kalbim neden böyle atıyor?

18 4 2
                                    

"sonunda uyanıyor jungkook iyi misin?" yorgun göz kapaklarımı açmaya çalıştım başardığım zaman hyungları etrafımda görmüştüm

"noldu bana?" etrafıma bakmaya çalıştım hastanedeydik anladığım kadarıylan"bilmiyoruz bir anda bayıldın 2 haftadır uyuyorsun" gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı her yerim acıyordu

"merhem falan varsa sürebilir misiniz canım çok yanıyor" yoongi hyung bana garip garip bakmaya başladı 

"jungkook vücudun da hiç yara yok ki?" 'nasıl ya' bakışlarımla ona bakmaya başladım "gerçekten başımda ve karnımda yara yok mu?" namjoon hyung anlamsız bakışlarla bana bakıyordu 

"vücudun sapa sağlam kook" kapı açıldığında içeri taehyung hyung ve doktor geldi "uyanmışsın sevindim bir yerin ağrıyor mu?" kafamı evet anlamında salladım "özellikle başı ve karnı çok ağrıyormuş" yoongi beni yanıtlayınca düşünür gibi yaptı

"anlamıyorum vücudun ve kan değerlerin sağlam kanser de değilsin ama canın yanıyor ve bi anda 2 hafta sonra uyanıyorsun garip daha önce hiç böyle bir şeyle karşılaşmamıştım"

hiç birşey anlamamıştım bana ne oluyordu kapının açılıp kapanmasıyla doktorun gittiğini anladım

"kook biz senin taburcu işlemlerini halledelim sen bekle olur mu" evet anlamında kafa salladım 

onlar çıktığında televizyonu açtım karşıma çıkan haberle duraksadım normalde haber izlemeyi sevmezdim ama bu dikkatimi çekmişti

"iki hafta önce seoul'de saat akşam 7 civarlarında trafik kazası geçirmiş anne ve oğlundan anne kazanın olduğu gün ambulansta kan kaybından hayatını kaybetti oğluysa dakikalar önce uyandı başında ve karnında oldukça büyük yaralar var"

duyduklarımla içim ürpermişti 

"annesi için park jimin'e geçmiş olsun diyoruz"

nedensizce şaşırıştım olanlar bana olanlara benziyordu aklıma televizyon ekranında ki yüzü geldi ansızın melek gibiydi bu nasıl olmuştu

"hadi çıkıyoruz kookie giyin" namjoon hyung gelmişti büyük ihtimalle yoongi ve taehyung hyung aşağıdalardı

üstümü giyindim ve odadan çıktım bi yandan namjoon hyunga tututnuyordum bir yandan da odalardaki hastalara bakıyordum sonra gözüme tanıdık bir yüz takıldı deminki çocuk yanında iki arkadaşı vardı adımlarımın durduğunu anlayarak devam ettim 

"noldu tanıdık birini mi gördün?" namjoon hyunga bakarak devam ettim "hayır niye göreyim ki?" 

"orasını ben bilemem" 

"siktir git namjoon hyung"

"tavşanı sinirlendirme namjoon-ah sonra üzerine atlar"

"kedileri de kızdırmayın pençe atar"

taehyung derin bir nefes aldı

"beynimi siktiniz bi durun" 

"taehyung-ah" bakışları anında bana döndü

"ben senden iki yaş büyüğüm bana hyung de seni velet"

"taehyung istersen oppa diyim daha güzel olur"

"siktir git velet" gülerken bi anda başıma gelen acıyla namjoon hyunga daha sıkı tutundum

"jungkookie iyi misin?" kafamı salladım ve yürümeye devam ettim 

"nereye gidiyoruz?"

"taehyung'a gidiyoruz kookie"


***


gözlerimi başımda ve karnımdaki ağrıyla açtım "aman tanrım şükürler olsun uyanıyor çabuk doktoru çağır hoseok" acıyan bedenim yüzünden ağzımdan çıkan inlemeye engel olamadım

"jin h-hyung bana n-ne oldu?" jin hyung endişesini belli eden sesiyle konuştu "şşt sakin ol hastanedesin sana hiç birşey olmadı" aklıma olanlar gelince ağlamaya başladım 

doktor odaya geldiği anda beni kontrol etmeye başladı "5 dakikaya hemşire gelir bandajlarını değiştirir ama önce bi sana bakalım" bi anda odanın kapısının açılmasıyla irkildim

içeri gri saçları olan benim yaşlarımda ve oldukça yakışıklı bir çocuk geldi kalın sesiyle heyecanlı bir şekilde konuştu "arkadaşım jungkook uyandı 38 numaralı hasta!" doktor hastaya şaşırarak baktı böyle birşey beklemediği açıktı "birazdan hemşire gelir acıyan yerlerine bakar geçmiş olsun" gülümseyerek o çocukla birlikte çıktı 

bana ne olmuştu? aklıma yavaş yavaş olanlar geliyordu hatırladığım şeyle hızla doğruldum

"annem nasıl?!"jin hyung sorduğum soruyla direk başını yere indirdi hoseok hyungta bana gözlerimin en derinine baktı

"üzgünüm jimin ambulansta fazla kan kaybı-" "tamam yeterli bu açıklama" garip bi şekilde kendimi üzgün hissetmiyordum ama mutlu da değildim annemin ölümüne sevinmiş miydim yani?

"bak jimin annen için üzgünüz burdan çıkınca eve uğrar eşyalarını alırız sonra bizim eve taşınırız hep istemiyor muydu zaten?" evet istiyordum hoseok ve jin hyung birlikte yaşıyorlardı ama annem hiçbir zaman izin vermemişti

"hyung" bir kaç saniye bekledim ve devam ettim "şu anda üzgün değilim mutlu da değilim ben hyung sevindim mi?" ikisininde gözlerinin hedefi bendim 

tam onda kalbim çarpmaya başladı camın dışındaki bana bakan bedene karşı bir saniyeliğine göz göze gelmiştik  

çok garip hissetmiştim 

tanımadığım birisi için kalbim neden bu kadar hızlıydı?

*

*

*

*

*

*

*

*

evet yeni bölüm geldi yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın sizi seviyorum<3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 04, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAUDEDE 소다데 |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin