0.4

302 38 12
                                    

Lalisa Manoban...

Jungkook şuan bana beni öldürecekmiş gibi bakarken gözlerimi devirdim. Herşeyime karışıyordu ve bu artık beni sıkmaya başlamıştı.

Bir kafeye gelip Siparişlerimizi verimiştik ve gelmelerini bekliyorduk.

Evden çıktıktan sonra Chaeyoung'un evine gitmiştik. Siyah bir şortun üzerine siyah crop top giyinmiştim. Jungkook beni gördüğü anda deliye dönmüştü. Ama ben inatlaşarak üzerimi değiştirmeyeceğimi söylemiştim.

Kafeye geldiğimizden beri sapık gibi bakışlarını üzerimden çekmemişti. Hala bakıyor ya!

Daha fazla umursamak istemediğim için telefonumu elime alıp instagramda gezinmeye başladım. Kore'ye gelince takipçi sayım artmıştı. Amerika'dayken takipçi sayım 7.000'e yakındı Kore'ye geldiğimde 10.000'i geçmişti.

Siparişlerimiz geldiklerinde direk yemeye başladım. Normalde yemek yiyemeyen ben bugün çok acıkmıştım. Herkes yemeğini yerken Taehyung konuşmaya başladı.

"Eeeee buradan sonra nereye gidicez?"

Hemen konuşmaya başladım."Bizim eve gidelim havuza gireriz."

Herkes onaylayan mırıltılar çıkarıp yemeğini yemeye devam etti.

Yemeğimi bitirince arkama yaslandım. Çok doymuştum. Boş boş durmamak için telefonumu masanın üzerinden aldım. Telefon bir anda elimden düşünce kaşlarımı çatıp kollarıma baktım.

Şuan ikisinide hissetmiyordum. Telefonum yere düşünce herkes bana dönmüştü. Şuan kimseyi endişelendirmek istemiyordum o yüzden gülümseyip konuşmaya başladım.

"Yok birşey ya ellerim uyuşmuş."

Önemli birşey olmadığı için birşey demeden önlerine döndüler. Kollarımı yavaş yavaş hissedebildiğimde derin bir nefes alıp telefonumu cebime koydum.
Jisoo'nun konuşmasıyla ona döndüm.

"Hadi çıkalım artık"

Herkes ayağa kalktığında hesabı ödememek için hemen kafeden çıkıp jungkook'un arabasına yaslandım.

3 dakika sonra hepsi beraber kafeden çıktığında taehyung mutsuz görünüyordu.

"Noldu kanka yoksa hesabı sana mı kitlediler?"

Heyecanla sorduğum soruyla yavaşça başını olumlu anlamda salladı. Jimin ona gülerken kafasına yapıştırdım.

"Gülme çocuğa"

Jimin kafasını tutarken taehyung'a dönüp konuşmaya başladım."Sen üzme kendini kanka her zaman sana kitliyorlar hem ben sana veririm sana"

Tae gözlerini açıp konuşmaya başladı.
"Gerçekten mi?"

"Tabiki de hayır sen buna inandın mı?"

"Hayır."

"Aferin alışıyorsun."

O da gülünce herkes arabalara ilerledi. bende jungkook'un arabayı açmasını bekledim. Jungkook arabayı açıp yüzüme bakmadan arabaya binince gözlerimi devirdim.

Arabanın kapısını açıp içine bindim. Jungkook arabayı çalıştırırken jungkook'a bakıp konuşmaya başladım.

"Jungkook abartıyorsun"

Cevap vermeyince gözlerimi devirip önüme döndüm. "Trip mi atıcaksın?"

"Lalisa saçmalıyorsun"

Sonunda konuştuğunda ona döndüm. Yola bakıyordu. "Ben mi saçma-"

Kelimeyi söyleyemiyordum. Ağzım düğümlenmiş gibiydi. Ne oluyordu bana?

"Ne oldu?"

Jungkook konuşunca ona döndüm.
"Birşey yok."

O da umursamadan kafasını sallayıp yola bakmaya devam etti. Eve geldiğimizde arabadan indim. Diğerleride geldiğinde direk eve geçtim. Kendi odama gelince kızlarda arkamdan geldi. Jennie unnie çekmecelerimi karıştırırken konuşmaya başladı.

"Lalisa mayo verir misin bize?"

Başımı sallayıp ayağı kalktım. Dolabımın al taraflarında bulunan 2. Çekmeceyi açıp kızlara mayo verdim. Kendimede alıp çekmeceyi kapattım.

Jennie unnie banyoya geçti. Ben odada kalırken chae ve jisoo kapının dışında bekliyordu.

mayoyu giyip aynadan kendime baktım. Siyah renkti, normaldi(!)

Jennie'de banyodan çıkınca biz odadan çıktık içeri chae ve jisoo unniem girdi. Onlar da mayolarını giyince hepsine mayonu üzerine giyilen elbise tarzında şeylerden verdim.

Bende üzerime giyince odadan çıktık. Bahçeye çıkıp havuza geldik. Erkeklerin hepsi buradaydı. Onlara doğru ilerlerken bir an başım döndü. Olduğum yerde durup başımı tuttum.

Başımın dönmesi geçtiğinde başımı kaldırdım. Kimse bana bakmıyordu sadece bir kişi dışında.

Jeon jungkook

Onu umursamadan şezlonga uzandım. Taehyung yanımda ki şezlonga uzanmış bir şekilde telefonuyla oynuyordu. Kaşlarımı çatıp telefonu elinden çektim.

Bana şaşkınca bakarken kameraya girip fotoğraf çekmeye başladım. Daha sonra video başlattım.

"Hey millet videodasınız bunu paylaşıcam herkes el sallasın!"

Kızlar havuzdan el sallarken jimin havuza atlayıp biraz yüzdükten sonra vücudunu havuzdan çıkarıp sol eliyle saçlarını geriye attı. Şuan çok seksi duruyordu.

Kamerayla herkesi çekerken jungkook'u da şuan çekiyordum. Videodan jungkook'un karın kaslarını görünce gözlerimi büyüttüm. Daha önce nasıl göremedim ben bu kasları ya?

Tamam kendime hakim olmam lazım. Videoyu durdurup tekrardan izledim. İzlerken gülümsüyordum. Mutluyduk.

Videoyu instagramda paylaştıktan sonra telefonum çalınca ayağı kalkıp telefonu açtım. Amerika'dayken tanıştığım bir arakadaşım arıyordu. Havuzun etrafında gezinirken konuşmaya başladım.

"Efendim Steve... ah evet... hayır hayır iyiyim... tamam o zaman sonra konuşuruz."

Telefonu kapatıp uzandığım şezlonga doğru gitmeye başladım. Ben ne olduğunu anlamadan biri beni suya itince tiz çığlığımla beraber suya düşmem bir oldu.

Herkes gülerken beni ittiren kişiye baktım. Taehgung piçi!

"Piç!"

O bana kahkahalarkla gülerken suyun altına girip yüzmeye başladım. Kafamı sudan çıkardığımda kızların havuzda voleybol oynadıklarını gördüm. Yanlarına gidip bende katıldım.

Topu chaeyoung'a atıp topu tekrardan bana atmalarını beklerken midemin bulandığını hissedince hemen havuzdan çıkıp eve doğru koşmaya başladım.

Tuvalete girdiğimde direk klozeti açıp içine kusmaya başladım. Arkamdan biri görmemi engelleyen saçlarımı elinde topladığında bunu bekliyormuşum gibi daha fazla kusmaya başladım.

Sonunda içimdekileri boşalttığımda. Arkamı dönüp sırtımı klozete yasladım. Jungkook ayağı kalkıp sifonu çektikten sonra öfkeli bir şekilde şok olucağım soruyu sordu.

"Karnındaki bebek kimden?!"

Helloooooooooo

Gecenin bu saatinde size bölüm atıyorum.

Umarım beğenirsinizzz :)

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınnn

Kendinize iyi bakın ^-^

Seviliyorsunuzzzz ♥

Lust | LizkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin