Gerçek hayattan bir kare

93 53 6
                                    

Yalnız kaldınız sanırsınız,

Biliyorum. Yalnız bırakılmışsınız,

Biliyorum. Ötesi yok. Ötesi var:

Yalnızlık Müziğin bile seni dinlemesidir.

Yalnızlık İnsanin kendine mektup yazması

Ve dönüp-dönüp onu okuması

Yalnızlığın da ötesidir.

----------
Hayatın gerçekleri herzaman acıdır.

Kalbini acıtır iliklerine kadar işlenir.

Eğer acı ile yaşamasan ölürsün.

Yaşarsanda ölüden bir farkın olmaz.

Çünkü..

Sen acılarınla yaşamayı öğrendiğin zaman

İçten içe o acı yaşamayı öğrenene kadar ölüsün

İçine büyük kalıcı yaralar bırakır.

Ve ölüden bir farkın olmaz.

Acıyla yaşamayı öğrenene kadar öldün.

Öldüğün kadar da acıyla yaşamayı öğrendin.

Derin nefes alıp dışardan camı izledim.

Yağmur yağıyordu öyle yağıyordu ki

Sanki kötü olan herşeyi temizlemek istermiş gibi.

Kalbi kirli olan insanları sonsuzluğa yolamak ister gibi.

Artık kaç kadın ağlayacak?
Kaç kadın öldürülecek?

Hiç kadın kalmayana kadar mı?

Yoksa hırsınız,gurununuz bitene kadar mı?

Ne zaman biticekti bu canilik.

Derin düşüncelere dalmıştım ama

ayakkabı sesiyle bakışlarımı pencereden çektim.

Odaya giren genç bir kız.

Oturduğum koltuktan kalkarak gelen misafirimi karşıladım.

"Hoşgeldiniz efendim." Dedim.

"Hoşbuldum ben Hatice." Dedi.

"Memnun oldum." Dedim.

Karşımdaki koltuğa oturdu.

Bende oturdum.

"Kaç yaşındasınız?" Dedim.

"20 yaşındayım." Dedi.

"Çok gençsiniz." Dedim.

Ama olgun bir kıza benziyordu.

"Öyle..
Ama ruhum bedenimden daha yaşlı." Dedi.

Sesi kederliydi.

"Öyle bazen şartlar ruhumuzu daha çabuk olgunlaştırır." Dedim.

Hayli ihtiyar bir şekilde başını salladı.

"Başlamak ister misiniz?" Dedim sevecen bir sesle meşur sorumu sordum.

"Ben bir yıl önce evlenme kararı aldım.
Ama görücü usulü ile ilk nişan aylarımda normal gidiyordu.

Sadece nişanlım telefondan pek görüşemiyorduk daha doğrusu aramıyordu.

Arasa bile haftada bir kere bununla alakalı hiç aileme bahsetmedim.

Sonra telefonda bazen aradığında neden aramadığını sorduğumda hep konuşmamızın sonu kavgayla bitiyordu.

Nişanlım hemşireydi odan dolayı beni aramadığını düşünüyordum.

Ama başka birisini sevdiğini nerden bilebilirim ki." Dedi.

"O zaman neden sizinle evlenmeyi kabul eti?" Diye soru sordum.

"İnanın bende bilmiyorum."

"Artık evlilik hazırlığına başlamıştım o kadar heycanlıydım ki hangi kız heycanlanmaz.

Bir kere evleniyorsun sonuçta ve düğünün güzel olması için çok çabalar insan bende çok çabaladım eğer bileysim bu çabaların sonucunu böyle olmasını izin vermezdim.

Evlendik herşey o gece oldu.

Eşim benim önceden kadın olduğumu diye bir iftira attı.

Bu sadece bahaneydi.

Ailesi beni doktora götürdü.

Ama önce ailemi aradılar iğrenç imalarda bulundular Allah'a çok şükür doktor önceden kimseyle birlikte olmadığımı kanıtladı.
Beni evime gönderdiler tıpkı bir mendil gibi kullanıp bir köşeye atı.

Resmi nikah yapmamıştık böyle olucağını bilmiyordum.

Nafaka için dava açtım.

Avukatım bana elinden geleni yapıcağını söyledi.
Eğer resmi nikahım olsaydı.
Eşimin burnundan getirecekti ama iş işten geçti.

Kimsenin ne yüzüne bakabiliyorum ne de konuşabiliyordum." Dedi.

"Ama sizin bir suçunuz yok ki
Neden kimseyle görüşmediniz?" Dedim.

"Utanıyordum ailemden, akrabalarımdan
Bana acıyan gözlerden." Dedi.

Hayat işte ne olucağı beli değildi ki.

Üzülerek başımı eydim
Nedenilebilir ki

Kafamdaki soru dönüp duruyordu.
Ne zaman biticek bu adaletsızlik?
《《《《《》》》》》

Merhaba canlarım❤

Sadece küçük soru diğer bölüm gerçek hayatan yoksa kurgu mu olsun?

Ve geçerken bir çiçek emojisi koy kadınlar çicekleri sever.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 05, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin