6

835 86 35
                                    

Çatının kapısını bir hışımla açarak dışarı çıkarken bomboş bir alan beklemiyordu Sehun.Bu kadar çabuk aşağı inemezdi ve buraya çıkmak için tek bir yol olduğuna göre kesinlikle karşılaşırlardı.

Bir dakika.Atlamış mıydı? Yok artık.
Örümcek adam falan değilse buradan atlamasının imkanı yoktu.Ama Sehun örümcek adamın varlığına kendinden çok inanan biri olduğundan duvarın kenarına yürüyerek aşağıya baktı.Tabiki de yoktu.Jongin bir örümcek adam olsaydı çok güzel olabilirdi tabiki.O baş aşağı tavandan sarkmışken öpüşebilirlerdi ve... Cidden.Ne düşünüyordu şuan?

Yüzünde kendinden habersiz oluşan sırıtışı silerken arkasına döndü.Hayal gücünün ne kadar uçuk olduğunu da o anda anlamıştı.Jongin havalandırmanın diğer tarafına sinmiş ve ellerini gözlerine kapamış bir biçimde öylece dururken küçücük kalmıştı.Kendi gözlerini kapatınca görünmez olduğunu zannediyordu galiba.Onun yanına adımlayarak tam önünde durdu Sehun.Gülmemek için dudaklarını dişliyordu. "Jongin... "

Parmaklarını aralarken kafasını kaldırıp tepesinde dikilen turunculuya baktı Jongin.O kadar da kızgın gözükmüyordu.Ben bunu hallederim diye düşündü.Ellerini yüzünden çekerken kocaman gülümsemişti.

Onun bu haline gülmeden edememişti Sehun. "Nasıl saklanmışsın öyle? Az daha bulamıyordum seni."

Yerde olmasını fırsat bilerek diğerinin bacağına vurmuştu Jongin.Hemen arkasından Sehun'un sızlanması duyulmuştu. "Yah! Sakat mı bırakacaksın sen beni? Hem derdin ne de gökten kafama şeker yağıyor?"

Bakışlarını ellerinde iken kaşlarını çatmış bir biçimde parmaklarıyla oynuyordu esmer. "Hiç.Seninle ne derdim olabilir ki? Taemin izleyeceğim dedin."

Kaşlarının havalanmasına engel olamadan sordu Sehun. "Eee ne var bunda?"

Omuzlarını silkerek "Gel beraber izleyelim diyecektim." dedi esmer.

Yanına otururken bakışlarını ona çevirdi Sehun. "Normal bir şekilde de söylesen gelirdim yani."

"Sinirlendirdin beni." Sinirli olduğu için mi böyle dudaklarını büze büze konuşuyordu yoksa benim sabrını denemek için mi böyle konuşuyor diye merak etmişti Sehun.Böyle
küçük bir çocuk gibi davranırken sınırlarını zorluyordu.Bakmamak daha iyiydi her açıdan.O yüzden bakışlarını etrafta gezdirmeye başlamıştı. "Tamam o zaman.Birlikte izleyelim ama burası çok aydınlık ekranı bile göremeyiz. İçeri girmemiz lazım."

Kafasını sallayarak reddetti esmer. "İçeri girmek istemiyorum." Üzerindeki ceketi çıkartarak gösterdi."Bunun altında izleyebiliriz."

Kafasını sallamakla yetinmişti Sehun.O böyle konuşurken reddetme seçeneği yok gibiydi. İkisi birlikte, ceketin altına girerken yeni yüklenen bir videoyu açtı telefonundan.Gözleri ekrandaydı ama izlediği söylenemezdi.O bu kadar yakınındayken nasıl videoya odaklanabilirdi ki? Nefesini yanağında hissediyordu resmen.

Huysuz bir mırıldanma çıkarırken başını sallamıştı Jongin. "Buna mı bu kadar tav oldun? O kadar da iyi değil bence."

Bir anda ona dönmüştü Sehun.Sonra bu kadar yakın olduklarını unuttuğu için kendine lanet edip videoya dönmüştü hemen.Burnundan soluyordu.Nasıl yüce Lee Taemin'ine laf edebilirdi ki? Adam baştan aşağı mükemmeldi. "Senin gözlerin bozuk dedim sana." diye söylendi.

Jongin'in son zamanlarda yapmayı en sevdiği şeylerden biri onu kızdırmak olduğunu için amacına ulaştığından dolayı kıkırdamıştı.Sehun başını yanındaki kıkırtılara çevirince "Dönsene önüne.Muhteşem Taemin'in hareketlerini kaçırma." diyerek eliyle kafasını çevirmesini sağlamıştı Jongin. O yeniden videoya odaklanırken esmer de, ekranın aydınlığının az çok aydınlattığı yüze değdirmişti bakışlarını. Gözlerini gölgeleyen uzun kirpikleri, videoya odaklandığı için çatılan biçimli kaşları, keskin çene hattı, bembeyaz teninin üzerinde belli belirsiz varlığını belli eden yara izi, ve sürekli ıslatıp durduğu için parlayan küçük pembe dudakları...

Onlara daha fazla bakarsa kendine hakim olabileceği sözünü veremediğinden dikkatini başka bir şeylere çekmeye çalıştı.Daha demin gözüne ilişen yara izinde takıldı gözleri.Bir kusurdan daha çok oraya özellikle işlenmiş gibi duruyordu.Çok güzeldi.Ne olmuştu oraya? Hâlâ acıyor muydu? Öpse geçer miydi? Denemekten zarar gelmezdi değil mi?

Dudaklarını tam o izin üzerine bastırırken bir öpücük kondurmuştu yumuşak yanağın üzerine.Bir anlığına kendini dizginleyememiş ve içinden geldiği gibi davranmıştı ama Sehun'un ne tepki vereceğini hiç düşünmemişti.Bir anda içinde yükselmeye başlayan panik de bundan dolayı olsa gerekti.

Sehun yüzünde şaşkın bir ifadeyle ona döndüğünde ceketi başlarının üzerinden çekerek ayaklanmaya yeltendi.Sehun bileğini kavrayarak engelleyince girişimi sonuçsuz kalmıştı.Hangi cesaretle yapmıştı ki bunu? Hemen bir şey bulup durumu kurtarması lazımdı. Sehun hâlâ aynı ifadeyle ona bakarken ne diyeceğini düşünmeye başladı. "Sehun ben..."
Bir anlığına yanağında hissettiği dudaklar lafını yarıda kesmişti esmerin.

Hızlı bir öpücük kondurup aniden geri çekilirken ayaklandı Sehun.
"Ödeştik."

Jongin'in bir şey demesine fırsat vermeden hızlı adımlarla uzaklaştı oradan. Eli yanağında, gülümseyen bir esmeri, arkasında bıraktığını bilmeden...

*
*

**

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Who do you Love | Sekai TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin