S3

20 3 0
                                    

Saat 06:27 de kalktım aslında bu gün dersim 10:00 da. Kalkıp duşa girdim ardından mutfağa gidip kendine kahve ve bisküvi çıkardım.

Onları da yedikten sonra odama gidip,  siyah bol paça pantolon ve beyaz bol bir t-shirt giydim

Çantamı hazırlamaya başladım. Bu gün, terminoloji ve haksız fiil hukuku dersleri vardı. Siyah çantama kaynakları, defterleri, kitaplarımı ve parfümümü koydum.

Saate baktım 08:32 olmuştu, okula gidip kütüphane de ders kitaplarına giz atabilirim. Arabamın anahtarını alıp evi kilitledim ve okula gittim.

Okul otoparkına arabamı park ettim. Kütüphane yerine kantine gitmeye karar verdim. Kantine oturdum ve terminoloji kitabını çıkarıp bir tane de fosforlu kalem çıkarıp okumaya ve önemli bulduğum yerlerin altını çizmeye başladım.

Baya zaman geçmişti, karşı masadan biri beni izliyordu kitabıma bakar gibi yaparken fark etmiştim.

Hızlıca kafamı kaldırıp bana bakan kişiyle göz göze geldim. Ateş ve Buğra, ikisi birlikte oturmuş bana bakıyordu.

Sol kaşımı kaldırıp ne var dercesine kafamı salladım. İkisi kalkıp yanıma gelmeye başladılar.

"N'aber kanka? İyi mısın?"

"İyi"

"Bizde çok iyiyiz sağol."dedi Buğra.

Ateş telefonunu çıkarttı ve açmasıyla bildirimler gelmeye başladı. Kapalı mıydı yani? Akşam o kadar kendi kendine triplere girdim yatarken bide.

"Bu kim ya?"

"Noldu kanka?"

"Bilinmeyen bir numaradan mesaj var."

" Ne demiş?"

" 'Sana aşık oldum, Piç herif! Demiş " durdu mesaja daha dikkatli baktı, güldü ve yüzü bir anda değişti, " Piç herif mi?! Ben piç miyim?"

Buğra ile birbirimize baktık Ateş'e döndük ve başımızı olumsuz anlamda sakladık.

Koluna değen elle arkama baktım. Bizim bölümden Büşra'ydı bu,

"Ders başlamak üzere birlikte gidelim mi?"

"Tabi, bir dakika." Çantamı topladım, Ateş ile Buğra'ya görüşürüz dedikten sonra Büşra ile amfiye doğru yürümeye başladık.

" Okul tatil düzenleyecekmiş duydun mu?"

"Evet, gidecek misin?"

"Evet, gideceğim. Sen gelecek misin?"

"Bilmiyorum, bizim arkadaşlar falan toplanırsa büyük ihtimal gelirim. Ama kafama eserse gelmeyedebilirim. Belirsiz yani."

"Anladım. Bu gün terminoloji profesörü yakında olacak sınavlarla ilgili açıklama yapacakmış."

"Sınavın nerelerden çıkacağıyla ilgili falan mı?"

"Aynen bir de sınavdan önce bir tane sözlü gibi bir şey yapacakmış onunla ilgili konuşacak. O sözlü sayesinde eğer sınavdan eksik puan alırsak yardımcı olabilirmiş."

"Bence alakası yok, tekrar gibi olabilir."

"Bir de bu profesör İngilizce konuşuyor falan, bazen hiç anlamıyorum. Çaktırmamaya çalışıyorum ama bazen baya salak salak bakınmaya başlıyorum. Sen anlayabiliyor musun ya?"

"Anlayabiliyorum da, sen bu okula nasıl girdin? Kayıtlarda İngilizce seviyene falan bakıyorlar, hatta ben giriş yaparken başka dilin falan var mı dediler, ayrıcalık sağladılar."

" Sen burslu girmiştin değil mi? Ben bursla girmedim, baya baba parası benim ki, babam rektörü de tanıyordu, o iş kolay oldu bu yüzden. Hem sen başka dil de mi biliyorsun?"

"Evet; Fransızca, Bulgarca, Almanca ve Arapça."

"Oha, onları ne ara öğrendin?" 

"Benim merakım var ondan dolayı, bir de ezberim iyi."

Biz konuşurken amfiye gelip oturmuş ve konuşmaya devam etmiştik. Profesörün geldiğini görüp hafifçe dürttüm. İkimiz yan yana oturmuştuk. Dikkatlice dersi dinlemeye başladık.

..........

Bizim bloktan çıkıp okul çıkışına doğru ilerlemeye başladık, bu okulda ne çok merdiven vardı. Dışarıda ki masalarda oturan Zeyno'yu gördük eli ile bize gelmemizi işaret etti. Yanına giderek oturduk .

"Naber bebiş" dedim. Festival de konuştuğumuz da bana çok sıcak davranmıştı bu yüzden ben de sıcak davranıyordum.

" İyi be bebek. Sadece çok işim var ve baya yoruldum."

"Noldu?"

"T Blokun okul gezisi için görevlendirdiği öğrencilerden biriyim."

"Nasıl yani, normalde gezi işleri falan öğrencilere verilmez ki?" dedi Büşra.

"Ben yazılım mühendisliği okuyorum ya, o sebeple. Her bloka  iki gönüllü yazılım öğrencisi verecekler ve yanına o bloktan iki öğrenci verilecek, gezi için kayıt işlemleri böyle olacak."

"İyiymiş."

Biraz oturup orada muhabbet ettik o sırada yanımıza bizim gruplardan bir kaç kişi daha geldi onlarla da sohbet ettikten sonra ayrıldık.

..........

Okuldan çıktıktan sonra Eski Kafe'ye geldim. Arka tarafa çantamı koyup bir önlük aldım ve servise başladım.

Saat 03:00 da gelmiştim ve saat şimdi 22:19 idi. Kafede ki işim bitmişti. Önlüğümü bırakıp çantamı aldım ve imzamı atıp, paramı aldım. Bu kafede tüm işçiler üniversite öğrencisiydi ve saatlik devrelerle çalışıyorduk. herkes günde sekiz saat çalışıyordu, fazla çalışırsan onunda parasını alıyordun.

Bizim evin iki sokak arkasında ki markete girdim. Bir bira, iki çikolata ve ekmek koydum bir poşete, ayrı bir poşet daha alıp ona da bir kaç tane kofret attım.Marketten çıkıp sokakta ki çocuklara gofret poşetini verip eve gittim.

Evde oturup eski telefonumdan Ateş'e attığım mesaja bakıyordum. Hâlâ mesaj atmamıştı, demek ki beyfendiyi rahatsız etmek lazım. 

534***; Naber?

534***; Pişt yakuşuklu

534***; Send me nudes babe?

Ateş; Sapık mısın?







Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 07, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SertHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin