Sevgi Uğruna Yaptıklarım

SUY-1

Kasım 2013, 10. Sınıf, İngilizce Sınavı
"Ben bunların hiç birini bilmiyorum ki!"
"Akşam sana binlerce kez çalış dedim, çalışsaydın."
Şuan en çok korktuğum dersin sınavını oluyorum. Hem korkuyorum, hem de çalışmıyorum.
Sınav kağıdı önüme gelir gelmez en yakın arkadaşım Pelin'e söylenmeye başlamıştım, onun ingilizcesi çok iyidir çünkü babası ile annesi ayrı ve babası İngiltere'de kadın doğum uzmanı olarak görev yapıyor. Pelin de annesiyle burada, Antalya'da yaşıyor. yazları babasının yanına tatile gidiyor, üvey kuzenleri ve kardeşleri ile vakit geçiriyor. Bu yüzden o sınavı takır takır yaparken ben sınav kağıdıyla bakışıyorum.
Gözlük kullanan bir insanim, sınav kağıdındaki yazılarda çok küçük anlayacağınız;
O-ku-ya-mı-yo-rum!!!
Öğretmenin yanına okuyamadığım kelimeleri sormaya gittim ve o an çok şanslı bir insam olduğuma karar verdim.
Öğretmen masasının üstünde cevap anahtarı duruyordu ve bir kaç bölümün cevapları görünüyordu.
Hoca sorduğum kelimeleri okurken bende cevapları beynime kazımıştım. Yerime geçince hepsini yazdım.
Tam o an da aklıma biri geldi, geçen yıl çıktığım çocuğun bir arkadaşı aynı zamanda adaşı, Cem.
Genelde cevapları ele geçirmeye çalışan, çalışkan insanlardan kopya isteyen sıradan bir çocuktu -şimdilik-.
Madem kendime yararım yok onun sınıfına çıkıp kapısı açıksa kaş göz ile kopya vereyim, nasıl olsa arkalarda oturuyor diye düşündüm ve kağıdı verip çıktım.
Üst kata, onların sınıfının olduğu koridora doğru gittim. Sınıfına yaklaşınca kapılarının kapalı olduğunu gördüm. Kantine inip zilin çalmasını ve Pelin'in çıkmasını bekledim.
Pelin çıkar çıkmaz sınavın ne kadar kolay olduğundan bahsedip durdu.
Hemen geliyorum deyip Cem'i aramaya başladım. En sonunda bizim yan sınıfta, tmlerin önünde kalabalık kızlı erkekli bir grupla konustuğunu gördüm ve yanına gittim.
Arkasına döndü ve çok tatlı bir şekide gülümsedi. Daha önce nasılda fark etmemişim bu kadar güzel güldüğünü? Ya ben ne diyorum ? Konuşsana maal!!!
Kendime gelip hemen konuşmaya başladım;
"Biliyor musun ne oldu? İngilizce hocasına soru sorarken bir kaç bölümün cevaplarını gördüm ama sınıfınızın kapısı kapalıydı veremedim cevapları."
"Hadi be! Hep açarlar ilk defa kapattılar tühh ya.. Neyse telefonum yok mu sende whatsappdan atsaydın keşke."
"Yok ki numaran. Olsa atardım."
"Hadi yaz bakalım o zaman." Dedi ve benim hikayem başladı...