Herkese selam, geç yazdığım için üzgünüm. Fotoğraftaki Beste. Bölüme yorum ve vote atmayı unutmayın ^^
Okul gerçekten de baya büyüktü. Bahçeye adım attığımda çevreme bakındım. Bütün gözler bana doğru çevrilmişti. Kendimi biraz da olsa rahatsız hissettim, okul kapısından içeri girmemle biriyle çarpışmam bir oldu.
"Ben cidden çok üzgünüm, sınıfımı arıyordum." dedim.
"Bi daha ki sefere önüme çıkmamaya çalış ufaklık" dediğinde duraksadım.
Ufaklık? Tamam, küçük görünüyor olabilirdim fakat onunla aramda en fazla iki yaş olabilirdi. Arkasını dönüp giderken bağırmaya başladım.
"Sen kime ufaklık diyorsun ?!" Fazla mı sert konuşmuştum?
"Sana, burada senden başka ufaklık var mı?" Pantolonunu göstererek konuştum.
"Burada benden daha küçük bir şey var." Ah neler söylüyordum? İlk günden başına bela mı arıyorsun Beste? Dudakları alaycı bir şekilde kıvrıldı.
"O sandığın kadar ufak değil." Lanet olsun, şuanda domates gibi olduğuma eminim. Konuşmaya devam etti, hala yüzünde munzur bir gülümseme vardı.
"Evet ufaklık, beni eğlendirdin fakat gerçekten çok acelem var. Bu okuldaysan zaten sık sık görüşürüz." derken göz kırpıp yanımdan ayrıldı. Fazla mı ukalaydı? Sanırım öyle. Sınıfımı bulduğumda dersin başladığını farkettim.
"Ben geç kaldığım için çok üzgünüm." dedim. Hala aklımda kapıdaki olay vardı, gülümsemeden edemedim sanırım kızarmıştım.
"Sen yeni öğrencisin sanırım, boş bir yer bul ve otur." dedi. Gözlerim boş bir yer arıyordu.
"Benim yanım boş." dedi ve bütün gözler o kızı buldu. Hoş bir görüntüsü vardı, yanına oturduğumda hala o gözleri üzerimde hissedebiliyordum.
"Ben Eda" dedi yanına otururken gülümsedi.
"Bende Beste" dedim, çok tatlı bir gülümsemesi vardı. O gülümseme karşısında insanın içi açılıyordu, bende ona karşılık olarak gülümsedim.
"Ee anlat bakalım ne rüzgar attı seni bu okula? Kolay kolay insanlar böyle okulları tercih etmezler" Bu okulun nesi vardı?
"Bu okulun ne farkı var?" dediğimde duraksadı. O gülümsemesi silinmişti, neler oluyordu böyle?
"Zamanla zaten anlıycaksın, anlatırsam emin ol kafan çok karışır" göz kırparak konuşmuştu. Yanımıza iki kız iki erkek geldi.
"Ben Buket" dedi siyah saçlı ve siyah gözlüydü, tarz giyinmişti. Onun yanındaki çocuk lafa atıldı.
"Ben Buğra" derken gözleri parlıyordu. Yemyeşil gözleri vardı. Buket'le sevgililerdi sanırım.
"Ben Noyan" en ilgimi çeken çocuk buydu. Hem adından dolayı hemde dövmeleri vardı, fazla yakışıklı değildi fakat serseri bir tipi vardı. En son olarak gotik bir kız selam verdi.
"Hira" dedi bana bakmaya bile tenezzül etmemişti. Herkesle tanıştıktan sonra bahçeye çıkmaya karar verdik. Banklara oturduk, herkes hayatını anlatıyordu. Bense okula bakıyordum o sırada sabahki çocuğu gördüm. Bana 'gel' işareti yapıyordu. Aferin Beste başına belayı sarmayı başardın, tanıştığım kişiler bana soran gözlerle bakıyorlardı onları sonra halledecektim.
Sanırım herşey yeni başlıyordu ve ben habersiz yakalanmıştım..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zifiri Karanlık
RomanceKapat gözlerini Beste, belki onu görürsün. Ama aydınlık olmasını bekleme. Onun kendisi başlı başına karanlık değil mi zaten? Bu karanlık ve beyazın hikayesi.