"ben tek siz hepiniz aynaya baktı mı hiçbiriniz' grubu
Jungkook:
götümden terler akıyor
Hoseok:
sakin ol yaparsın sen
Jimin:
iki göz yaşı dök yola gelir
Jungkook:
acaba hiç yapmasak mı?
işe yaramazsa ne yapacağız
Jimin:
işe yaramazsa onu da
o zaman düşünürüz
Hoseok:
hem öyle vazgeçmek olmaz
Jungkook:
planı tekrar anlatsanaza
beynim gitti
Hoseok:
bak şimdi sen böyle gözlerin dolu bir şekilde taehyung'un da olduğu zaman sınıfa gireceksin sonra taehyung'un yanına oturacaksın işte göz yaşlarını akıt sonra o da hödük değilse 'ne oldu' diye sorar sende diyeceksin ki 'bir arkadaşımla tartıştık biraz ağır laflar söyledi' o da seni teselli edecek yani umarım eder
Jimin:
bence eder o kadar da kötü birisi değil
Jungkook:
bence de eder
tamam sınıfa girdi şimdi gidiyorum şans dileyin
Jimin:
yaparsın sen aşkım 💪
Hoseok:
sana güveniyoruz 💪
sonunda düz yazı yazabildim kötü oldu ve hiç içime sinmedi atmayacaktım ama yine de atıyorum neden attığımı da bilmiyorum😔
Jungkook
tamam sakin olmalıydım yapmam gereken tek şey biraz dikkatini çekmek ve benimle konuşmasını sağlamaktı.
sınıfa giren taehyung'un sırasına oturuşunu izlemiş yaklaşık iki dakika sonra gözlerimi dolması için yere sabit bir şekilde dikmiştim. Jimin her ne kadar yanımda soğan taşımamı istese de bunun gerçekten korkunç duracağından son derece emindim. Sonunda gözlerimin dolduğuna emin olduğumda sınıfa girmek için kendimi hazırlamıştım. omuzlarımı indirmiş ve üzüntülü bir ruh haline bürünmüştüm.
dolu gözlerim ile yavaş yavaş yürüyerek taehyung'un yanında yerimi almış dikkatini çekmek için burnumu pek sesli olmayacak şekilde çekmiştim. Bununla birlikte bakışları bana dönmüş ilk yüzümde oyalanmış ardından dolu gözlerime odaklanmıştı.
"ne oldu?" sorusunu duyunca öyle bir sırıtmak istemiştim ki çünkü bilirsiniz herkesin tanıdığı Kim Taehyung ve benimle asla anlaşamayan Kim Taehyunh şuan ciddi bir şekilde bana 'ne oldu' sorusunu soruyordu. Beni sikine bile takmayıp yerinden kalkacağını sanıyordum ama yanılmışım. Sanırım Taehyung denen herif tahmin ettiğim kadar kalpsiz biri değildi.
"sadece biraz üzgünüm" kafasını sallayarak yüzüme bir veya iki dakika mimiksiz bir şekilde bakmış ardından "neden üzgünsün?" diye mırıldanmıştı. farkında olmasa bile bu cümleyi kurmadan önce dili ile yaladığı dudaklarıyla karşımda durması onu fazla ateşli yapıyordu. Şuan elimde olsa hef şeyi siktir efef kucağına otururdum. 19 yaşında olan bir alfa için daha yakışıklı, daha ateşli ve daha olgundu
"bir arkadaşımla tartıştık ve biraz ağır laflar kullandı" iki arka sıramız da jimin ve hoseokun gülme seslerini bize duyurmama çabalarını görüyordum. Sanırım şuan onlara dönüp orta parmak çeksem her şeyi mahvetmiş olurdum.
"istersen anlatabilirsin" tamam Taehyung beklediğimin aksine daha sıcak davranıyordu ve sanırım ağlayan insanlara fetişi falan vardı çünkü konuşurken fazla kabaydı "aslında benim için bir çocuk ayarladığını söyleyip duruyordu ama biliyorsun ben baloda ki alfayı arıyorum bu yüzden bana 'seni düşünüyorum ama sen nankörlük yapıyorsun" dedi bende o alfanın ilgimi çektiğini ve onu bulmak istediğimi söyledim kavga ilerledikçe birbirimizi daha çok kırdık ama o bana 'ne yaparsan yap umrumda değil' dedi ve bende kırıldım işte"
şuan yazdığım senaryoyu görseler cidden herkes beni fazlası ile över, büyük bir ödülü hak ettiğimi düşünürdü. Ama ben bile ne dediğimi bilmiyordum açık olalım normalde çok güzel ve rahat bir şekilde yalan söylerdim ama şuan o kadar belli etmiştim ki Taehyung bunun bir şaka olmadığını anlamazsa gerçekten gerizekalı olduğunu düşünecektim.
o alfanın ilgimi çektiğini söylediğim zaman yüzünde bir sırıtma oluşmuştu. Sebebini anlayamamıştım fakat yeniden burnumu çektiğimde "bir şeyler yapmak ister misin? " dediğini duyduğum anda yerimde hafif dikleşerek "ne gibi şeyler?" derin bir nefes almış "kafanı dağıtacak şeyler işte, insanları üzgün görmeyi sevmem" kesinlikle ağlayan insanlara fetişi vardı.
"biraz hava alsam iyi gelir" kafasını sallamış ve oturduğu yerden kalkmıştı hala aynı yerde oturduğumu görünce "hadi gel bahçeye beraber çıkalım konuşursak kafan dağılır" kafamı sallayarak yerimden kalkmış yanına doğru adımlamıştım. Gözlerimi yere dikmiştim onun ise bakışları bendeydi. Öylesine yanyana yürüyorduk
bahçeye indiğimizde banklardan birine oturmuştuk "sana su almamı ister misin?" onu biraz yanımdan uzaklaştırmak için kafamı sallamıştım. Gerçekten şuan yaptığımız plan fazla saçma geliyordu çünkü Taehyung'u kandırıyorduk. Gerçekten arkadaşımla kavga ettiğimi düşünerek beni teselli etmeye çalışıyordu ve benim yaptığım tek şey onu kandırmaktı bunları düşünürken telefonum titremişti gelen bildirimin gruptan geldiğine emindim bu yüzden hızlıca mesaja tıkladım
"ben tek siz hepiniz aynaya baktı mı hiçbiriniz' grubu
Hoseok:
jungkook neredesiniz?
Jimin:
sınıftan niye çıktınız lan
planda bu yoktu
Jungkook:
bahçedeyiz ama o bana su almaya gitti
Jimin:
ben daha sert bir tepki bekliyordum
konuşunca bir dana gibi yazıştığı için
Hoseok:
cidden bende beraber bahçeye gideceğinizi düşünmemiştim
taehyung seni ıssız bir yere götürüp 'bana neden ağlıyorsun' deyip seni öldürür sanıyordum
Jungkook:
ağlayan insanlara fetişi var😔
Jimin:
ne yani her zaman taehyungla konuşmak için ağlaman mı gerekecek 😔
Hoseok:
etkilemeye çalıştığım insanın ağlayan insanlara fetişi olsa ilişkimiz yürümezdi😔
Jungkook:
neden😔
Jimin:
çünkü hoseok oturduğu yerden göz yaşı üretmiyor 😔
Hoseok:
omega haklı 😔
Jungkook:
yazık bize😔
Jimin:
zil çaldı
siz sınıfa gelecek misiniz?
Hoseok:
ders başlar birazdan
Jungkook:
taehyung gelsin
beraber çıkarız yukarı
Hoseok:
tamamdır hayatım
Jimin:
bizde telefonları kapatıyoruz muah😽
Jungkook:
😽😽
selam dostlar şimdi ben düz yazıyı baya kötü yazdım aslında "silsem mi acaba" diye çok düşündüm ama silmedim güzel anlattığımı düşünmüyorum ama siz yine de sevdiyseniz hepinizi öpücük 😽
hepinizi seviyorum sonraki bölümde görüşürüz asklarim 🥺🤟
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PillowTalk | Taekook
FanfictionJungkook kızgınlıkta, maskeli baloda seviştiği alfayı arıyordu. -acemi.
