Sonu gelmeyen rüya

39 12 12
                                    

Bazen sadece uyumak istersin . Hiç uyanmamak hatta uyanınca hiç birşeyi hatırlamamak. Ben o kişilerden biriyim uyumayı seven, sarı rengine bayılan , hatta bir prensin beni bu hayalden kurtarmak için öpmesini bekleyen masum bir kız...
  Güneşin doğmasıyla yatağımdan fırladım , aslında bu kadar erken uyanmam ama seher vaktini kaçırmak istemediğinden o küçük penceremden dışarı baktım . Her seher vakti kalkar sonra tekrar yatardım . Sebebi ya sarıyı sevdiğimden ya da onu izlemektendi ....
 
  Yine izledim yine bakışlarım arasında yok oldu gözleri o kişi kim mi o hep benim yanımda , benim dertli zamanlarımda bana yakın, o sınav dolu günlerde bana yardımcı olan en iyi dost diyebilirim ...
  Arda  tanıdığım masum isimlerden biri , onu izlemem sevgiden değil arkadaşça sevmemden kaynaklı çünkü onun gülmesine ömür bedel . Sadece ben penceredeyken gülüyor, onu izlediğim için, çünkü yakın zamanda trafik kazasında anne ve babasını  kaybetti . Ailesinin yokluğunu ona hissettirmemeye çalışıyorum , elimden geldiği kadar ...

  Kendime kahvaltı hazırlamak için aşağıya indim . Evde tekim . Ünüversite için ev tutmak zorunda kalmıştım bir yıl oldu ,o zamanlar babamı ikna etcem diye canım sarardı . Ben morarmam ,kızarmam hep sararırım .
 
  Kahvaltı için buzdolabını açtığımda bir yol göründü bana açıkçası markete gitmem lazımdı . Ama bugünlük idare eder diye düşünüp ballı teremyaglı ekmeğimi iştahla yedim . Bu zamanın geçmemesini istiyorum. Çünkü bugün sınavlar başlıyor . Aslında okula gidesim de yok gibi ama( annem + sararmak) annemin oluşturacağı problemi tahmin bile edemiyorum.

Hemen kıyafetlerimi giydim . Sarı çantamıda alınca bu iş tamamdır . Askıda bana parlayan çantamı şefkatle bağrıma bastırdım artık hazırdım .

  Sakin bir sima ile kapıyı kapattım . Ve hiç sınavı umruma takmıyor edasıyla yoluma devam ettim...

  Okulun zil sesi kulağımda çınladı . Hemen üst kata çıkıp sınıfa girdim. Beril'in bana hüzünlü bakışı arasında sırama oturdum . Beril benim en iyi arkadaşlarımdan biri onun bendeki yeri apayrıdır. Hatta Beril benim evime yerleşecek beraber daha kolay idare edebiliriz diye düşünüyorum . Bu karar benim için bir hayli kolay oldu . O benim her şeyimdi.
   Ders bitti . Beril'in yanına konuşmak için gittim .
  - Beril bu surat ne ?
Sorum cevapsız kaldı bekledim ,bekledim...
  - Ayla ailem izin vermedi.

- offf ya!!! dedim Sarı Lale götürelim o zaman daha kolay olur dedim .

  -  Ayla biliyorsun ki çooookkk istiyorum.

  - Tamam ben okul çıkışında giderim  izin alırım ,yani umarım .

-  Ooooo Ayla kimden izin alıyorsun ?

- Didem o kırmızı sorularını sonraya sakla canım, önemli birşey konuşuyoruz demi gidebilirsin .

- Ayla sadece şunu diycektim , bana kızgın olduğunu biliyorum ama ben ne suçluyum ne de hata yaptım.  Benim ailem suçlu evet ama benim bu olayla alakam yok.

- Arda'nin üzülecegini bile bile neden yaptılar . Anne yapmayın demek hiç mi aklına gelmedi .

  - Bilmiyordum . Onun üzülmesini istemem biliyorsun o benim kardeşim.

  - Maalesef biliyorum

Arda'nın annesi onu yıllar önce geçim sıkıntısı olduğundan evlatlık vermiş ama sonra durumu düzelince oğlunu geri almak için elinden geleni yapmış. Ama Arda beni bırakana anne demem diyerek reddetti . O gün beraber rahat olmak için sakin bir yere taşınacakken Arda'nın öz annesi yani Didem:in annesi arabayla kaza yapmalarına sebep olmuş ama şunu anlamış değilim oğlunun olduğunu bilerek nasıl böyle birşeye kalkıştı ve Arda çizik almadan nasıl kurtuldu hala bilmiş değilim

Sınav beklediğimden daha iyi geçti . Hemen Beril'in annesinden izin almak için yola koyuldum . Zili ısrarla çaldım ve açıldı .

  - Ayla kızım izin isteyeceksen çok zahmet etmişsin, gelmene hiç gerek yok biz Beril ile bu konuyu detaylı konuştuk

- Sevda teyze bak ona prensesler gibi bakarım hatta kuş sütüyle beslerim Sarı Lale hatrına lütfen lütfen lütfen.

- Olmaz.

- Sarı limon hatrınadamı olmaz.

- Ayla hadi, bak gözlerin yarı kısık uykun var belli hadi evine git.
 
Beni eve almasını bekledim çünkü bu halde evin yolunu bulabilir miydim bilmiyorum ,acayip uyku bastırmıştı.

- Tamam Ayla kızım gel sen yolu bulamazsın böyle koltuğa geç ben sana açılman için kahve yapıyım .

-  Çoook sağol Sevda teyzemmmm.
  
Ben her zaman böyleydim uyku düzenim hiç değişmedi hep aynıydı . Bir dakka bile geçmeden uyurdum .

- Ayla kızım kahve...

Uyudum o kadar rahattı ki koltuk buna dayanamazdım . Yine hayal gibi olan rüyayı gördüm . Beni bir prensin uyandıracağı zaman...

- Ayla hadi geç oldu yemek ye ondan sonra Beril seni eve bırakır .

Off yine aynı şey bu rüyanın sonu ne zaman gelecek.
  Yemek yemek bana bugün en mantıklı gelen şeydi . Sevda teyzemin o nefis yemeklerini yedim . Artık  Berlin'i koluna takıp evin yolunu tutma vakti gelmişti.  . Sevda teyzenin taşınma konusunda   Berlin için izin vermeye niyeti yoktu artık başka zaman...

- Ayla ben artık yoruldum.
- Az kaldı Berill..
- Az kaldı diyorsun da benim daha dönüşüm var offf!!
Arkadan araba sesi . Ama biraz hızlı mıydı?!?!

- Beril !!!!!!

Bu benim gördüğüm en gerçekçi kabustu yani öyle olması lazımdı . Beril önümde kanlar içinde yatarken benim nefes almam bir mucizeydi, ne yapmam lazım bilmiyorum ,nefes alabildiğimden de emin değilim çığlıklarım sokakta yankılanırken kendim miydim bilmiyorum , o an sarıyı bile unutmuşum . Bu kabus ne zaman bitecekti ya da gördüğüm rüya gibi sonu gelmeyecek miydi ...

Umarim beğenmişsinizdir Devaminin gelmesini isteyenler  bana yorum olarak bildirirlerse sevinirim...
 

 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 02, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UYKUCU GÜZELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin