Normal şartlarda olsa Lily'nin bu tehditinden sonra başıma bela açmamak için hiçbir bir şey söylemezdim. Lily acıma duygusundan yoksundu. Tehditlerinin hepsini tek tek gerçek hayata dökebilirdi, yaptıklarına bizzat şahit olduğum için korkuyordum. Yinede kızların önünde beni rencide etmesi tüm riskleri göze almam için yeterli bir sebepti. Beni küçümsemiş, yetmiyor gibi üstüne tehdit etmişti. Bu asla kabullenebileceğim bir durum olamazdı. Sinirden elim ayağım titriyordu, benimle nasıl bu şekilde konuşabilirdi? Lavabodaki aynada kendimi izlerken sinirimin geçmesini bekliyordum. Dışarıdan gelen renkli ışıklar lavabonun kapısından sızıyor, aynaya yansıyan görüntüme bulaşıyordu. Bir savaş başlatacak olduğumu bilmeme rağmen geri çekilmeyecektim. Bundan sonra attığım her adımı dikkatli atmam gerekiyordu. Mesajlarıma, kimlerle konuştuğuma ve en çok da duygularıma hakim olmam gerekiyordu. Her şeyden önce Lily'den hoşlandığım gerçeği işleri çıkmaza sokuyordu. Karşıma alacağım kişinin sıradan biri olmadığını biliyordum ama Lily benim ne kadar kararlı olduğumu bilmiyordu. Muhtemelen susup emirlerine itaat edeceğimi falan düşünüyordu.
Aynada kendimi inceleme işini bitirdikten sonra tekrar partiye karıştım. Bu sefer elimde bir kokteyl vardı ve Lily'nin bulunduğu masaya göz ucuyla bile bakmadım. Dans eden bedenlerin arasına karıştığımda ritme ayak uydurarak dans etmeye başladım. Rastgele insanlara tutunuyor beraber dans edip eşleri değiştiriyorduk. Eşleştiğim herkesin içkisinden büyük yudumlar alıp midemi allak bullak etsem de Lily'nin onu umursamadığımı görmesini diledim.
Deliler gibi dans ederken biri birkaç kere omzuma dokundu. Kafamı omzuma dokunan kişiye doğru çevirdim, mavi pixie model saçlara ve ela gözlere sahip bir kızdı. Boyu benden bir hayli uzundu. Partideki kızlara kıyasla acayip rahat giyinmişti, farklı bir aurası vardı.
"Sorun nedir?"
Hâlâ dans eden bedenlerin arasında olduğumuz için duymadığını düşünerek kulağına doğru uzanarak sormuştum."Konuşmamız gerek."
Kaşlarını çatıp, masalardan birine göz attı. Kibarca omzumdan tutup pistten çıkarmak için yönlendirdi. Gerçekten sarhoş olduğum için hareketini bir süre anlamlandıramamış, daha sonrasında kavrayıp müdahale edebilmiştim. Elini omzumdan çekmesini sağlayıp, biraz uzaklaştım ve tam karşısında durdum."Kim olduğunu ve neden konuşmak istediğini söylemek yerine omzumdan tutarak nereye götürmeye çalışıyorsun?"
"Lorena, inan bana kötü bir niyetim yok. Konuşmamız gerek ama burada sana bir şeyler anlatmaya çalışırsam işler sarpa saracak ve biz buradan çıkamadan iş işten geçecek."
Kibar tutmaya çalıştığı sesinden tedirgin olduğu anlaşılıyordu. Eli ensesinde dolaşıyor, gergince etrafı kolaçan ediyordu. İkna olmam için telefonunu ve araba anahtarını elime tutuşturdu.
"Eğer sana kötü bir şey yapacağımı düşünürsen arabamı kullanıp polise gidebilirsin ya da polisi ararsın her neyse. Lütfen buradan çıkalım ve sana her şeyi anlatayım."Ciddi olduğunu anladığımda onunla dışarıya çıkmayı kabul ettim. Partiden tamamen çıkıp sokak lambalarının aydınlattığı ıssız sokaklarda dolaşmaya başladık. Korkmamam için önümden yürüyor ve ne tarafa yürümemiz gerektiğiyle ilgili direktifler veriyordu. Sonunda arabasının olduğu yere geldiğimizde arkasını döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bad Girls Club
Short Storygxg, +18 "Burası kötü kızlar klübü tatlım! Savaşırken sevişmek bizim olayımız." ©viareoina