Trendeki Teyzeler

512 24 2
                                    

1 gün sonra

Sabah Yankı'nın Kudur Beybiiii! diye bağırışlarına uyandım.

"Yankı iyi misin? "

"Bi sağ, bi sol, bi alttan üstten hazır mısınızzzz? Kudur kudur beybi! "

Kafamı sola çevirince Dolunay'ın işkenceden kulaklıkla son ses müzik açarak kurtulduğunu farkettim.  Yankı İsmail YK söylemeye devam ediyordu. En son dayanamayıp yüzüne yastık fırlattım. Sonra Yankı da bana yastık fırlattı. Dolunay ordan "Yastık savaşı!" Diye bağırıp bize yastık atmaya başladı.

Ama her zamanki gibi filmlerdeki gibi tüyler havada uçuşmadı, sadece yastıklar bir anne terliği misalı kafamızı delip geçti. Ama yorulana kadar devam ettik. Sonra Yankı şişe çevirmece oynamayk teklif etti. Ben de diğerlerini çağırmaya gittim. Baranların odasına direk kapıyı açtım.

Aptal kafam!

İnsan bir kapıyı çalar gerizekalı ben.

"Özür dilerim üçünüzü de üstsüz görmeyi beklemiyordum da ya nedir bu tişörtsüz dolaşma merakı anladık kaslarınız var zaten Demir enişteyi görmüştük neyse Baran da şey desek sana noluyo Er- "

Sözlerimi beni dinlemediklerini anlayınca kestim. Fazlasıyla utanmıştım ve şuan utanınca boş konuştuğumu ve saçmaladığımı farkettim. Gerçi ben her zaman boş konuşur ve saçmalarım ama konumuz bu değil.

"Hoşgeldin. " dedi Baran kafasını telefonundan kaldırmadan.

"Hoşbuldum. "
Evet manzara cidden hoş.

"Ya şişe çevirmece oynuyoduk da gelsenize."

"Peki. "

Odadan çıktım ve bizim odaya girdim. Kapıyı açtığımda Yankı'nın camdan dışarı 'Kudur Beybiii" diye bağırmasını beklemiyordum.

"Yankı Erez geliyo. "

"Ao ao ao I really don't care!"

Bu kız cidden çok mal. Neyse ben nasıl susacağını bilirim.

"Deprem! "

Hehehe.

Yankı deprem lafı üzerine bize 1. Sınıftayken öğretilen pozisyonu alıp kapının önüne koştu. Ben kahkaha atmaya başlarken Yankı da sinirlenip kolumu ısırdı. Isırma takıntısı olan kız.

"Bak bana Yankı diyosunuz yanarsam kırarım. "

Yankı felsefe şovvv.

Yankı da lafının üzerine kahkaha atmaya başlarken odaya diğerleri de geldi. Yere daire şeklinde oturduk. Telefonu şişe niyetine kullanıp çevirdim. Dolunay bana soru soracak.

"Cesaret"

"Hmm. Şimdi git otel görevlilerini yavru orangutan bakışları eşliğinde öp. "

Oflana oflana odadan dışarı çıktım. Temizlik yapan bir görevlinin yanına gidip yavru orangutan bakışlarımı attım.

"Hanfendi bir şeyiniz mi var? "

"Sizi öpebilir miyim? "

"Sanırım başınıza güneş geçmiş. "

"Ya lütfeeen. "

Kadın tam ağzını açacakken yanağını öper gibi yaptım ve arkama bakmadan kaçtım.
3 gün sonra

Bugün dönüyoruz. Ankara'ya gitmeyi cidden hiç istemiyorum. Güzel yanı ise tren yolculuklarına aşığım! Ve birazcık ısrar üzerine trenle gitmeye ikna ettim!
YAZAR NOTU: BİLİYORUM ANTALYA ANKARA ARASI TREN YOK AMA VARMIŞ GİBİ YAPIN SİZ :)

Bavulu tekrar toplayıp son kez Antalyayı gezdik ve biraz alışvetiş yaptık. Sonra direk tren garına gittik. Bilet ıvır zıvır derken sonunda trene bindik. Dolunay-Demir, Ben-Baran,  Yankı-Erez oturduk. Tren dolduğunda etrafa göz gezdirdim ve sol tarafımızda ölmeyi unutmuş kokoş tetzelerin oturduğunu farkettim. Teyzeler -ah pardon nineler ellerinde Iphone bir yandan ruffles yiyorlardı. Baran'ın kolunu dürtüp teyzeleri gösterdim. O da kahkaha atarken telefonunu çıkardı ve teyzelerin çıplak ayaklarının resimlerini çekti. -multi- O resmi ikimiz de arkaplan yaparken ben biraz daha gülmeye başladım.

"Sessiz olun. " laf teyzelerden geliyordu ve üstüme alınmayıp tam anlamıyla anırmaya devam ettim.

"Bak bak bilerek yapıyor. "

Hala üstüme alınmadım evet neden üstüme alınayım ki?

"Mahsus yapıyor şerefsis. " Sonunda bana dediğini anladım ama kadının şivesi daha çok gülmeme neden oldu. Baran'a baktığımda onun da kahkaha attığını gördüm. Birkaç dakikaya sakinleşebildik.

"Ya Baran ben acıktım. "

"Ne zaman doydun ki? "

"Şuan olmadığı kesin. "

Beraber yemek vagonuna gittik. Şansıma yemek vagonu çok sallanıyordu. Biraz dengesiz bir kişiliğim ve Baran'ın üstüne yuvarlanmam an meselesi.

Ve korktuğum başıma geldi. Baran'ın üstüne yuvarlandım. Nasıl düştüysem Baran da bir an dengesini kaybetti ve o da üstüme düştü. Yüzümüz birbirine değiyordu.

"Özür dilerim. Biraz dengesizim de  "

"Biraz. "

Biz tam konuşurken görevli gelip kalkmamıza yardım etti.

Tost yiyip koltuklara geri döndük.

"Baran uykum geldi. "

"Ee? "

Gözlerimi devirmeye çalışıp kafamı omzuna koydum. O da kafasını benim başıma koydu ve birazdan uykuya daldık.

Sanırım biraz kısa oldu neyse bu bölümdeki çoğu şey gerçekte yaşandı Yankı şuanda kudur beybiye takık acıyım banağğ. Trendeki teyzeler de gerçekler resim onların hatta agsfj

AŞIK ODUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin