Manzara ve kahvaltının tadını çıkarıp, üstüne de Türk kahvesi eşliğinde sigarasını içen Devrim artık saat öğlen vaktini geçerken yerinden kalkmaya karar verdi. Sevdan çoktan çıkıp Belgrad turu yapmaya başlamıştı bile.
Devrim ise günün heyecanından mı emin olmasa da bir iki duble bir şey içmek istiyordu. Artık daha fazla kendi ile cebelleşmekten sıkıldığı için masadan kalktı ve asansöre ilerledi. Fazla yer bilmiyordu ama içilecek yeri biliyordu. Kendi otelinde de içebilirdi ama kasmadan duracağı bir yere ihtiyacı vardı.
Teraziye meydanına geldikten sonra hangi tarafta kaldığından emin olamadığı için bar , bir kaç kişiye sorma gereği duydu ama buna rağmen çok sürmeden kapısından içeri girdi. Masalara oturmak yerine Bar tezgahının önüne geldi ve tabureyi çekip oturdu. Barmen kız belli etmeden göz ucuyla baktı ve tezgahın alt tarafında duran menüyü alıp ona uzattı. Devrim ise hiç istifini bozmadan "Buzlu viski " dedi
Kız tavrına sinir olmuştu ama kızın aksine Devrim kızı beğenmişti. Esmer , mavi gözlü,uzun boylu ve bakımlı bir kadındı. Dışarıdan mükemmel duruyordu Devrim için. İnsanların karakteriyle ilgilenmediği için de dışı güzel olan kadınlar onun için kusursuz tanımına uygundu.
Milan ona viskisini uzatınca bardağı almak yerine kızın ellini tuttu aniden ve gözleri gerçekten renkli mi diye kontrol etti. Orjinal rengi olduğuna kanaat verince "Devrim Ravanoğlu" diye tanıttı kendini. Milan ise sessizce bardağı bıraktı ve bir şey demeden , kendini bile tanıtmadan diğerleriyle ilgilenmeye başladı.
Devrim tavrını sevmişti. Ama bu pes edeceği anlamına gelmiyordu. Üçüncü dubleyi de içtikten sonra hesabı ve yüklü bahşişi bırakıp çıktı. Milan ise bu tavrına şaşırmıştı. Bu kadar kolay vaz geçmesi gururuna dokunmuştu. Üstünde fazla durmamaya karar verip işine devam etti.
Devrim ise gerçekten pes etmeyecekti. Sevdan'ı arayıp kızın ölçülerini verdi ve ona uygun açılış için bir kıyafet almasını istedi. İnsanları kontrol etmede , etkilemede üstüne yoktu..
Sevdan ise " Bir bu eksikti bugün " diye söylene söylene elbise ve ayakkabı arayışına girdi. Ünlü markaların olduğu alışveriş merkezine denk gelince, çölde su bulmuş deve misali kendi kendine söylenerek içeri girdi. Yaz havası boğucu ve sıcaktı ama AVM ise bunun aksine serindi. Bu durumdan memnun olduğu için Devrim gelene kadar sadece dolaştı ve elbiselere göz attı. En sonunda siyah dantel işlemeleri olan bir elbise ve siyah ayakkabı ile çanta aldı.
Hiç dışarıya çıkası yoktu ama el mahkum diyerek tıpış tıpış çıkış kapısına ilerledi. Yakınlarda bir cafe görmüştü , oraya gitmeye karar verip Devrim'i aradı. İkisi de karar verdikten sonra orada buluşmaya, ilk varan Sevdan olmuştu.
Karnının da hafiften aç olduğunu hissetmeye başladığı için yemek yemeye fırsatı varken bunu değerlendirdi. Garson masaya menü bırakıp beklemeye başladı ." Piljeskavica ve kola " diye karar verip beklemeye aşamasında sigarasını yaktı.
Cafenin önünde bir taksi durunca usulca göz gezdirdi ve Devrim'in de sonunda teşrif etmesine sevindi. " Aldın mı " diye konuya dalan Devrim "Evet hazır.Misafiriniz kim? " diye sordu. Devrim sandalyeyi çekip kuruldu ve "Gidince tanışırsın. Sen ilgileneceksin. Akşam da beraber açılışa gelirsiniz " dedi.
"Peki " diye yanıt veren Sevdan misafirden çok, geç kalan yemeğe takılmıştı. Devrim ile uzun zamandır beraberdi ve kesinlikle gece yatağına alacak bir kadın bulmaktan başka ne yapabilirdi ki. "Akşam kaçta gelecek belediye başkanı" diye sordu Devrim. Onunla görüşten sonra pek de uğraşacak bir şeyi yoktu otelde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAPBOZ CİNAYETLERİ
Mystery / ThrillerBir bedenden faydalanabilenecek en üst seviyeye nasıl ulaşılır ? Çırılçıplak soyunun. Terleriniz birleşsin. Hazzı hissedin. Sonra da ölümü tadın !!