Lisa elimden tuttuğu gibi beni sürüklemeye başladı. Nereye götürüyordu beni? Her şeyin başladığı yer neresiydi? Aklımdan bu sorular sürekli geçip duruyordu. İçimdeki tartışma devam ederken şu sesleri duymaya başladım. Biz sahil kenarına gelmiştik. Beni iskeleye çıkarttı. İskelenin sonuna geldiğimizde bana döndü ve parlayan gözlerini benimkilerle buluşturdu. Güneş batıyordu ve dolunay göğe çıkmaya başlamıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana uzun bir süre baktı. Birkaç dakika geçtikten sonra konuşmaya başladı. Sesi çatlayarak geliyordu. - Her şey burada başladı... Gözlerini benimkilerden ayırdı ve gün batımına doğru dönüp konuşmaya devam etti. - Bana burada benden hoşlandığını söylemiştin. Biliyor musun ilk başta şaka yapıyorsun sanmıştım. Ama sonra ciddi olduğunu gördüğümde çok şaşırdım. Okulda Tzuyu gibi benden çok daha güzel kızlar varken Jeon Jungkook benden hoşlanıyor? Bu biraz garip bir durumdu. Ama sonra beni suda kurtardığın zaman ben de senden hoşlandığımı anladım. Sen anılarını kaybettiğinde ölmek istedim. Çünkü sensiz yaşayamazdım...
Konuşmasını bitirdiğinde bana hala bakmıyordu. Ama ben onun gözlerinin içine bakıyordum. O acı çeken gözlere. O sırada kolyesini gördüm. Bir saniye ben bu kolyeyi nerden biliyordum? Bunu düşünürken beynime çok büyük bir ağrı girdi. Çok fena zonkluyordu. Lisa'ya baktım hala bana bakmıyordu. Onu omuzlarından tutup kendime çektim. - Lisa Bana yardım et. Başım çok ağrıyor.Bir anda bütün bedenimin boşaldığını hissettim. En son duyduğum şey Lisa'nın adımı haykırışlarıydı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
