gerçekten çok yakışıklıydı. Ben Jungkook'a hayranlıkla bakarken Taeyong bana bende burdayım bakışı atıyordu.
JK: Rosé sen misin?
oldu mu şimdi bu? çocuk çok yakışıklı ama içinde bir öküz yatıyor. Çok kaba.
- evet
JK: gel benimle
insan bi benim adım Jungkook der. Bu kadar mı öküz yani? elveda 2 çocuk hayalim elveda lüks villalar......
Ben Jungkook'u takip ederken onun beni aldırmaması......
biraz yürüdükten sonra Aisha'yı gördüm. Resimde göründüğünden daha güzeldi.
- nerede kaldınız yahu?
JK: geldik işte fazla uzatma
Jungkook ile Aisha tanışıyor gibiydi. Kız resmen dünyaya V.I.P gelmiş
- ben Taeyong sunbenimi istiyorum. Hem o senden daha güçlü ve yakışıklı
Aishadaki cesaret ayakta alkışlanmalık. Ben daha çocuğa bakamıyorum bile.
JK: git o zaman o çok sevdiğin oppana ben sadece Roséden sorumlu olayım
ağağağağağaa Rosé dedikçe içim gidiyoğğrrr
- tamam be çok meraklıyız sanki sana
JK: tamam şimdi size kuralları açıklıyorum
Aisha: birde kurallar mı var?
Jungkook Aisha'yı duymazdan gelip
JK: benim sözümden çıkmak yok
Ben: bu mu?
JK: evet bu beğenemedin mi?
gözlerimi devirdim. Cidden çok kabaydı.
JK: nereye giderseniz gidin haberim olacak. Haberim olması içinde bu kolyeleri takın
Jungkook bizlere kolye vermişti. Aisha'nın kolyeyi çaktırmadan yere attığını gördüm. Jungkook'ta bunu farketmiş olacak ki
- Aisha beni sinirlendirme
- bu kolye olayı çok klişe başka bişey yok mu?
Jungkook Aisha'ya yaklaşmaya başladı aralarına mesafe kalmayınca
-var. Evet var. Eğer senin bileğini kesip kanlarımızı birbirine bağlarsam sen ne hissedersen bende onu hissederim. Ve seni sonsuza kadar korurum. Bunu istemezsin değil mi?
Aisha korkmuşa benziyordu. Başını hayır anlamında salladı ve yere atığı kolyeyi tekrar aldı ve boynuna taktı. Gerçekten bana söylemese bile bende altıma işeyecektim
Ben: peki şimdi ne yapacağız
JK: siz gezebilirsiniz. Ama beraber gezin ben sizi toplamakla uğraşamam
Aisha: tamam hadi gidelim
Aisha benim koluma girip yürümeye başlamıştı. Ne ara bu kadar yakın olmuştuk ki?
bir banka oturduk. Benim aklım hala Yejideydi. Daha dün yanımızdaydı.
- üzüldüm
Kafamı Aisha'ya çevirdim
- Yejiye. Gerçekten hoş bir kızdı. Ama beni sinirlendiriyordu
ben anlamamış gibi Aisha'ya baktım. Sözlerine devam etti
- Taeyong'un hayranıydı. Ve ben Taeyongla beraber büyüdüm. Bana hep abilik yaptı. Ama bana kız kardeşi gibi değil kız arkadaşı gibi davranmasını istiyordum. Ama ben dışında çıkmadığı kız kalmadı. Bu nedenle Taeyong'u seven veya hayranı olan herkesten nefret ediyorum
bir dakika. Müdür bunun bir intihar değilde cinayet olduğunu söyledi. Yoksa...
ben Aisha'ya tip tip bakarken Aisha:
-hey sakın Yejiyle ilgim olduğunu düşünme. Ben elektrik creatgerım ateş değil
- ne farkeder
- bi kere Yejiyi öldürüp oraya koyacak kadar aptal değilim
- belki intihar gibi gözükmesini sağladın? Yeji ile aynı odada kalıyorsun ve onun Taeyongun hayranı olduğunu biliyorsun
Aisha ayağa kalktı
-bak ezik. Sen kendini klopatra falan sanıyorsun herhalde. Ben bu okulun sahibiyim. Seni istediğim zaman buradan attırırım. Eğer insanlara yalan yanlış şeyler uydurursan bu senin aleyhine olur. Seni anında okuldan attırırım ve sokakta kalırsın. Ayağını denk al
Aisha yanımdan uzaklaştıktan sonra bende odamıza çıktım. kızlar yoktu. Ama içeriden ağlama sesleri geliyordu. İçeri girdiğimde Ryujinin ağladığını gördüm. Ona sarıldım. Daha fazla dayanamazdım
- Ryujin. Ben kimin katil olduğunu biliyorum
evet bu bölümünde sonuna geldik. Vote vermeyi unutmayın sizleri seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Are Mine/ Rosékook/TAMAMLANDI✓
FanfictionElektrik, Ateş, Üstün zeka, Hipnoz CREATGER