Jimin:
Piyona çalışıyormuşsun?
Piyano*
Taehyung:
Evet, nereden öğrendin?
Jimin:
Boşver orasını. Sinirli misin?
Taehyung:
Peki, hayır. Nerden çıkardın?
Jimin:
'Nereden öğrendin?' dediğinde sinirli olduğunu düşündüm.
Taehyung:
Ah! Üzgünüm.
Jimin:
Her neyse, bana bir kez çalar mısın?
Taehyung:
Yanıma gelmen yeterli..
Jimin:
Gelemem.
Taehyung:
Neden?
Jimin:
Şuan Seoul'de değilim.
Ses atman yeterli olacaktır..
Taehyung:
Pekâlâ,
İlk bestem ve ilk sen dinliyorsun..
Jimin:
Cidden mi? Harika bu!
Peki ya ismi?
Taehyung:
Dediğim gibi ilk beste ve bu yüzden henüz isim bulamadım..
Jimin:
Şarkı bestelediğini bilmiyordum. İlk dinleyici olduğum için kendimi şanslı hissediyorum. :D
Taehyung:
Aslında aklımda bir isim var.
Jimin:
Nedir?
Taehyung:
"Someone Like U"
Jimin:
Bu... Bu çok fazla özel olmadı mı?
Taehyung:
Yanlış anlama lütfen, ilk dinleyicim sen olduğun için esinlendim sadece ama neden olmasın?
Jimin:
Ah! Peki, sen bilirsin.
.
.
.
Taehyung:
Hatırlıyor musun? Kütüphaneyi?
Jimin'
Konuyu değiştirmeye çalışıyorsun!
Taehyung:
Oraya kapatmışlardı bizi, sırf birbirimizle konuşalım diye..
Jimin:
Pekâlâ, duracak gibi değilsin, sana ayak uyduracağım.
Doğruyu söylemek gerekirse bariz bir sebebi var, senden utanıyordum.
Taehyung:
H
âlâ öylesin Jimin, hiç değişmemişsin..
Jimin:
İtiraf etmek gerekirse sen çok değişmişsin.
Önceden yüz hatların belirgin değildi şimdi daha yakışıklı olmuşsun ve bahse girerim kapı arkasından bizi dinliyorlardı.
Taehyung:
Ne yani? Çirkinim diye mi beni sevmedin?
Jimin:
Ne? HAYIR!!
Taehyung:
Sakin ol sadece şaka yaptım.
Jimin:
Yapma.
Taehyung:
Özür dilerim.
.
.
.
Ama biz konuşmayıp gözlerimizi kaçırdık sürekli.
Aradan zaman geçmesine rağmen konuşmamıştık.
Sonra kapı açılmıştı ve nöbetçi öğretmen girmişti içeri.
Jimin:
O yüz ifadesi hiç aklımdan çıkmıyor, çok şaşırmış olmalıydı.
Taehyung:
Sen yine şanslıydın, sizin dersinize girmiyordu.
Bizim derse her gelişinde benim elim ayağım titriyordu her an bir soru soracak diye...
Jimin:
Bence sevgili olduğumuzu anlamıştı ancak söylememişti kimseye, bu yönden ikimiz şanslıydık.
Taehyung:
Peki o zaman ki arkadaşlarınla görüşüyor musun?
Açıkcası yanına hiç mi hiç yakışmıyorlardı.
Jimin:
Neden öyle dedin?
Taehyung:
Sen sınıfın en çalışkanıydın onlar ise dipteydi,
Senin ağzında bir küfür bile yoktu onların full,
Sen çok masumdun, sevgilin bile yoktu onlar hergün biri ile oluyordu...
Daha sayayım mı?
Jimin:
Hayır, bunlar yeterli ve liseye geçtimizde yollarımızı ayırdık artık hareketleri çok mide bulandırıcı geliyordu. Peki ya sen görüşüyor musun?
Taehyung:
Evet.
Jimin:
Senin arkadaşların çok iyiydi.
Biz çok zıtız.
Taehyung:
Doğru, çoğu şeyde çekiliyoruz.
Jimin:
Buna da örnek vermek ister misin?
Örnekleri seviyorsun çünkü..
Taehyung:
İşim kolaylaşıyor, daha iyi anlıyorum.
Başlıyorum;
Mesela sen çikolata yemeyi sevmezsin ben bayılırım,
Sen kalabalıktan hoşlanmazsın ben oraları çok severim.
Ben şiir kitaplarından başka bir şey okumam ama sen tüm kitapları seversin,
Sen şık giyinmek istersin ben nasıl rahatsam öyle giyinirim.
Jimin:
Pekâlâ, dur dur bu çok uzayacak. Şu anlık yeterli.
Taehyung:
Peki o zaman iyi geceler..
Jimin:
İyi geceler Taehyung.
