"Hayır hayır bu gerçek değil öyle değil mi"
Luciferın kolundan ayrılıp odama hızlıca yürüdüm kulaklarımda ses çınlıyordu.
"Okuldan atıldınız!"
Bu doğru olamazdı her şeyden önce bu kadar basit olamazdı.
Odama girdim ve çığlık atmaya başladım bağırırp çağırıp etrafta kırılacak ne varsa duvara fırlattım.
Mimi ve Adi hala partideydi.
Elime büyük bir vazo aldım ve sertçe duvara attığım sırada ani bir şekilde kapıdan Lucifer girdi.
Vazoyu çoktan atmıştım hemen yanında yüksek sesle kırılıverdi.
Tekrar yüksek sesle bağırdım ve arkama dönüp melek heykelini yıktım.
Lucifer benden bu kadarını beklemiyormuş gibi hayranlıkla ve şaşkınlıkla baktı.
Bu nasıl olabildi! diye sordum.
...
Cevap vermiyordu gözüm gözyaşıyla kaplanmıştı etraf artık yarı saydamdı, gözlerim kıpkırmızı olmuş gözlerinin en içine bakıyordum.
Hala cevap vermemesine daha da sinirlenip diğer vazoyu da duvara fırlattım, kılını bile kıpırdatmadı bağırıp saçlarımı yoluyordum. Elime küçük kırık vazo parçalarını alıp sıktım.
Çok kanamıştı artık göz yaşım bile yerinden çıkmış kanlı elime damlamıştı.
Zaman durdu gibi oldu sanki.
Hıçkırık*
Sakinleşmiştim ama hala ruhsuzdum oda darmadağın olmuş duvara yaslanmış elinden kan damlayan ben ve bana bakıp sessizce ağlayan Lucifer...
Hiç konuşmadı ve en sonunda yanıma çömelip çok üzgünüm diye fısıldadı ve kanlı elimi avucuna aldı, tekrar gözlerine baktım kıpkırmızı olan gözleri artık daha parlak ve göz yaşı doluydu. Bana gözünü kırpmadan bakıyordu. Gerçekten ne hissettiğimi anlıyor gibiydi ilk defa sıcakkanlı bakışları içime işlemişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Göklerin Sırrı
RomanceGÖKLERİN SIRRI GELİŞME AŞAMASINA DÜŞÜP MERAK İÇİNDE BIRAKTIĞINDA KENDİ KAFAMA GÖRE YAZIYORUM HİKAYE TAMAMEN KURGUDUR!