YAZARDAN:
Harry sabah uyanır uyanmaz üzerini değiştirip ortak salona indi ve diğerleri inene kadar şömiyi izlemeye devam etti.
Bir süre sonra Ron, Haz, Hermione, Jess ve Joey geldi hep beraber kahvaltı için ortak salona indiler. Joey ve Jess Fred'lerin yanına gitti Haz'ler ise hep beraber kahvaltı etmeye başladılar. Sonra Hermione ve Haz kütüphaneye gidip bir şey bakacaklarını söylediler. Ron'la Harry'de sınıfı aramaya başladılar.~~~~~~~~~~~~~~~
Sınıfı bulduklarında direkt içeri girdiler içeride öğrenciler ve gri bir kedi vardı.
Ron Harry'i dürtüp "Geç kalsaydık Mcgonagall'ın yüzündeki ifadeyi düşünebiliyor musun?" dedikten sonra kedi bir anda Mcgonagall'a dönüştü. "Son derece harikaydı." "Değerlendirmeniz için teşekkürler Bay Weasley. Bay Potter'la sizi cep saatine çevirsem daha mı yararlı olursunuz?" "Profesör yolu karıştırdık." "Haritaya mı çevirsem? Herhalde yerinizi harita olmadan bulursunuz."~~~~~~~~~~~~~~~
Biçim Değiştirme'den çıkınca hep beraber İksir sınıfına doğru ilerlemeye başladılar Harry, eniştesinin inadı yüzünden Harry ile uğraşacağını biliyordu. Çünkü o bir Griffindor'du her ne kadar normalde sevsene başkanı olduğu binayı her zaman kayırırdı. Harry bunları düşünürken iksir sınıfına gelmişlerdi sıralarına geçip Profesör Snape 'i beklemeye başladılar. Kapı bir anda çarpılarak açıldı Snape "Bu sınıfta boş yere asa sallama ve saçma büyüler istemiyorum. Zaten bir çoğunuz iksir yapımının bir bilim ve sanat olduğunu anlamasını beklemiyorum bile ama sadece seçilmiş birkaç yetenekli öğrenciye beynin nasıl büyülenip duyuların nasıl yanıltılabileceğini öğretebilir. Söhreti şişelemeyi, zaferi demlemeyi hatta ölümü nasıl durduracağınızı söyleyebilirim. Bilginizi ölçmek için bazılarınıza sorular sorarak başlayalım Bay Potter dinlemediğinize göre çok iyi biliyorsunuz. " Harry irkildi ve anlamaz şekilde baktı." Bay Potter sizin bilgilerinizi öğrenmek için sorular soracağım. İlk olarak öğütülmüş çirişotu kökünü pelinotu demine eklersem ne elde ederim?" "Bilmiyorum efendim." "Peki bezir getirmeni istesem nereye bakarsın." "Bilmiyorum efendim" "Peki düğünçiçeğiyle küpeküpe arasındaki fark nedir?" Herm her soruda olduğu gibi inatla elini kaldırıyordu Harry Herm 'e dönüp baktı "Bilmiyorum efendim ama görünüşe göre Hermione biliyor, neden ona sormuyorsunuz?"
Gülenler oldu. Harry'nin gözü Seamus'a ilişti. Seamus göz kırptı. Ama Snape pek keyiflenmişe benzemiyordu.
"Otur!" diye bağırdı Hermione'ye. "Öğren diye söylüyorum, Potter, çirişotuyla pelinotunu karıştırırsan, Yaşayan Ölüm İçkisi denilen güçlü bir uyku iksiri elde edersin. Bezir keçilerin karnından çıkarılır, panzehir olarak kullanılır. Düğunçiçeğiyle küpeküpeye gelince, ikisi de aynıdır, bir adı da kurtboğandır. Eee? Niye yazmıyorsunuz bunları?"
Herkes tüy kalemlere, parşömenlere saldırdı hemen. O gürültü arasında, "Potter," dedi Snape, "küstahlığın için Gryffindor'dan bir puan silinecek."
Harry'nin tam tahmin ettiği gibi eniştesi sırf gıcıklık olsun diye ters davranıyordu. İksir dersi boyunca işler Gryffindor'lar için pek yolunda gitmedi.
HAZEL:
Öğle yemeğindeydik herkesten önce gelmiş tek başıma oturuyordum sıkılmıştım ve annemle babama mektup yazma kararı almıştım ilk gün olanları özetle anlatmıştım. Harry ve Ron'un ilk günden nasıl derse geç kalıp rezil olduklarını,eniştemin klasik Gryffindor'larla uğraşmasını, uçuş dersinde Harry ve Draco'nun her zaman ki gibi kavga etmesini , Harry'nin Quidditch'te arayıcı seçilmesini . Her şeyi uzun uzun anlatacak şekilde yazmıştım. Mektubu bitirdiğim sırada herkes gelmeye başlamıştı.
"Hala arayıcı seçildiğime inanamıyorum." diye girdi Harry içeri herkes gülmeye başladı Harry bunu diyince. "Abicim bu çok normal bir şey babamızdan geliyor bu başarı kanı bak Jess ve ben de takımdayız ve 2.sınıfta girdik seneye seçmelerde Hazel da girecek takıma" "Ben takıma girersem size gerek kalmaz o yüzden girmemeye karar verdim" diye karşılık verdim abimin söylediği şeye. "Babamın zorla takıma sokacağını bildiği halde saçma sapan hayallere giren kardeşim sana çok üzülüyorum." "Vay endişe kraliçem endişe moodundan dalga geçme mooduna geçmiş. Bu arada Harry annemlere mektup yazdım ve arayıcı seçildiğini söyledim." " İyi yapmışsın ikiz ben yazmaya üşenirdim." Bu konuşmamız biterken arkadan bir bağırış geldi "AÇIMM" tüm ekip kafasını gelen sese çevirince Ron'la karşılaştı ve gülmeye başladık.Fred ile George Weasley salona girdiler o anda, Harry'yi görünce yanına seğirttiler.
Alçak sesle, "Tebrikler," dedi George. "Wood söyledi." "Söylemedi demeyin, Quiddilch Kupası'nı bu yıl biz alacağız," diye fısıldadı Fred. "Charlie ayrıldı ayrılalı alamıyoruz, ama bu yıl takım harika. İyi oynuyor olmalısın, Harry. Anlatırken, Wood'un içi içine sığmıyordu."
"Neyse, gitmemiz gerek. Lee Jordan okul dışına açılan gizli bir geçit daha bulmuş, öyle diyor."
"İlk hafta bulduğumuz geçittir, Yaltak Gregory Heykeli'nin arkasındaki. Görüşürüz."
Fred'le George ayrılır ayrılmaz hiç hoşlanmadıkları biri bitiverdi tepelerinde: Malfoy. Arkasında Crabbe'yle Goyle vardı yine.
"Son yemeğini mi yiyorsun, Potter? Seni annenlerin yanına döndürecek trene ne zaman biniyorsun?"
Harry, soğukkanlılıkla, "Bakıyorum ayakların yerdeyken, yanında da minik arkadaşların varken daha cesur oluyorsun," dedi. Crabbe'yle Goyle pek de minik sayılmazlardı doğrusu, ama Yüce Masa öğretmenlerle dolu olduğu için, dişlerini gıcırdatıp yumruklarını sıkmaktan başka bir şey gelmezdi ellerinden."İstediğin zaman teke tek karşılaşabilirim seninle," dedi Malfoy. "İstersen bu gece. Büyücü düellosu. Sadece asalarla, dokunma yok. Ne oldu? Daha önce büyücü düellosu diye bir şey duymadın mı yoksa?"
Yerinde dönerek, "Duymaz olur mu," dedi Hazel. "Ben onun yedeğiyim; senin yedeğin kim?"
Malfoy, Crabbe'yle Goyle'a bakarak onları şöyle bir tarttı.
"Crabbe," dedi. "Gece yarısı olur mu? Kupa Salonu'nda buluşuruz, orası hiç kilitlenmiyor."
Malfoy gidince, Ron'la Harry birbirlerine baktılar.
"Yedeğim olacağını söyledin, Çıldırdın mı sen?"
Soğumuş böreği ağzına atarak, pek sıradan bir şey söylüyormuş gibi, "Ben başka kim yedeğin olabilir ikizim" dedi Hazel. Harry'nin bakışını fark etti sonra, hemen ekledi: "Hadi ama Harry ilk seneden Malfoy'la düello yaptın diye ölmezsin. Hem senin Jess ve Joey farketmeden çıkman gerekiyor bunu hiç bir zaman ben olmadan başaramadınız" dedi Ron ve Harry'i göstererek.
"Ya ben asamı sallayınca bir şey olmazsa?"
Ron akıl verdi: "O zaman asanı fırlatır atar, burnuna bir tane patlatırsın." " Harika fikir Ron her düelloda yap." "Küçük hanım..." sözü kesilmişti
"Özür dilerim."
Başlarını kaldırdılar. Hermione Granger'dı.
"İnsan burada ağız tadıyla bir şey konuşup yemek yiyemez mi?" dedi Ron. Haz Ron'un neden Herm'i sevmediğini anlamamıştı.
Hermione aldırmadı ona, Harry'ye döndü. "Malfoy'la konuşmanıza kulak misafiri oldum." "Sen de bu kulak varken," diye mırıldandı Ron. Hazel sinirli bir şekilde ayağına vurdu. "Agh" diye bağırdı Ron.
"- Geceleri okulda dolaşmamanız gerek, yakalanırsanız Gryffindor'un puanları silinir. Zaten yakalanırsınız. Çok bencillik ediyorsunuz."
"Bu seni ilgilendirmez," dedi Harry.
"Güle güle," dedi Ron.
"Çok kabasınız ayıp oluyor." Dedi Hazel ve Herm'in peşinden gitti.
~~~~~~~~~~~~~~~
Uzun bir aradan sonra geri dönmeye karar verdim umarım bu bölümü beğenirsiniz elimden geldikçe hatasız yazmaya çalıştım . Beğenmeniz dileğiyle
~970 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Potter İkizleri
FanficJames ve Lily hiç bir zaman ölmemiş olsa ve Harry'ler 4 kardeş olsa ve evrende bilmediğimiz daha bir çok insan...