22 Mayıs 2020
Telefonumu elime aldığımda ekrandaki bildirimler arasında hiçbirini önemli bulmadım. Ama onları silmedim. Aslında ilk bir iki tanesini silmiş olabilirim. Ama kalanına dokunmadım. Daha önemli işlerim vardı. Çok önemli işlerim. Şaka yaptım karantina günlerinde pek önemli iş olmuyor. Geçen gün 4. kere silip yeniden yüklediğim instagramıma girdim. Her seferinde şifreyi ve kullanıcıyı girmek için hafızama başvurmak başta zor oluyordu ama artık iki günde bir hatırlamaya çalışmaktan iyice ezberletmiştim. Zaten şifreyi unutsam ne olacaktı ki? Parolayı unuttum diyorsun ve hoop şifreyi değiştir. İnstagramın büyülü kapıları yeniden açılıyor. Keşfetinden utandığın ama bu konu hakkında bir şey yapamacağını bildiğin bu yüzden oralarda pek dolanmayıp günlük paylaşım hikayeleri kayak yaparken okuduğun instan. Evet biliyorum bunu yaptın. Bunu hepimiz yapıyoruz.
En azından ben yapıyordum. Ta ki geçen pazartesi neredeyse iki kere kalp krizi geçirmeme sebep olan o iki telefonu düşürme vakasından sonra telefonumun camının üzerindeki ekran koruyucunun 3 köşesini de cam kırıklı bir hale getirene ve sonra da bir hikaye kaydırmaca sırasında sağ baş parmağımı enlemesine kanatana kadar. Kanatmak çok hafif kaldı yarmak denebilir mi? Şöyle söyleyim:
Eğer kolay victorinox meyve soyacağınız yoksa ve elinizde et bıçağıyla meyve soymaya çalışsaydınız bu kadar kanardı eliniz.
Aslında kanaması pek sorun değil. Sorun benim parmağımla ilgilenirken kanın telefonun camın üzerinde olması gerekenden daha uzun süre durup cam kırıklarının olduğu yerlerden girmesi ve burada kurumasıydı. Korkunç görünüyordu! Sanki bir cinayet işlenmiş gibiydi. Gerçi kısmen benzer şeyler olmuştu ama böyle bir görüntü hiç iyi değildi. Parmağımdaki kanı silmek yerine önce telefonu temizleseydim ya! Parmak iyileşir ama başka bir cam nereden bulunur! Hele de karantina günlerinde!
Evet evet parmak elbet bir gün iyileşir. Sonuçta her 7 senede bir parmak komple değişiyormuş iz miz hiç kalmaz. Ama telefon öyle mi bir kere kırıldı mı hoff! Uğraş anam uğraş. Bir kere sosyal baskısı var... Yok appleda mı yaptıracakmışım kaç gün sıra beklemem gerekiyormuş uyduruk bir yerde yaptırırsam garantisi gidermiş. Neyleyim garantiyi kırık camı karşılamadıkça!
Her neyse bir elim peçeteye sarılı öteki elim ise ekran koruyucuyu temizlemekteyken yanlışlıkla telefonun orta düğmesine uzun süre basmışım. Bir anda siriciğim konuşmaya başladı. Tabi önce refleksen susturmaya çalıştım. Sonra dedim bakalım bu benim parmağımın yerine geçebilecek mi? Denemeye başladım.
"Siri şifreyi gir yedi...üç....Bes...iki...-"
Dur ya daha söylüyordum.
"Üzgünüm şifreye erişimim yok"
Ne!? Ne demek erişimim yok sen sirisin kendine gel ve emirleri uygula!
Jajajajajajaaaaa süre doldu! Yarın görüşürüz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
5 dk 1 hikaye
RandomGerek izlediğim filmerde gerek kitaplarda çok mekan çok karakter beni boğuyor. Ben az karakter az olay insanıyım bu yüzden kendime bir challenge başlattım. En güzel tek olay tek mekan kısa film tadında hikayeyi yazmadan bırakmamak üzerine bir challe...
