Herşey Bir Hayalmiş

4 1 0
                                    

Birkaç gün önce bir nöbet geçirdim. Bu nöbetin etkisiyle bu saçma Jeff rüyasını yani kâbusunu görmüşüm. Hemen ayaklandım ve Andreas'a sarıldım. Onların hepsini ona hızlı bir şekilde anlattım. Bana güldü ve iyi olup olmadığımı sordu. Bende iyi olduğumu ve yanımdan ayrılmaması gerektiğini söyledim. Bana sıkıca sarıldı. Mutlu bir gülücük attı. Sonra ise eve döndük. Jeff ile ilgili bir kitap yazdım ve bu kitap çok tuttu. Acaba Jeff gerçek miydi?
Akşam üstü ailecek yemek yedik ve komik şakaların ardından hemen kalkıp balkona çıktım. Andreas yanıma geldi ve konuşmaya başladık;
Andreas: İyi misin Jane?
Jane: Evet iyiyim. Sadece biraz yorgunum o kadar.
Andreas: Tamam. Başbaşa iken biraz sohbet edelim mi?
Jane: Olur tabi ki...
Balkonda oturmak için eski bir çarşaf derdik ve konuşmaya devam ettik;
Andreas: Ne zamandır uyanmanı bekliyordum. Sonunda uyandın ama pek konuşmuyorsun Jane. O rüya yani kabus yüzünden mi yoksa?
Jane: Sanırım öyle. O korkunç vakalar ve çığlık dolu bir kabusa inanmak çok zor gerçekten. Ama sen inanıyorsun. Teşekkürler Andreas.
Andreas: Önemli değil. Sen ne yapıyorsun peki?
Jane: Pek birşeyle uğraşmaya zamanın olmadı. Ne yapacağımı bilmiyorum. Senin aklında birşey var mı?
Andreas: İstersen ikimizde ormanda bir ev tutalım. Kafa dinleriz ne dersin?
Jane: Andreas güzel fikir derdim ancak gördüğüm o kabustan sonra ormanda piknik bile yapmam.
Andreas: Mantıklı ama ne yapacağız peki?
Jane: Buldum. Ailecek Berlin ziyareti yapalım mı? Hem sende aileni görürsün hemde evlilik tarihini belirleyebiliriz.
Andreas: Bu harika olur Jane. Uzun zamandır ailemi görmedim. Ayrıca sende ailemle tanışma fırsatı bulursun.
Jane: Umarım öyle olur. Ayrıca Berlin'e hiç gitmedim. Beni orada gezdirirsin değil mi?
Andreas: Elbette gezeceğiz. Hem seninle olmayı özledim.
....

Creepypasta Masalı-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin