#Genç kız elindeki ağır valizi tüm gücüyle çekerken, bir yandan da etrafına bakınıyordu. Bundan üç saat önce Jungkook ile mesajlaştıktan sonra ani bir kararla eşyalarını hızlıca toplamış ve havaalanına gelmişti.
Çok acı çekmişti. Çok ağlamıştı. Birbirinden kopuk annesi ve babası, başka bir ülkede okuması, kız kardeşinin ölümü; hepsi kırık ruhuna fazla gelmişti.
Ama Jeon Jungkook'la tanıştığından beri, ruhunun kırılmış kanatlarının iyileşmeye başladığını biliyordu. O gün, o çatı da onunla buluştuğunda ve Jungkook'un pürüzsüz sesini duyduğunda, kalbinin nasıl çarptığını biliyordu. Daha önceden hiç aşık olmamıştı. Ama bunun nasıl bir his olduğunun farkındaydı.
Adımlarını biraz daha hızlandırdı. Jungkook'un grubuna ait özel bir uçağının olduğunu tahmin ediyordu. Böyle ünlü bir grubu havaalanında bekleyen fanlar her zaman olurdu. Gözleri kalabalığı tararken, pankartların bulunduğu bir kız grubu dikkatini çekti. Daha sonra ise o grubun içinden korumalarla geçen üyeleri fark etti. Ağır valizini çekerek koşarken, ona yetişme umuduyla bacaklarına daha fazla yüklendi.
Kalabalığa yaklaştığında havaalanının hangi kapısına ilerlediklerini fark ettiğinde hızlıca o tarafa yöneldi.
"Jungkook!" Sesini duyurmak için boğazı acırcasına bağırdığında, Jungkook'un onu duymadığını fark etti. Kapıya ulaştığında güvenlik görevlileri onu durdurmuş ve geçmesine izin vermemişti.
"Ben Angela! Jungkook'a adımı söyleyin." Güvenlik görevlileriyle tartışsa da bir sonuç alamayan kızıl kız, omuzlarını düşürdü. Son çare elindeki telefona baktı ve sevdiğinden emin olduğu adama mesaj attı.
Angells
Geldim.
Kapına dayandım.
Ama kapıları nasıl kapattıysan içeri giremiyorum.(İletildi.)
Mesajın sadece iletildiğini gören Angela, hüzünle gözlerini kapı da gezdirdi.
O sırada Jungkook, kulağına kulaklıklarını takmış ve cebindeki telefonu çıkarmaya çalışıyordu. Uçağın kalkmasına yirmi dakika kalmıştı. Cebindeki telefonu çıkarıp, son kez bir bildirim gelmiş mi diye mobil verisini açtığında; gelen mesajı gördü.
İlk başta mesajı algılayamadı. Daha sonra idrak ettiği gerçek kalbinin delicesine atmasına sebep olduğunda hızla oturduğu koltuktan kalktı.
"Angela gelmiş!" Üyeler genç adamın bu çıkışına şaşkınlıkla bakarken, Jungkook çoktan uçaktan çıkmış ve havaalanının kapısına giden koridorda koşturmaya başlamıştı.
Angela ise artık kapının açılmayacağını düşündüğünden yavaşça arkasını dönmüş ve gitmeye başlamıştı. Ta ki, sevdiği sesi duyup, olduğu yerde durana kadar.
"Angela!" Jungkook güçlü sesiyle bağırdığında, Angela şaşkınlıkla arkasını dönmüş ve tanınmaktan çekinmeyen yüzüyle kendisine koşan adama bakmıştı. Jungkook bütün hızıyla koşup sevdiği kızın yanına geldiğinde elini kızın yanaklarına koymuş ve alnını alnına dayamıştı.
"Benim güzel kızıl kızım," Fısıltıyla konuştuğunda, daha fazla sevdiği kadından ayrı kalmak istemediği için dudaklarını Angela'nın dudaklarına bastırdı. Uzun ve özlem dolu öpüşmelerini bitirmek istemese bile geri çekildiğinde gülümsedi.
"Hayatıma hoş geldin, benim güzel kızıl sevgilim."
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hello, Angela! | Jeon Jungkook
FanfictionJeon Jungkook, dünyaca ünlü BTS grubunun ana vokaliydi; ve imza günü için Fransa'ya gitmişti. jeon jungkook texting. mini fic.