'hoş geldiniz'

604 32 23
                                    

Nisa' dan

'Ee abinin tasarladığı oyun sonunda çıktı, satışlar şuan iyi gidiyor.Oynayacak mısın?' Dedi Yengem kahvaltı sofrasını hazırlarken,

'Yenge bilmiyorum, oyun oynamayı zaten sevmeyen biriyim.' Demekle yetinip tostumdan bir ısırık aldım.

Beceremezdim zaten, özellikle abim gibi birinin tasarladığı oyun beni aşardı. Bey efendi zorlara bayılır!

'Aa yapma ama öyle, abin böyle dediğini sakın duymasın. Hatrım için dene.'

Sıkıntıdan oflayarak 'peki' diyebildim. Bir kaç dakika bakıp çıkacaktım ne de olsa,

...

Kahvaltıdan sonra abimin odasına girip oyunu almıştım. Odama giderken biraz göz gezdirdim. Tasarımından kaos u görebiliyordunuz, sanırım savaş oyunu falandı.

Pc nin başına geçtim ve oyunun arkasında yazan kodu girmeye başladım. Sonunda hallettiğimde ellerimi kıtlattım ve 'oyunu başlat' a tıkladım. Oyunun içeriğini dahi tam olarak bilmiyordum. Eğer düşündüğüm gibi bir oyunsa büyük ihtimalle hemen ölürdüm.

Kafamı geriye yasladım ve oyunun açılmasını bekledim. Bu işler yarım saat bile sürebiliyordu.

Gözlerime gelen ışıkla hemen doğruldum ve etrafta göz gezdirmeye başladım.

Donanım dan etrafa kırmızı bir ışık yayılıyordu. Ne olduğunu anlayamadan korkuyla odamın diğer ucuna gittim ve elime gelen şeyleri pc ye fırlatmaya başladım. Çünkü ışık gittikçe büyüyor ve yanında artık garip sesler etrafımda yankılanıyordu. Ne halt oluyordu şimdi?!

Ne yaparsam yapayım ışık ve ses büyümeye devam edince kapıya yöneldim ve açmaya çalıştım ama siktiğimin şeyi bir türlü açılmıyordu! Sıkıntıyla ter dökerken bir anda vücudumun karıncalaşmaya başladığını hissettim. Heyecanla ellerime baktığımda sanki hücrelerim pc ye doğru çekiliyordu. Sonunda nefessiz kaldığımı hissettim ve algım kapandı.

...

Kulaklarıma kuşların cıvıltısı ve birkaç insan sesi geldiğinde zihnimde en son ne yaşadığımı hatırladım ve hızlıca doğruldum.

Çimenliklerin üzerindeydim ve etraf full ormandı.

'Sonunda uyanabildi.' Diye bir ses duyunca o tarafa döndüm.

Dört  tane muhtemelen benim yaşlarımda olduğunu düşündüğüm insan vardı. Bir kız ve üç erkek. Benimle  iki kız oluyordu.

'Ne oluyor burada?' Dedim ama sesim heyecandan kısık kısık çıkıyordu,

Esmer kız olan yanıma yaklaştı ve elimi tutup kendine çektikten sonra ayağa kalkmıştım.

Üstümü sirkelemeye başlarken üstümdeki kıyafetlerin benim kıyafetlerim olmadığını anladım. Asker yeşili bir şort , kemer ve kemerin üzerinde silah ve mermiler vardı. Üstümde bordo bir crop ve aman tanrım karın kaslarım vardı! Gözlerim iyice açılırken onlara döndüm,

'Bir soru sordum ne oluyor?' Dedim , bu sefer sesim net çıkmıştı.

Kız olan,'Bizde bilmiyoruz Berkan ile bu oyunu oynamak istedik ve bir anda galiba oyunun içine çekildik.'
'Bu arada ben Lale.' Diye ekledi.

'Nisa.' Dedim ve etrafta duyulan korna ile irkildim.

'Hassik-' diyecekken gürültülü bir şekilde araç yanımıza yaklaştı.

Safari ye benziyordu. Oyunun parçası olmalıydı.

Bir anda camdan kovboy a benzeyen biri çıktı.

'Evet, savaşçı oyuncular! 'War Of The Warriors' a hoş geldiniz!'

◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️◽️

Bu sik kurguyla merhaba nassınız aslanlar şsxlağösğa

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 29, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

NİSBAR// GAMEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin