Yine aşırı yorgun bir günün ardından Rosenne ile eve gittik.Ah tanrım çok yoruldum. Jisoo: Ah avocado unuttum bugün proje ödevi için Taehyungla doğa incelmememiz gerek. Rosenne:Hmm kim bu çocuk? dedi sırıtarak.sanki ben farketmiyorum. Jisoo: Şu hayatta en sevmediğim insna olabilir. Neyse geç kalmıyım ben çıkıyorum. Yanağına öpücük kondurup hiçbir şey almadan çıktım. Arabama atladım.Hey ben bunun numarasını berden bulucam diyordum ki evimin önünde elinde torbalar olan biri belirdi. Bi dakika bu o şimdi daha çok korkmaya başladım iyi mi. Elinde torbalar olduğu için kapıyı açtım. Tae: Hey araban güzelmiş. Yani evinde senn mi? Jisoo: Vay düzgün konuşabiliyormuşsun bakıyorum.Evet benim kardeşimle beraber ailemden ayrı yaşıyoruz. Tae: Hmm iyiymiş. Ormana ulaşıncaya kadar hiç konuşmadık. Tam çadırları kuralım diycektim ki evden aceleyle çıktığım aklıma geldi. Jisoo: Lan uf unuttum ya! Tae: noldu neyi? Jisoo: Çadırı yanımı hiçbir şey alamadan aceleyle çıktım. Suratında güller açmıştı resmen. Jisoo: Gülmek sana yakışıyor ama istersen aklına yanlış şeyler gelmesin. Tae: merak etme gelmez.dedi surıtarak bak ya napıyım ben bu çocuğu. Çadırı beraber kurduk ve ateş yaktık. Jisoo: e sen bahsetsene biraz kendinde niye böylesin mesela ? Tae: ne saçma bir soru bu. Jisoo: senin gibi birini ilk defa görüyorum. Tae: Ben de senin gibi birini ilk defa görüyorum. Tebessüm ettim. Ailemiz hakkında konuştuk aslında gülünce tatlı biri. Uzunca esnedim Jisoo: uykum geldi ben çadırda yatıyım sen arabada yat. Tae: Yok ya her şeyi ben getiryim sen üstüne çullan. Jisoo: E napıçaz ben hassasım bi kere. Tae: e beraber yatarız canım ne olucak medeni insanlarız şurada.dedi sırıtarak. Arabaya doğru koşarken bağırarak ASLA! Dedim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
