"Selam , Ceylan gözlüm."
Gitmek istiyordum. Gözlerim yanıyordu , kalbim de aynı şekilde.
Onu hiç yakından görmemiştim ve görmediğim her gün için kendime lanet ediyordum. Videolardaki yeonjun değildi sanki karşımda duran çocuk , daha yakışıklı ve daha uzun boyluydu.
Hızla çantamı sırtıma takıp , yarım yamalak giydiğim montun önünü kapatmadan yanından geçecektim ama kolumu kavradığı gibi beni durdurdu.
Sıktığı erkeksi parfüm olduğu gibi burnuma dolunca , zemin ayaklarımın altında fırıl fırıl dönmeye insanlar bulanıklaşmaya başlamıştı.
Ayakta duracak gücü kendimde bulamazken o an dünyanın durmasını diledim. Çünkü biliyordum ki iki adım atsam bir yere çarpacaktım aklımı kaybetmek üzereydim.
"Nereye beom? Çok kaba davranıyorsun senin için motor bile kiraladım oysa ki."
Demek o motor onundu. Demek Taehyun o yüzden motora bakıyordu. Bütün gün gözümün önünden geçince kafamda şimşekler çaktı.
Demek ki Kai ve Taehyun onun buraya geleceğini biliyordu.
"Bırak kolumu." sesimin çatallı çıkmaması için özenle sinirli konuşmuştum.
Kolumu elinden kurtarıp ona döndüm. Şimdi yüzleşmem gerekiyordu işte. Her şeyle yüzleşmek zorundaydım.
Gözlerine baktığımda , kırılmış gibiydi. Sonra anlamıştım neden kırıldığını çünkü elinde sıkı sıkıya bir gül tutuyordu.
Parmakları gülü sıkmaktan beyaz olmuştu. Gözlerimi kırmızı gülden tekrar gözlerine çevirdiğimde gözlerimiz birbirine değdi.
O an belki kimse farketmemişti ama bir anlığına ikimizin de nefesi kesilmiş , gözlerimiz birbirinden ayrılmak istemeyen çocuklar gibi kenetli kalmıştı.
"Senden sadece bir şey istiyorum beom. Bana konuşmam için 10 dakika ver. Sonra seni engellemeyeceğim."
Tereddüt içinde kalmıştım. Canım onu orada bırakmak istemiyordu çünkü her halinden çok heyecanlı olduğu açıktı. Ben heyecanımı gizlemeye çalışırken o hiç korkmadan bunu gözüme sokuyordu.
Elindeki güle tekrar bakıp sıkıntıyla bir nefes verdim.
"Lütfen."
Sesi yalvarır gibi fısıltıyla dudaklarından döküldüğünde anlamıştım , onu orada bırakıp gidemezdim.
"10 dakika" dedim kendime. 10 dakika saniyesine kadar dolunca kalkıp gidecektim.
Bir hışım kalktığım masaya paşa paşa tekrar oturup gözlerimi devirdim. Yanımdan gitmesini istiyordum çünkü heyecanımı göreceğinden pekala korkuyordum.
Hem ben ondan nefret eden bir insanken , bana neden gül almıştı ki? Neden yapıyordu bunu bana?
Daha önce taehyun'un oturduğu yere geçip gülü masaya bıraktı. Üstüne giydiği siyah deri ceketi çıkardığında gözüm köprücük kemiklerine istemsizce takıldı. Sonra boynuna , sonra ise dudaklarına.
Dokunmak istiyordum. Videolarda uzaktan izlediğim dudaklarına değmek , tadını almak istiyordum.
Gözlerimi zorlukla dudaklarından çekip gözlerine baktım. Çoktan 1 dakikası dolmuştu bile.
"Ee konuşmayacak mısın? Bir dakika bitti bile."
Tam konuşacağı sırada garson araya girip menüyü uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hater
Fanfiction[TAMAMLANDI] Choi Beomgyu ,Youtuber Choi Yeonjundan nefret ediyordu. [Çoğunlukla texting]