Şekerci Dükkanı

69 6 2
                                    

(Medya, Heather Chandler)

- - -

Dolabının karşısında dikilirken saçlarının artık yüzünü örtmediğini unutarak başını alışkanlıkla yana savurdu Vincent. Söz konusu dolap ise vandalizmden arındırılmış, hatta kapağın üstüne mavi parıltılı bir "V" yapıştırılmıştı. Heather'larla arkadaş olalı üç hafta olmuştu ve bu üç hafta fazlasıyla hızlı geçmişti. Tam olarak arkadaş da sayılmazlardı aslında, daha çok meslektaş gibiydiler ve meslekleri de popüler olmaktı. Heather'larla arkadaş olduğundan beri insanlar ona selam vermeye başlamışlardı, hatta okulun altın çocukları Kurt ve Ram bile onunla uğraşmayı bırakmışlardı. Garip de olsa güzeldi.

Vincent içindeki heyecanı kaleme almaya devam ederken gözünün kıyısında ondan nispeten daha iri ve fazlasıyla daha pembe bir figür belirdi. "Selam Vincent... Bugünlerde gerçekten güzel görünüyorsun..." Hoş bir iltifat olmasına rağmen Vincent Martha'yı huzursuz olduğunu bir bakışta söyleyebilecek kadar uzun zamandır tanıyordu.

"Altındaki hala aynı benim sonuçta!" dedi Vincent günlüğünü göğüsüne bastırıp hafifçe gülümseyerek.

"Emin misin?" diye karşılık verdi Martha yere bakarken. Tabii ya, geçen hafta arkadaşlıklarının zımni kuralını bozup film gecesini ekmişti. "Martha, gerçekten çok özür dilerim, aklımdan çıkıvermiş-"

"Önemli değil, anlıyorum, artık Heather'larla takılıyorsun... Heyecan verici!.." dedi Martha zoraki bir gülümsemeyle dolabını açarken. Vincent arkadaşının üzülmesine sebep olmaya alışık değildi, "O kadar abartılacak bir şey değil, ama en yakın zamanda takılacağız, söz veriyorum." dediğinde sivri bir obje omzunu dürttü.

Arkasını döndüğündeyse bu sivri objenin Duke'ün takma tırnakları olduğunu gördü, "Heather dedi ki, söyle ona güzel kıçını da alıp kafeteryaya gelsin, PRONTO!"

"Aman ne hoş(!)" dedi Vincent Martha'ya hitaben ama genç kız çoktan sınıfın yolunu tutmuştu. O da Duke'ün peşine takıldı kafeteryaya doğru.

* * *

"Ah Vincent," diye konuşmaya başladı kafeterya girişinde onları bekleyen Chandler, arkasındaysa birisi için gözcülük yapıyor gibi duran McNamara vardı. "Ram Sweeney'nin el yazısını taklit etmeni istiyorum." diye devam etti, "Üzerinde yazacak bir şey ihtiyacın olacak..." Bir an duraksayıp kırmızı farlı gözlerini masalarla dolu kafeteryada gezdirdi ve çok geçmeden Duke'ün gözleriyle buluştu, "Heather, domal!"

Duke itiraz etmek yerine iç çekmekle yetindi ve oldukça uygunsuz bir pozisyon yaratarak Vincent'ın önünde eğildi. Vincent yaşananları anlamaya çalışırken Chandler'ın yine konuşmaya başlaması üzerine günlüğünün en arka sayfasını çevirip Duke'ün sırtına yerleştirdi.

"Selam tatlım. Uzun süredir gözlerimi senden alamıyorum ve eski güzel günlerimizi aklımdan çıkaramıyorum. Umarım bu hafta sonu vereceğim partiye gelebilirsin. Özledim seni, Ram... imzadan sonra birkaç X O koy!"

"Zaten bu ne için ki?" diye sordu Vincent sayfayı yırtıp Chandler'a uzatırken.

"Ram'in bir zamanlar nasıl da Damperli Kamyon Martha'yla takıldığını hatırlıyorsun?" dedi Chandler Vincent'ın verdiği notu incelerken.

"Evet, anaokulundayken. Herkes birbiriyle takılıyordu." dedi Vincent kafası karışmış bir şekilde.

"Ama herkes futbol sahasında öpüşmüyordu." diye karşılık verdi Duke dağılan saçlarını düzeltirken.

"Aman tanrım, haklısın, tamamen unutmuşum..." diye araya girdi McNamara, "Ram Damperli Kamyon Martha'yı öpmüştü, ne kadar da iğrenç!" dedi kafeteryaya giren Martha'yı işaret ederek.

"Mükemmel..." dedi notu incelemeyi bitiren Chandler, "Ram, buraya gel!" diye seslendi notu katlarken.

Kafeteryanın öteki ucunda dikilen Ram "Sence Heather ne istiyor?" dedi kankası Kurt'ü dürterek. "Bahse varım onu aletine oturtup topaç gibi döndürmeni istiyordur!" dedi Kurt heyecanla. "Bence de!" dedi Ram aynı heyecanla. Ardından yumruk tokuşturup en ciddi tavırlarıyla Heather'lar ve Vincent'ın yanına gittiler.

"Benim için bir iyilik yapıp şunu Damperli Kamyon Martha'ya götürür müsün?"

Bu notun Martha'ya, herhangi bir şekilde, ulaşması halinde ortaya çıkacak sonuçların yol açacağı tahribatın farkındalığı Vincent'a bir anda vurmuştu, "Hayır..."

"Ne zamandan beri o yağ tulumuyla takılıyorsunuz?" dedi Kurt, Ram notu açarken. "Sakın okuma! Çok ağır bir adet geçiriyor ve jinomdan birkaç tavsiye istedi." diye araya girip ona engel oldu Chandler. Adet kelimesini duymalarıyla ikili yüzlerini buruşturmuştu ve şakalaşarak yürümeye başlamışlardı bile.

Vincent bir anda harekete geçmeye karar verip notu Ram'in elinden kaptı, "Onu ben alayım, teşekkürler." tabii onun gey ellerinin kendininkilere dokunması ikilinin tatlarının kaçması için yeterliydi ama Vincent'ın sinirlenecek daha başka şeyleri vardı.

Elindeki notu sallayarak kırmızılı kıza doğru yürüdü, "Martha Ram için 12 senedir falan bir şeyler hissediyor, BU onu öldürür!" Vincent konuşuyordu ama Chandler dinliyormuş gibi görünmüyordu, "Hadi ama Heather, sen bile bundan daha iyisin."

"Aklını kurcalayan bir şey mi var, Vincent? Çünkü bizim istediğimiz şeyi istediğimiz zaman ve istediğimiz yerde alabileceğimizi bildiğini sanıyordum. Seni aramıza insanüstü yeteneğin* ve gey çocuk dinamiği** için aldık ama inan bana, buraya kadar sensiz geldik..." dedi Chandler Vincent'la aralarındaki mesafeyi kapatarak, "Ve seni kurtardığım o bok çukuruna geri atmaktan hiç çekinmem. Yani kararını ver Vincent, Bayan Susam Sokağı'nın saçlarını mı öreceksin yoksa şekerci dükkanıma adım mı atacaksın?"

Vincent ne yapacağını düşünerek elindeki notla bakışırken "Hadi ama Vincent, küçücük zararsız bir şaka sadece." dedi McNamara arkasından yaklaşarak. Vincent'ın mavi gözleri Chandler ve McNamara arasında gidip geldi, "Küçücük zararsız bir şaka sadece..."

Heather'lar yakındaki bir masaya geçerken Vincent derin bir nefes aldı. Ardından en karizmatik haliyle, tek başına yemek yiyen arkadaşının yanına gitti. "Vincent?" dedi Martha onu beklemiyormuş gibi. "Senin için bir şeyim var." dedi Vincent masaya yaslanıp yarım ağız sırıtarak.

Martha kafası karışık bir şekilde arkadaşının elindeki notu alıp okumaya başladı. Vincent genç kızın gözlerindeki parıltının okuduğu her cümlede nasıl arttığını görebiliyordu. Ve kendisini daha kötü hissetmesine neden oluyordu.

"Ram bu hafta sonu vereceği partiye davet etmiş beni! Onun da bir şey hissettiğini söylemiştim sana! Bu hala benden hoşlandığının kanıtıdır!" dedi Martha vurulmuşcasına notu tekrar okurken. Vincent en iyi arkadaşının saçtığı neşe içinde adeta kaybolmuştu ve onun yüzünden yine üzülmesini istemiyordu. Son bir umut dönüp tekrar Heather'ların oturduğu masaya baktı, kızların üçü de beklentiyle onu izliyorlardı. "Heyecan verici!.." diye karşılık verdi Vincent Martha'ya göz kırparak.

"O kadar mutluyum ki!" dedi Martha kafeteryadan ayrılmadan önce Vincent'a kocaman sarılırken, muhtemelen çerçevelemek için notu dolabına götürüyordu. Vincent'ın Ram'in ağzından Martha'ya yazdığı notu. Şaka olsun diye ilanı aşk ettiği notu. Heather'lara katıldığında çoktan dibe batmıştı ama popülerliğin özgürlük demek olduğunu sanıyordu, suçluluk değil.

Daldığı düşüncelerden çekip çıkaran şey arkasından gelen ses olmuştu, "Diyet kola kafalı moda çomarlarına boyun eğmek zorunda değilsin." Arkasını döndüğünde duvara yaslanan, saçlarının yanları makineye verilmiş, uzun boylu ve zayıf bir oğlanla göz göze geldi. Gözlerinin altında koyu halkalar vardı ve siyah ojeli tırnaklarını okuduğu kitaptan görülüyordu.

Vincent ilk başta bir gotiğe denk geldiğini düşünmüştü. Tabii eğer o geniş, karanlık trençkotu giyiyor olmasaydı.

- - -

*Vincent'ın herkesin el yazısını taklit edebilmesinden bahsediyor.

**En az üç kişilik bir popüler kız grubu +1 gey çocuğa ihtiyaç duyar.

Heather, Heather, Heather & VincentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin