(Medya, Heather McNamara)
- - -
"O kızı mahvedecekler..." diye devam etti trençkotlu çocuk, gözlerini okuduğu kitaptan kaldırmadan. Vincent, delikanlının kendisiyle konuştuğundan emin olmak için etrafına bakındı ama yakınlarda ondan başka kimse yoktu. "Anlayamadım?" diye karşılık verdi Vincent ağırlığını bir ayağından diğerine geçirip günlüğünü göğsüne bastırarak.
Trençkotlu çocuk derince bir iç çekerek okuduğu kitabı kapattı ve yaslandığı duvardan kalkıp ağır adımlarla Vincent'ın karşısına geçti, "Bak, belli ki bir ruhun var, sadece onu temiz tutmak için birazcık çaba sarf etmen gerekiyor." Aralarındaki birkaç adımlık mesafeyi de kapatıp yarım ağız bir sırıtışla ekledi, "Sonuçta hepimiz kötülükle işaretlenmedik mi?*" Ardından arkasını dönüp geride bir adet dumura uğramış Vincent bırakarak yürümeye başladı.
Vincent, uzaklaşan delikanlının ensesini seyrederken arkasından seslenmeyi ancak akıl edebilmişti. "Hey, Baudelaire'den alıntı yapıp öylece çekip gidemezsin, seninle konuşuyorum!" demesi üzerine trençkotlu çocuk durup dilini ağzında yuvarladı, "Affedersin ama ismini yakalayamadım?" Delikanlı omzunun üzerinden geriye bakıp "Fırlatmadım ki..." dedi kaşlarını kaldırarak. Vincent'ın elinden gelen tek şey istemsizce alt dudağını ısırmak olmuştu.
Bu sırada pek de uzak olmayan bir masada oturan ikili onları izliyordu. "Şu ceketli çocuk kendini kim zannediyor? Bo Diddley mi?" dedi Kurt gözlerini onlardan ayırmadan. "Onu bilmem ama bizim nonoşun ilgisini baya çekmiş gibi görünüyor." dedi Ram havada tırnak işareti yaparak. Kurt hışımla ayağa kalktı, "Hadi şunu bir güzel benzetelim!" Ram elini omzuna atarak, "Artık son sınıfız oğlum, birazcık olgun davranmamız..." dedi ama o henüz sözünü bitiremeden Kurt çoktan yürümeye başlamıştı, Ram de gözlerini devirip peşine takıldı.
"Baksana cicim!" diye bağırdı Kurt trençkotlu çocuğun kitabını yere düşürüp kolunu omzuna atarken, "Erkek arkadaşın Sherwood Ohio'ya taşınman konusunda ne düşünüyor?" Ram de hızlıca delikanlının öbür tarafına geçip kolunu öteki omzuna attı, "Bizim kafeteryanın ibneler giremez diye bir kuralı yok mu lan?" dedi Vincent'a bakarak. Vincent gözlerini kaçırdığında kafeteryadaki herkesin onları izlediğini fark etti.
Trençkotlu çocuğun derince bir iç çekip "Ama sizin gibi puştlar için açık kapı politikası izliyorlar anlaşılan." demesiyle kafeteryaya bir sessizlik çökmüştü. Kurt'ün Ram'e delikanlının kollarını tutmasını söyledikten sonra her şey aşırı hızlı gerçeklemişti. Trençkotlu çocuk önce üstüne gelen Kurt'ün karnına dizini geçirdi, ardından Ram'in kıskacından kurtulup yanağına bir yumruk indirip onu yere serdi. Sonra Kurt'ün yakasına yapışıp çenesine bir yumruk oturttu, ardından doğrulmaya çalışan Ram'in karnına bir tekme attı. Daha sonra zaten sersemlemiş olan Kurt'ün başını ellerinin arasına aldı ve kafayı gömüp Ram'in yanına postaladı.
Vincent ağzı bir karış açık şekilde yaşananları izliyordu. Ona mı öyle gelmişti yoksa az önce tanıştığı, ve henüz ismini dahi bilmediği, delikanlı onun için iki kabadayıya kafa mı tutmuştu? Hatta kafa tutmak ne kelime, baya baya hadlerini bildirmişti. Geçen on beş saniyede nefesini tuttuğunu fark ederek Vincent, derin bir iç çekti. Yanında trençkotlu çocuk olduğu sürece Chandler, Ram veya Kurt gibi zorbalardan korkmak zorunda kalmazdı.
Vincent girdiği hayaller aleminden delikanlının erkekliklerini son bir umut kurtarmak için ona saldırmak üzere olan futbolculara silah çekip iki el ateş etmesiyle zorla çıkarılmıştı...
* * *
Bir an sonra Heather'lar Vincent'ın evlerinin arka bahçesinde annesinin eski kroket takımıyla oynuyorlardı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Heather, Heather, Heather & Vincent
Fiksi PenggemarKurnaz bir delikanlı zorla kazandığı popüler çocuk imajını korumak için her şeyi yapmaya hazır, bu akli dengesi yerinde olmayan bir emoyla işbirliği yapmak anlamına gelse bile. Serseriler ve inekler, şımarıklar ve zenginlerden *tamamen* kurtulmanın...