Melody Bay ve Bayan Weasley'in geleceğini biliyordu ama neden Bay ve Bayan Malfoy'da geliyordu. Bir de Draco gibi düşünmeye başladı. Annesi ve babası bir Gryffindor'luyla konuşmasına izin vermezken o en büyük düşmanlarıyla konuşuyor. Draco'nun da hayatı zordu babası sadece safkan olan Slytherin'lilerle konuşabiliyordu. Neyse Melody bunları düşünürken aynı odada kaldığı Elena, Hermione ve Cho'ya baktı. Hepsi uyuyordu. Ne kadar Cho, Harry'ye aldatsada genede Gryffindor'luydu ve onların odasında kalıyordu. Cho bazen Elena'nın canını sıkıyordu ama devreye Melody ve Hermione girince sesini çıkaramıyordu. Melody bu düşünceler içinde uyuyakaldı.
Bir kadın: Melody bundan sonra Harry sana emanet ona ve geleceğe iyi bak...
Kadın biraz uzağa gitti. Beşikte iki bebek vardı. Bunlar Harry ve Melody'ydi. O zaman bu kadın annesiydi. Melody 1 yaşında olan vişne kokusunun nereden geldiğini hatırladı. O sırada iki kadının çığlıklarını duydu. Yani şimdi annesi ve Bayan Potter ölmüştü. Biraz zaman geçti. Voldemort onların yanına gelmişti ikisinde avada kadavra yapmıştı. Ama öldürememişti. Harry ve Melody yara iziyle kurtulmuştu. Bir kaç dk sonra Voldemort gitti. Başka bir adam geldi. Adam, Lily Potter ve Serenity Tsukino'ya bakıyordu. Adam onlara baktı ve gözünden yaşlar döküldü. Sonra adam, Melody'yi aldı. Harry arkadan bakıyordu. Adam az uzaklaştı. Sonra Hagrid geldi ve Harry'yi aldı. Her tarafa baktı, bakmadığı yer kalmadı. Sonra Harry'yle birlikte uçan bir bisiklete binip uzaklaştılar. Adam, Melody'yi bir pantere verdi. O zamana kadar yüzünü göremeyen Melody o adamın yüzünü anca görmüştü. O adamı tanıyordu. O adam...
Elena: Knk uyan
Hermione: Kabustu knk uyan hadi
Melody uyandı. O rüyayayı daha öncede görmüştü ama bu kadar gerçek değildi.
Melody: Beni uyandırdığınız için teşekkür ederim. Ahh!
Elena: İyi misin?
Hermione: Eğer iyiysen kahvaltıya inelim. Sen gece uyudun mu?
Melody: Evet uyudum da uykumu alamadım galiba
Kızlar giyinip kahvaltıya indiler. Cho çoktan oradaydı. Zaten odaları aynı olmasa Cho'yu görmezlerdi. Bayan ve Bay Weasley'yi Gryffindor masasında gördü. Sirius'ta vardı. Gözü Slytherin masasına kaymıştı. Evet Bay ve Bayan Malfoy oradaydılar. Draco hem yemek yiyor hemde anne ve babasıyla konuşuyordu. Melody, Draco'nun da işinin zor olduğunu biliyordu. Gryffindor masasına geçti. Sirius ve Bayan Weasley'in ortasına oturdu. Önünde ise Ron ve Hermione vardı. Onlar eğer kafalarını az eğseler Melody, Draco'yu rahatça görebilirdi. Zaten görüyordu. Onlarda bu tarafa dönük oturmuşlardı.
Bayan Weasley: Eeee napıyorsun Melody'ciğim?
Melody: İyiyim efendim
Ron: Anne ve baba size bir şey sorabilir miyim?
Bay ve Bayan Weasley: Bir işimiz var.
Harry: Malfoy'larda mı?
Bayan Weasley: Evet yarı yarıya
Melody: Hmmm. Nasılsınız Bay Black?😊
Sirius: İyiyim Bayan Tsukino siz nasılsınız?
Melody: İyiyim efendim
Harry: Ama ben de burdayım benden vaftiz babamı çalıyorsun olmuyor böyle 😂😂😂
Bayan Weasley: Sirius seni paylaşamadılar.
Sirius: Öyledir Molly kimse paylaşamaz beni😉😂😂
Bay Weasley: Ne kadar alçak gönüllüsünüz Bay Black
Sirius: Di mi dimi 😂😂
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hogwarst ve İki Türk Kızı Büyük Sırlar
De TodoPeşinde bir sürü adam olan bir kayıp prenses varlığından kimsenin haberi yok ama bu prenses herkesin hayatını kurtaracak diğer prenses ve prenslerle... Harry potter ve İki Türk Kızı Hogwarst ta bakalım kim bu prenses ve prensler...