[Gonjiam'a Hoşgeldin]1964
"Borcunuz dört bin üç yüz won."
"Galonu kaç wondu? Hiçliğin ortasında dükkanınız var diye insanları soyabileceğinizi mi sanıyorsunuz?"
"Fiyatları ben koymuyorum efendim."
"Çocuklara boyama kitabı verecek misin?"
"Boyama kitabı için oyun parkına gitmeliydiniz." Sakin tavrını bozmadan adamdan ücreti bekledi. Durumdan sıkılmış olacaktı ki karısı söze girdi.
"Haydi Minho, sadece eve gitmek istiyorum." Karısının sesini duyduğunda parayı yere atmış ve arabayı sürmüştü.
"Ne hoş, dikkatli sürün!" Arkasından gülmüştü Taehyung.
"Göt herif."
Gece olmuştu, benzin dükkanını kapatması gerekiyordu. İçeriye gidip kasayı boşaltacaktı, radyodan bir şarkı açtı. Şarkıya eşlik ederken vücudunu hareket ettiriyordu. İşerini hallederken araba kornası duydu, kapalı olduğunu görmüyorlar mıydı?
"Levhada kapalı olduğumuz yazıyor!"
Nefesini dışarı üfledi bıkkınlıkla, kapıya doğru yöneldi. Etrafta kimsecikler yoktu, gözlerini çevrede gezdirdi. Işıklar zayıflamaya başlamıştı, en sonunda ışıklar kapandı. Bu biraz ürkütücüydü. Hızla kasaya doğru koşmaya başladı, birden ışıklar geldi ve arkadaşı Seokjin kasanın arkasından çıktı.
"Bö!"
"Tanrı aşkına Seokjin!"
"Kendini öldürtmek mi istiyorsun sen, bu dolapta ne sakladığımı biliyor musun!"
"Buna benzer bir şey mi?" Elindeki tabancayı Taehyung'a doğrultarak söylemişti.
"Tanrım, ver şunu. Ver şunu bana!" Tabancayı Seokjin'den alıp kasaya kilitledi.
"Sadece ödünç alalım dedik, adamın biri Kyungsoo'nun kardeşiyle kafa bulmuş." Ciddi olup olmadığını anlamak için Seokjin'e dönmüştü.
"Deli misiniz siz?"
"Haydi ama, Taehyung."
"Sadece korkutacağız, sende gel."
"Ne ben sizinle geliyorum, ne de silah. Yani gidin."
Seokjin yüzünü asıp çikolata kutusunun olduğu yere doğru adımladı.
"Bu günlerde patronun sana ne kadar ödüyor, kendine bir hizmetçi tuttuğunu duydum da. En azından ben öyle duydum." Arkadaşlarıyla gülüşmeye başladılar. Seokjin, Taehyung'un yanına doğru adımlamış ve çikolatayı kabından çıkarmıştı. Taehyung'un gözünün içine bakarak çikolatadan bir ısırık aldı.
"Mmmh, çikolata.." Taehyung tedirgin bir şekilde Seokjin ile bakışıyordu. Seokjin sırıttı, Taehyung'un yanağına dokunup arkadaşları ile dükkandan ayrıldı.
Taehyung arabasıyla evinin önüne gelmiş, anahtarlarını çıkarıp kapıyı açmıştı. İçeri adımladığında burnuna güzel kokular gelmişti.
"Burnuma çok güzel kokular geliyor Bayan kim."
"Taehyung, hoş geldin. Nasılsın bakalım?"
"İyiyim anne, sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim."
"Rosto hazır olmak üzere."
"Ben bir şey yiyecek halde değilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asylum • Taegguk
FanfictionJeongguk, akıl hastanesindeki katil ile röportaj yapmak istiyordu. Ona aşık olmayı değil.