Lei Yun müzayede bittiğinde, vip odadan çıkarak etraftaki insanların bakışlarını üzerine çekti.
Herkes bu genci değerlendirmeye başladı, üzerinde kırmızı şeritli siyah bir cübbe vardı, cübbe çok kaliteli ve pahalı görünüyordu.
"Zengin bir klanın genç mezhebi olmalı,"
"Başka şehirden geldiğine eminim."
"Yine de Yan Jia'ya bulaşmamalıydı, kesinlikle ölecek."
"Haklısın, gerçekten de ölecek."
Lei Yun insanların sözlerini duysa da, önemsemeden Tıbbi Bahçeden çıktı ve Tianzong şehrinin sınırına doğru yürümeye başladı.
Takip edildiğini hissetse de bozuntuya vermedi, yaklaşık 1 saat sonra, Tianzong şehrinin sınırında bulunan Deniz Ormanına ulaşmayı başardı.
Ormanın içerisine girdikten sonra ıssız bir köşede beklemeye başladı.
Neyseki çok fazla bekletilmemişti.
Ormanda büyük bir kahkaha duyuldu ve yaşlı bir adam ortaya çıktı.
"Ölüm yerini seçmişsin, velet." diyerek alaycı bir bakış attı, karşısındaki gence.
Lei Yun sırıttı ve elinde lacivert, yaklaşık 600 kilo ağırlığındaki kılıç ortaya çıktı.
Lei Yun'un elinde belirdiğinde, kudretli havası ortaya çıkmıştı.
Gök gürültüsü kılıcı ona ailesinin hediyesiydi, gök gürültüsünden beslenerek büyüyordu, Lei Yun kılıçla bağ kurma noktasına kadar gelmişti ve rahatça kullanabiliyordu.
Yaşlı adam Yan Jia, Lei Yun'un elindeki kılıca aç gözlü bir bakışa attı ve hızlıca gencin üzerine bir yumruk gönderdi.
"Öl!"
Yumruk Lei Yun'un bedenine ulaştığında kemik kırılma sesleri ortaya çıktı ancak, cübbesindeki tozu temizlemekten başka hiçbir şey yapamadı.
Yaşlı adam demire vuruyormuş gibi acıyla yumruğunu tuttu ve bağırmaya başladı.
Lei Yun, acıdan bağıran yaşlı adama karşı alaycı bir sesle konuştu. "Cübbem tozlanmıştı, temizlediğin için teşekkürler."
Yaşlı adamın gözlerini öfke ve korku bürüdü.
Lei Yun yetişim seviyesini gösterdiğinde ise öfke yerini sonsuz korkuya bıraktı ve hızlıca kaçmaya çalıştı.
Lei Yun 1 saniye içinde Gök Gürültüsü mührünü çizmeye başladı, bir gök gürültüsü duyuldu ve görkemli mühür patlayıcı güçle Yan Jia'nın üzerine geldi, bedenini ve ruhunu parçaladıktan sonra yok oldu.
Son anda, yaşlı adamın gözlerindeki yoğun pişmanlık görülebilirdi.
Yan Jia'dan geriye gümüş bir kolyeden başka hiçbir şey kalmadı.
Lei Yun elini gümüş kolyeye attıktan sonra, kolayca koruyucu oluşumu kırdı, her ne kadar ruh ustası olmasa da, altın okyanusa sahipti, böyle beceriksiz ruh oluşumlarını kırabilirdi.
Kolyenin içindekileri görünce memnuniyetle gülümsedi, 1.000.000 altını, birkaç bin yetişim hapını ve birkaç perşomeni kendi yüzüğüne geçirdikten sonra, garip, parlak taşı eline aldı.
Taşa eli değdiği anda, garip bir istek onu sardı, Göksel Ejder Kan Hattı harekete geçti ve taşın içerisindeki enerjiyi hızla yemeye başladı.
Ye Zhi, altın okyanusta bu görüntüyü gördüğünde biraz şaşırdı, "Göksel ejder kan hattı, bir aziz taşını bu şekilde yemek için gerçekten görkemli."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evrende Yükseliş - Dokuz Göksel Ejderha Tanrısı
FantasyBir anka ruh perisine, efsanevi bir iradeye, eşi görülmemiş yeteneğe ve dokuz göksel ejderhanın kanına sahip bir çocuğun göklerin bile eğildiği bir efsaneye dönüşme hikayesi. ••• Light novel şeklinde yazılmıştır. Küfür ve şiddet yer alacaktır.
