Okula geldiğimde önce kantine inip tost almıştım. Daha sonra sınıfa çıktığımda Hyeri ve çetesini görmüştüm. Yüzümü ekşitip çantamı sırama bıraktım ve yerime geçtim.
Beni fark eden Hyeri, arkadaşlarına bir şeyler söyledikten sonra yanıma topuklu botlarını vura vura geldi.
"Günaydın Taehyung."
"Günaydın Hyeri." Yüzüme samimi olmayan bir gülümseme yerleştirip ona baktım.
"Duydum ki köpeğin ölmüş." Önüme bakıp kafamı salladım.
"Çok üzüldüm senin adına." dedi dudaklarını büzerek.
Lee Hyeri, tam bir sinsi şeytan. Güzelliği ve fiziğiyle, kız-erkek fark etmez herkesi büyüler. Okula ilk geldiğinde -evet kabul ediyorum- büyüsüne kapılmıştım. Onunla takılmak istemiştim çünkü yine kabul ediyorum, okulun en güzel kızlarından biriydi. Eh, ben de çirkin falan değildim yani.
Fakat yanına giden tüm erkekleri reddediyordu. Ya yüzlerine tükürüyordu ya da kaba laflar edip arkasına bile bakmadan oradan uzaklaşıyordu. Çok nadiren kabul ederdi randevuya çıkmayı. Okula geldiğinden beri sevgilisi olduğunu pek görmemiştim. Gidip ona randevuya çıkmayı teklif etmeyi düşünmüştüm ama beni de aşağılar diye korkmuştum.
Daha sonrasında gerçek yüzünü görmüştüm. O yaptığı iğrenç şeylere belki de kendi gözümle şahit olmuştum. Yoongi ve Jimin, benim için son damla olmuştu. Bütün arkadaşlarımla uğraimıştı ve ben de dayanamamış, kafamda küçük bir plan oluşturmuştum. Onun yaptıklarının hepsini ödetemezdim belki ama bir kısmını yapabilirdim.
Gözlemlerime göre Hyeri, ona teklif etmeyen erkekleri baştan çıkarıp ona yenik düşmelerini sağlıyordu. Bu aralar da bana takıktı. Benimle randevuya çıkacak, peşimi bırakacaktı ama planlarıma göre onunla sevgili olmam, hatta bana sırlarını açmasını sağlamam gerekiyordu.
Hyeri'nin benden etkilendiği, genel olarak yakışıklı erkeklerden demeliyim sanırım, açıktı. Ne zaman dibine girsem kalbi kulaklarında atıyordu neredeyse, ben de duyuyordum.
Bunu kullanıp onu kendime âşık etmeye çalışacaktım. O kimseyi sevemezdi, sadece seviyorum deyip kendini ve karşısındakini kandırırdı. Şu zaman kadar Hyeri hariç hoşlandığım tüm kızlara iyi niyetle yaklaşmıştım ama Hyeri kötü birisiydi. O her şeyin en kötüsünü hak ediyordu. Bu yüzden yapacaklarımdan pişman olmayacaktım. Aksine, keyif bile alabilirdim.
Kendime âşık ettikten sonra, sırlarını, zayıf yanlarını öğrenecektim. Daha sonra bunları kullanıp onu zor duruma düşürecektim. Okuldaki herkes onu aşağılayacaktı. Lalisa, Jimin, Yoongi, Hoseok, Chaeyoung, Namjoon, Sooyoung... Her biri kendini nasıl aşağılık biri gibi hissettiyseo da kendini öyle hissedecekti.
Planım buydu.
"Daldın gittin, Taehyung." O ise zincirli mini eteğiyle beraber sıramda tam önüme oturmuş, bacak bacak üstüne atmıştı.
"Sınavları düşünüyordum sadece." dedim gözlerinin içine bakarak.
"Baksana, okuldan sonra takılmaya ne dersin? Hem köpeğin için üzgünsündür, kafanı dağıtırsın biraz." dedi. Alayla güldüm.
"Oradan bakılınca kolay lokma gibi mi gözüküyorum?" dedim ayağa kalkıp ona doğru eğilerek.
Gözleri hafif büyümüştü ve kalbinin atış seslerini duyabiliyordum.
"Hayır, t-tabii ki. İstersen tüm okul çıkışları takılabiliriz." Kulağına doğru eğilip nefesimi üfledim ve sonrasında tekrardan konuştum.
"Okul çıkışında arka bahçede bekle. Şimdi öğretmen gelir, sırana git."
İkiletmeden sıramdan kalkıp kendi sırasına doğru ilerledi ve oturdu.
O kadar kötülük yapan kız, şu an yanlış kişiden hoşlanıyordu.
❦
ŞİMDİ OKUDUĞUN
she's not innocent ❧ kim taehyung
Fanfictionkimth: bir bebek kadar güzel olabilirsin ama bir bebek kadar masum değilsin, hyeri. ❝Kim Taehyung, arkadaşlarının hayatlarını mahveden Lee Hyeri'ye nefret içerikli mesaj atar.❞ başlangıç tarihi: 3 Haziran 2020 bitiş tarihi: 24 Haziran 2020 ➼ Hikayed...