Arkadaşlar yorum ve voteler çok düşük ütfen emeğe saygı votelerinizi esirgemeyin. Medyada Rüzgar'ın Alyaya aldığı ayı ile fotosu.
Alya'nın ağzından
Oradan çantamı ve kocaman ayıyı alarak hızla uzaklaştım. Hem ağlıyor hemde koşuyordum. En son bir kayalıklara geldiğimde durup kayanın üstüne oturdum.
Hıçkırıklarım biraz daha durunca denizi seyretmeye başladım. Deniz gecenin karanlığında tıpkı Rüzgar'ın bugün o hayal kırıklığındaki hali gibiydi. Kendimi paramparça hissediyordum.
Bugün bana aldığı ayıcığa baktığımda kendimi daha da kötü hissettim. Bunu neden almak istemiştim bilmiyorum ama almıştım. Çadıra doğru yürümeye başladım fakat unuttuğum bişey vardı Rüzgarla aynı çadırda kalıyorduk.
Bunu fark ettiğimde kayalıklara doğru geri döndüm. Birden arkamda bir çıtırttı duydum arkamı dönmemle o eterin iğrenç kokusu boğazımı doldurdu.
Rüzgar'ın ağzından
Alya ağlayarak yanımdan gittiğinde ne yapacağımı bilmiyordum. Belli bir müddet ayakta dikildim kendime geldiğimde çadıra doğru yürümeye başladım. Duyduğum hıçkırık sesiyle kafamı o tarafa çevirdim. Alya kucağında ayıyla birlikte ağlıyordu.
Her ne kadar yanına gitmek istesemde çadıra doğru ilerledim. Çadıra geldiğimde gözüme uyku girmiyordu ve hala Alya adıra gelmemişti . İçimde kötü bir his vardı bu yüzden Alya'yı aramaya başladım.
Kayalıklara geldiğimde ayı kayanın üzerinde ama Alya yoktu. Etrafıma bakınarak alyayı aramaya başladım.
Rüzgar: (Bağırarak) Alyaaa nerdesin
Alya şaka yapmanın sırası değil
Alya çabuk ortaya çık hiç komik değil
Hava aydınlanmaya başladı bütün kamp alyayı arıyordu ama bulamıyorduk. Delirmek üzereydim. Tekrar kayaya geldim ve denizi seyretmeye başladım kayalıkla denizin birleştiği yerde çantasını gördüm yoksa Alya düşündüğüm şeyi mi yapmıştı?
Allah'ım lütfen ona bişey olmasın. Hemen kamp alanına döndüm ve polislere olabilecek ihtimalleri anlattım. Arama kurtarma ekipleri şuan denizde Alya'yı arıyorlardı. Fırat Beyi (Alya'nın babası) aramam lazımdı fakat nasıl yapacaktım onu bana emanet etmişti. Bir anda elimdeki telefon titremeye başladı Fırat bey arıyordu şimdi ne söyleyecektm telefonu hemen açtım.
Fırat bey: Rüzgar babana ulaşamıyorum. Rakip holding Alya'yı kaçırdı
Rüzgar. Neden yapmışlar bunu
Fırat bey: İhaleden çekilmemiz için Alya'yı kullanıyorlar hemen buraya gelin ona zarar vermeden o şerefsizleri bulmamız lazım
Rüzgar: Tamam fırat bey
Duyduğum şey karşısında şok geçirmiştim. Fırat beyle bizim holding ortaklık yaptı ve iki şirket içinde çok önemli olan ihaleyi almıştık. Ondan çekilmemiz için bize Alya'yı kullanıyorlardı. Ahh lanet olsun onu kurtarmak zorundayım. Aras'a haber verip doğru eve sürdüm.
Alya'nın ağzından
Gözlerimi açtığımda ormanlık bir alandaydım hava yarı aydınlık yarı karanlıktı demek ki sabah olmuştu. Yürümeye çalıştığımda ise bir ağaca bağlanmış olduğumu fark ettim. Lanet olsun!
''Kimse yok muuu?''
Yanağımda oluşan ıslaklıkla ağladığımı fark ettim. Ağlayışım hıçkırıklara döndüğünde bir ses duydum.
''Küçük narin kızımız ağlıyor mu yoksa(!)
Kafamı kaldırdığımda simsiyah gözlerle karşılaştım. Mafya olmak için çok genç ve yakışıklıydı.
Alya: Ne istiyorsun benden lanet herif
Yakışıklı mafya: Ahh tatlım anlattıklarından daha güzelmişsin sadece seninle biraz eğleneceğiz
Alya: Bırak beni pislik
Yakışıklı mafya: Cık cık böyle güzel bir kıza böyle laflar yakışmıyor.
Alya: Adi , pis , şerefsiz, orospu ço-
Bir anda dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Bir kaç saniye durup geri çekildi ben pörtlemiş gözlerle ona bakarken sonunda bir açıklama yaptı.
Yakışıklı mafya: Bir daha bana küfredersen bunun daha uzununu yaparım uslu dur
Sonra bir ıslık çaldı ve 2 tane adam gelip beni çözmeye başladı sonrasında ise yine o eter kokusu ve gözlerimin kapanması
Rüzgar'ın ağzından
Eve geldiğimde polisler Ala'nın yerini bulmaya çalışıyorlardı ama bunu onların yapamayacağını bildiğim için adamlarıma haber verdim o piçi elime geçirdiğimde doğduğuna pişman edeceğim
Belli bir müddet ileri geri yürürken özel bir numaradan görüntülü arama gelmişti hemen kabul ettiğimde karşımda okan piçini görmüştüm sonra kamerayı Alya'ya çevirdi bir yatakta kolları bağlanmış bir şekilde uyuyordu
Okan: Eğer sevgilinin benim olmasını istemiyorsan ihaleden çekil
Rüzgar: Seni piç ona zarar verirsen seni yaşatmam
Okan: Sevgilin çok güzel kendime hakim olamayabilirm elini çabuk tut
dedi ve kapattı.
Sinirden kendime hakim olamıyordum gözlerim dolmuştu. Alya'ya benden başkası dokunamazdı o benimdi.
Alya'nın ağzından
Uyandığımda bir yatakta bağlı olduğumu fark ettim. Karşımda ise o yakışıklı mafya duruyordu. Çok fazla kası vardı dudakları ise sanki ruj sürmüş gibi kıpkırmızıydı. Ben bunları düşünürken elleri çözülmeye başlandı.
Ellerim çözüldüğünde önüme bir yemek ve su koyuldu.
Yakışıklı mafya: Hadi yemeğini ye benim yedirmemi mi bekliyorsun
İnat değil mi yemicem işte hem belki içine zehir kattılar beni fare zehiriyle öldürecekler olamaz mı?
Alya: Belki zehir kattınız beni öyle öldüreceksiniz
Yakışıklı mafya: Sen bana sağ lazımsın hem senin için çok güzel planlarım var prenses
Hiç bişey söylemeden sadece yüzüne baktım. Korktuğum zaman sürekli dudaklarımı ısırırdım. Yakışıklı mafya bir anda üzerime gelmeye başladı galiba dudağımı ısırmıştımbunun erkekleri tahrik ettiğini duymuştum.
Bir anda kollarımdan beni yatağa sabitleyip dudaklarımı sömürmeye başladı karşılık vermiyordum sinirlendiğini belli eden şekilde kollarımı sıktı. Yuh! morarttı ama karşılık verecek miyim tabisi hayır
Ben karşılık vermeyince en sonunda kollarımı bıraktı ve yüzüme bir tokat attı.Yüzüm sol tarafa savrulduğunda ağzımda metalimsi tat hissettim dudağımı patlatmıştı hayvan.
Sonra elindeki telefondan birine görüntülü arama yaptı ve bana doğrulttu. Karşımda Rüzgar'ı görmemle ufak çağlı bir şok yaşadım kendime geldiğimde ağzımdan sdece şunlar döküldü ''bücürüne yardım et'' sonrasında ise yakışıklı mafya kendine doğrulttu ve
yakışıklı mafya: Sevgilinin dudaklarını gördün mü bana karşılık verirken ne hale geldi
Rüzgar: Seni bulduğumda yaşayacağını mı sanıyorsun şerefsiz
Alya: Rüzgar ona inanma karşılık verme-
Yüzüme yediğim tokatın etkisiyle dudağım tekrar kanamaya başladı
Rüzgar: Ona dokunma demedim mi eğer o kıza za-
Yakışıklı mafya telefonu kapattığında ellerimi bağlayıp odadan çıktı. Ayaklarım uyuşmaya başladığında odaya birisi girdi ve yine eter kokusu ben bu eteri bula-
Arkadaşlar hoşunuza gitmeyen yerler olursa yorum bırakın ona göre hikayenin yönünü değiştiririz.