yavaş odalarına doğru gitmeye başlamışlardı. Kyungsoo, Baekhyun, Luhan içeri girmişti bile. Minseok tam içeri girecekken, Jongdae onu durdurup konuşmaya başlamıştı.

Jongdae: Minseok seni yarım saat sonra odamda bekliyor olacağım.

Jongdae gülümseyip gittiğinde Minseok sadece kafasını saklamakla yetinmisti.

Içeri girdikten sonra Minseok konuşmaya başlamıştı.

Minseok: Yarım saat sonra Prens Jongdae beni çağırıyor

Luhan kafasını salladığında herkes de onay vermişti. 10 dk geçmeden içeri bir görevli girip konuşmaya başlamıştı.

Adam: Xiao Luhan kim?

Luhan meraklı bir şekilde elini kaldırmıştı.

Adam: Luhan seni Prens Oh Sehun yanına çağırıyor 30 dk içinde hazırlanıp yanima gelsin dedi.

Adam mesajı verdikten sonra hemen odadan çıkmıştı. Luhan şaşkın bir şekilde bakarken 'neden çağırdı ki?' diye düşünüyordu. Minseok hazırlanıp tap çıkacakken Luhan onu durdurup konusmustu.

Luhan: Bekle bende hazırlanıp seninle çıkıcam.

Minseok kafasını sallayıp beklemeye başlamıştı. Kyungsoo ve Baekhyun yatakta oturmuş sadece ikiliyi izliyordu. Minseok Kyungsoo ile göz göze geldiklerinde, Kyungsoo gülüp konuşmuştu.

Kyungsoo: Sizi beklicez

Minseok kafasını salladığında, Luhan'da hazırlanıp gelmişti. Ikili görüşürüz diyip kapıdan çıkmışlardı.

Boş ve sessiz koridorda yürürken ikiside tedirgin bir şekilde sadece yürüyorlardı. Luhan dayanamayıp sormuştu.

Luhan: Acaba birsey mi yaptım acaba. Prens Sehun yoksa bana kizicak mi ay çok gerildim bak.

Minseok gülüp Luhan'a sarılınca, Luhan biraz olsa rahatlayıp nefesini düzene sokmaya çalışıyordu.

Minseok: Sakin ol birşey yapmadın. Belki sadece konuşmak istiyordur?

Luhan olumlu anlamda kafasını salladığında yollarını ayırmaları gerektiğini görüp birbirlerine baktılar. Luhan Minseok'a el sallayıp gittiğinde çok tedirgin yürüyordu.

-Minseok-

Minseok'ta birazcık gergindi ama aldırış etmemeye çalışmıştı. Kapısının önüne geldiğinde yavaşça kapıyı çalıp beklemeye başlamıştı. Jongdae 'gir' emri verince Minseok yavaşça içeri geçip kapının önünde beklemeye başlamıştı.

Jongdae yavaşça arkasını dönüp, Minseok'u görünce yüzünde gülümseme almıştı. Evet bugün onu sevdiğini soylicekti. Minseok onu kabul etmese bile saygılı olucakti. Minseok'a karşısına oturmasını söyleyip onu beklemeye başlamıştı.

Minseok yemek masasının karşısına oturunca,Jongdae konuşmaya başlamıştı.

Jongdae: Minseok seni buraya çağırmamın nedeni var ama şimdi acmicam sadece seninle şu anlık konuşmak istiyorum. Nasılsın?

Minseok gelen soru ile şaşırıp konuşmaya çalışmıştı.

Minseok: I-iyiyim, siz n-nasilsiniz?

Jongdae gülüp 'iyiyim' dediginde Minseok'ta aynı şekilde gülmüştü.

Yemek fastı geçtiğinde Jongdae koltuğa geçip oturunca yanına Minseok'un yanına oturması için çağırmıştı. Minseok yanına gelip oturduğunda Jongdae konuyu açıp konuşmaya başlamıştı.

Jongdae: Minseok artık konuyu acicam ama bundan sonra lütfen bana 'efendim, prensim' fln cümleler kurmani istemiyorum. Anlaştık mı?

Minseok gülüp başını sallamıştı. Jongdae hemen konuyu açıp konuşmaya başlamıştı.

Jongdae: Biliyorsun ki buraya zorla geldin bunu biliyorum. Şu an burada olmaktan mutlusu musun, üzgün müsün bilemem ama ben senin burada olmamdan mutluyum. Ve kararım kesinlikle değişmeyecek. Seni seviyorum. Seni tahmin edemiyeceğin şekilde seviyorum, seninle vakit geçirmeyi seviyorum, senin huylarını seviyorum kısacası senin herşeyi seviyorum. Senin fikrini bilmiyorum ama sonsuza kadar saygım olucak. Ama bilmeni istiyorum seni seviyorum.

Jongdae konuşmasını bitirdiğinde Minseok'un gözlerinin içine bakıyordu. Jongdae cevap vermiyeceğini anladığında, kafasını yere indirip gözlerinin dolmasına izin verdi

Minseok şaşkın şaşkın bakarken oda düşünmeye başlamıştı. Evet oda Jongdae'yi seviyordu ama yinede tedirgindi.
Minseok kesinlikle Jongdae'yi seviyordu onunla takılmayı, huylarını kısacası herşeyini seviyordu. Minseok hemen Jongdae'ye sarılıp konuşmuştu.

Minseok: Be-Ben de seni seviyorum.

Jongdae duyduğu şey ile kafasını sallayıp Minseok'un sarılmasına karşılık vermişti. Ikisi birbirlerinden ayrılınca, Jongdae ellerini Minseok'un yüzüne koyup konuşmuştu.

Jongdae: Teşekkür ederim.

Jongdae yüzünü yavaşça Minseok'a doğru yaklastırınca, Minseok'ta yavaşça yüzünü Jongdae'ye doğru yaklastirmisti.

Ikili dudaklarını birleştirince tutkulu bir şekilde birbirlerini öpüyorlardı. Jongdae elleri yavaşça Minseok'un beline doğru kayınca, Minseok'ta ellerini Jongdae'nin omuzlarına koymuştu. Ikili öpüşmelerini derinleştirince, Jongdae Minseok'u koltuğa yatırıp üstüne çıkmıştı. Minseok ayrılınca utanıp yüzünü saklamaya çalışmıştı. Jongdae gülüp konuşmaya çalışmıştı.

Jongdae: Uyumak ister misin sevgilim?

Minseok sevgilim kelimesini duyunca daha çok utanıp başını sallamıştı. Jongdae Minseok'u kucağına alıp yatağına götürmüştü bile. Jongdae örtüyü üstlerine çekince Minseok kafasını Jongdae'nin boynuna gömüp uyanmasını engellemeye çalışıyordu. Jongdae Minseok'un saçlarına öpücük kondurup yüzünü kendisine çevirmişti. Minseok'u kıpkırmızı gördüğünde gülüp dudaklarına birdaha yöltendiginde, Minseok dayanamayıp önce o dudaklarını bastırmıştı. Ikisi araya dillerinide katınca, Minseok daha fazla dayanamayıp ayrılmak istemişti. Jongdae anlamış olacak ki önce o ayrılıp Minseok'a bakmıştı. Minseok tekrar başını Jongdae'nin boynuna gomunce konuşmuştu.

Minseok: A-Artik uy-uyuya bilir m-miyiz?

Jongdae gülünce artık ikiside kendilerini uykuya teslim etmişti.

~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~ ~

-Luhan-

. . . . .

Bayagidir yazmadım kusura bakmayın sınavlarım fln vardı
Ama diğer bölümü hemen atmaya çalışacağım
Sizleri seviyorum ♥️♥️