DUSK TİLL DAWN... JJK

ONE SHOT... DUSK TİLL DAWN

Her zamanki kafeme gelmiş ve onun sahneye çıkmasını bekliyordum. Her zaman bu saatlerde şarkı söylüyordu.  Sanki içimdeki acıyı bilirmişçesine gözlerime bakarak şarkısını söylüyordu. Bu gün bir farklılık yapıp ön taraflara oturmuştum. Onu daha net görmek, sesini daha çok aklıma kazımak isyordum. Alkış sesleri yükseldiğinde bakışlarımı sahneye çevirdim. Yine siyahlar içine bürünmüştü. Mikrofona yaklaşıp selam verdi. Gözleri gözlerim ile buluşunca derin bir nefes alıp şarkıya başladı. Pür dikkat onu izliyordum. O kadar güzel söylüyordu ki, o kadar hissederek. Vişne suyu dolu bardağımı dudaklarım ile buluşturdum. Bir yudum alıp bardağı masaya geri bıraktım. Bakışlarım sahnedeki bedeni bulunca söylediği kısmı, sesli bir şekilde bende söyledim.

"Bildiğim tüm şeyleri anlat

Çatı katlarından haykır

Gökyüzüne yaz

Sahip olduğumuz hef şey şimdi bitti

Şimdi onlara mutlu olduğumu

Ve kalbimin hala kırık olduğunu

Bütün yaralarımın açık olduğunu

Onlara ne olacağını beklediğimi söyle

İMKANSIZ

İMKANSIZ

İMKANSIZ

İMKANSIZ"*

Şarkıyı bitirip arka tarafa ilerleyince taburemden kalktım. Parayı masaya koyup çıkışa ilerledim. Kapıdan çıkmış, hareketli seul sokağında ilerlerken omzumda bir el hissettim. Arkamı döndüğümde sahnedeki çocuğu görmüştüm. Kalbim hızlanmaya başlamıştı.

"ben, senin sesini duydum. Çok güzeldi. "

Bakışlarımı yere indirip hafif bir tebessüm ettim.

" teşekkürler. Senin sesin daha güzel. "

Ellerini cebine sokup etrafa bakındı.

" seni bırakmamı ister misin? Saat geç oldu. "

" peki"

Birlikte kaldırımdan ilerlemeye başladık. Ellerim ceketimin cebindeydi. Onun elleri de pantolonunun cebindeydi.

"seni her akşam görüyorum. Tanışmak istedim. "

" hana"

"jungkook"

Biraz daha yürüdükten sonra apartmanımın önüne gelmiştik. Bakışlarımı yüzüne çıkarıp kaşlarımı çattım.

"sen benim evimi nereden biliyorsun?"

"karşı dairende oturduğum için olabilir mi? "

Gözlerimi büyültüp konuştum.

" omo, ben seni hiç görmedim. "

Kıkırdayıp anahtar ile apartman kapısını açtı.

" denk gelmemişizdir. "

Kafamı sallayıp bana açtığı kapıdan içeri girdim. Birlikte merdivenle çıkıp ikinci kata vardık. Kendi dairemin kapısını açarken sesini duydum.

" iyi akşamlar hana"

Derin bir nefes alıp ona baktım. Çok seviyordum onu. Hem de çok.

"sana da iyi akşamlar. Rüyanda beni gö-"

Ağzımdan çıkanlar kulağıma ulaşınca gözlerim kocaman oldu. Arkamı dönüp açtığım kapıdan içeri girdim. Kapıyı kapatırken bir adet çapkınca gülümseyen jungkookun sesi gelmişti kulaklarıma.