🎑 Fırtına 4 bölüm 🎑

258 15 5
                                        

Lisa'dan
Sabah kalkdığımda mutfağa gidip sofrayı hazırladım. Daha sonra annemin yanına gidip onu kaldırdım.
L:Annem. Hadi kalk kahvaltı yapalım.
S:Tamam kızım.
Odadan çıkıp masaya oturdum. Annem geldikten sonra yemeye başladık. Kahvaltıyı bitiren kimi odama gidip kendime giydi aradım. Elime bir elbise aldım. Saçımı at quyruğu yaptım. Odadan çıkıp kapıya yöneldim. Ayakkabılarımı giyip annemle vedalaşdım.
L:Akşam görüşürüz.

Kulaklığı çantadan çıkarıp kulağıma taktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kulaklığı çantadan çıkarıp kulağıma taktım. Hemen şarkı açıp yol boyu dinlemeye başladım.
"ŞARKI: dusk till dawn"
İşe vardıkta hemen odaya koşup eşyalarımı koydum. Önlüğü giyinip dışarı çıktım. Namjoonla Chahee izin almış. Bu gün geç geleceklermiş. Etrafı toparladıktan sonra büfe arkasına geçtim. İçeriye müşteri girdiğini anladığımda hemen kalkıp önlüğümü düzeltdim. Elime defterimle kalemi alıp yanlarına gitdim. Gördüğüm adamla şok olmuşdum. Bu Jungkookdu ve bir kızla gelmişdi.
Kız:Sevgilim daha güzel yere gidelim.
Kızın sözüyle ağzım açık kaldı. Ona 'sevgilim' demişdi. Kendimi toparlayıb yanlarına gitdim.
L:Hoş geldiniz. İsteğiniz nedir?
Kız hemen konuşmaya başladı.
Kız:Bana al dante bir et getirin (az pişmiş)
L:Tamam. Sizin isteğiniz.
Jungkooka döndüm o benim yüzüme bakmıyordu. Kıza bakarak konuşdu.
J:Banada aynısı.
L:Tamam. İçecek birşey?
Kız:Cola falan getir. Artık gidermisin?!
Kızın sözüyle gözlerim büyüdü. Hemen Jungkooka döndüm. Hiç birşey söylemiyordu. Koşarak mutfağa gitdim. Kalbim ağrıyordu. Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Kendime gelip menüyü şefe verdim. Çıkıp büfe arkasına geçtim. Onlara baktığımda konuşup gülüşüyorlardı. Kalbim acıyordu, ağrıyordu. Yere oturmuş kalbimi tutuyordum. Neden? Neden ağrıyordu kalbim? Bir anda kız bağırmaya başladı.
Kız:Noldu ya. Bizim yemekler nerde.
Yerden kalkıp yanlarına gitdim.
L:Lütfen sakin olun. Yemekler şimdi hazır olur. Lütfen gürültü yaratmayın.
Bir anda yemek zili vurdu. Koşup tepsiyi aldım. Önlerine geçip yemekleri koydum.
L:Afiyet olsun.
Geri dönecekken bir anda kız öksürmeye başladı.
Kız:Bu çok isiotlu. Bu ne böyle.
L:Özür dileriz. Hemen yenisini söylerim.
Kız:İstemez. Gidiyoruz zaten.
L:Ama...
Bir anda suyu yüzüme fırlatdı. Ben yerimde dona kalmışdım. Jungkook ağzı açık bana bakıyordu. Kızsa çoktan dışarı çıkmışdı.
J:Şey...
L:Lütfen dışarı çık. Hemen!
Jungkook eşyalarını alıp dışarı çıktı. Bense hemen üstümü temizleyip masayı ve etrafı toparladım. Müşterilerden özür diledim.
Jungkook'dan
J:Sana yavaş ol dedim.
Kız:Ne yapayım istemeden oldu. Hem sen neden o kızı üzüyorsun? Çok güzel ve kalbi temiz.
J:Sana kalmamış. Hadi işin bitdi. Şimdi git.
Evet Lisaya oyun oynamışdır. Böyle olacağını bilmiyordum. Geri döndüğümde Lisa etrafda yoktu. Büfeye yaklaşdığımda yerde oturup ağladığını gördüm. Hemen yanına çöktüm.
J:Lisa ben özür dilerim. Sana şaka yaptım.
L:Şakamı?! Senin yüzünden herkesin önünde utandım. Neden? Neden böyle yapıyorsun? Kalbim ağrıyor.
Bunları söylerken hala ağlıyordu.
J:Ben-ben gerçekten özür dilerim.
Ona yaklaşıb kucaklamaya başladım. Hala ağlıyordu. Geri çekildiğimde sakinleşmişdi.
J:Hadi kalk yerde oturma.
Onu kaldırıp sakinleşdirdim. Ama hala bana kızgındı.
L:Hadi artık sen git. Sevgilini bekletme.
J:O benim sevgilim değil.
Lisa'dan
Gözlerim büyüdü. Sevgilisi değilmiş. Bir anlık çok sevindim. Bir anda içeriye Namjoonla Chahee girdi.
N:Merhaba pren...
C:Bu kim? Evleneceğin adammı?
L:Evet. Hadi siz geçin ben geliyorum.
N:Tamam. Hadi Chahee.
Chahee Jungkooku aşağıdan yukarı süzdü. Sonra bana baktı.
C:Sen ağladın mı?
L:H-hayır.
C:Bumu ağlatdı.
L:Hayır dedim ya. Hadi Namjoon Chaheeyi odaya götür.
Namjoon Chaheeyi sürüyerek odaya götürdü. Jungkook bana bakıyordu.
J:Bunlar kim?
L:Benim iş arkadaşlarım.
J:Şu Namjoon nasıl biri?
Sanırım beni kıskanmışdı. 
L:İyi birisi. Sevdiği insanları korur.
Jungkook sinirle bakarken ben onu umursamıyordum. Namjoonla Chahee odadan çıkıp yanımıza geldi.
L:Hadi artık gitsene. İşim gücüm var.
Jungkooku kafeteryadan kovup büfeye geri döndüm.
C:Görüyorum yakınsınız.
L:Yani sanırım.
C:Ne?! Kızım gebertirim seni.
L:Şaka şaka kız. Hadi iş başına. Ben bu gün çok yoruldum. Jungkook beni yordu.
C, N:Ne? Nasıl?
L:Öyle değil. Bana oyun oynadı. Bir kız getirdi işte sevgili adında. Sonra kız sinirlendi üstüme su döktü.
C:Demek bu yüzden ıslaksın. Dur şimdi onu geberticem.
Chahee tam dışarı koşacakken Namjoon onu tutdu.
N:Hadi Chahee işe dönelim. Patron bizi kovacak.
C:Offf tamam anladık.
Onlar büfe arkasına geçerken ben odaya gidip telefonu aldım. Annemin aradığını gördüm. Hemen annemi aradım.
L:Alo anne. Beni aramışsın. Özür dilerim duymadım.
S:Sorun değil güzel kızım. Sadece akşam evde olmayacağımı söyleyecekdim.
L:Neden?
S:Bir iş buldum. Dosya işi falan. Benim eski işime benziyor. Ama burada hem dosyalara bakacağım, eğer boş vaktim varsa yada yapa bilirsem temizlik yapacağım. Çok iyi ve çok parası var.
Biraz üzülmüşdüm annem için. Ama ele vermedim.
L:Tamam annem. Yeterki sen mutlu ol. Görüşürüz. Öptüm.
Telefonu kapatıp çantama koydum. Sandelyeye oturup kafamı kaldırdım. Tavana bakmaya başladım. Annem yorula bilirdi. Kalkıp üstümü düzeltdim. Sonra işe geri döndüm. Gece saat 9 du. Kafeteryayı temizleyip kapıları kapattık. Daha sonra eve yol aldık.
---------
N:Evde yalnızsın demek.
L:Evet. Annem işe gitdi.
C:Sana gidelim mi?
L:Yok ya siz kendi evinize gidin. Hem aileleriniz merak eder. Özellikle baban.
C:Oda doğru. Tama kendine iyi bak.
Evin önüne varmışdık. Onlarla vedalaşdıktan sonra kapıya yöneldim. İçeri keçip hemen odama koşdum. Üstüme siyah boş gömlek, siyah boş eşofman aldım. Odadan çıkıp mutfağa yürüdüm. Atıştırmalık birşeyler alıp kanepeye uzandım. Telefonla oynamaya başladım. Bir anda kapı çaldı. Kalkıp oraya yöneldim. Delikten baktıkta annem olmadığını gördüm. Bir adım geri atdım. Kapıyı daha sert vurmaya başladı. Bir erkekti. Mutfağa gidip elime bıçak aldım. Sonra kapıya yöneldim. Açtığımda bağırmaya başladım. Gözlerimi açtığımda Jungkook olduğunu gördüm. Bıçağı yere fırlatdım. Elini ağzımdan çekip konuşmaya başladım.
L:Haber verseydin geleceğini! Ödüm koptu ya. Ya bıçağı sana saplasaydım. Ne olacaktı?
J:Ya sakin işte.
Hemen kapıyı kapatıp Jungkooka yöneldim.
L:Sen neden geldin?
J:Seni merak etdim.
L:Neden? Yoksa bana aşıkmı oldun?
Jungkook sırıtmaya başladı.
J:O biraz zor.
L:Hıh öylemi.
Bir anda bana yaklaşmaya başladı.
J:Ama sen bana aşıksın.
L:O biraz zor.
Yüzüme sırıtış yerleşdirip gitmeye çalışdım. Ama beni duvarla kendi arasına aldı. Gözlerim büyümüşdü. 
J:Şimdi anlayacağız.
Bir anda dudaklarıma yapışdı. Göz bebeklerim sanki yerinden fırlayacaktı. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki nefes alamıyordum. Dudaklarımı sert öpüyordu. Karşılık vermek istiyordum. Ama yapamadım. Jungkook sonunda geri çekildi.
J:Aşık değilmişsin.
Salona geçip kanepeye oturdu. Bense dona kalmışdım.
J:Hadi gelsene.
Bu ne rahatlık ya. Az önce beni öptün. Kendime gelip mutfağa gitdim. Bardağa su döküp içmeye başladı. Bir anda arkamda kıkırtı duydum. Arkaya döndüğümde Jungkook bana gülüyordu.
J:Etkilenmişsin.
L:Çeneni kapa sapık. Ben uyumaya gidiyorum.
Odama gidip pencereden dışarı bakmaya başladım. Bir anda birisini bana baktığını gördüm. Onu gördüğümü bilip bir iki adım geri atdı. Odadan çıkıp Jungkookun yanına koşdum. Jungkook bana anlamsız ifadeyle bakıyordu.
L:J-J-Jungkook?
J:Noldu Lisa?
L:Sanırım birisi beni izliyor.
J:Ne?
L:P-pencereden gördüm.
Jungkook odama koşdu. Camdan dışarıya bakmaya başladı.
J:Burada hiç kimse yok.
L:A-ama vardı. Onu gördüğümü bilip kaçtı.
J:Sakin ol.
L:Bu gece burada kalırmısın?
J:Tamam.

Evet arkadaşlar. Bu bölümlük bu kadar. Lütfen VOTE ve YORUM yaparsınız. Sizi seviyorum.😚

Fırtına (Strom)/Liskook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin