-Bölüm 1-

9 0 0
                                    


Hayat ne garip değil mi? Bazıları okumak için canını verirken bazıları okumamak için sebep arıyor. Her zaman olduğu gibi babamın evde olmamasını fırsata çevirerek ders çalışmaya başladım. Ta ki o nefret ettiğim kapı sesini duyana dek...

Alelacele tüm kitaplarımı her zaman sakladığım dolabıma koydum ve hemen kapıya koştum. Geç kalırsam babam kızabilirdi, klasik ebeveynler işte.

-Bu kapı neden geç açılıyor, seni ne meşgul eder bu kadar? Yine mi...

İşte yine o iğrendiğim alkol kokusu burnumun dibindeydi. Her zamanki gibi laf edecek bir şey bulmuştu. En ufak bir şeyi bile büyük sorunlara çevirebilecek bir ebeveyne sahibim. Üstelik en kötüsü de ne biliyor musunuz? Hayattaki tek ebeveynim oydu. Bu tartışmadan sonra aklıma ilk gelen annem burada olsaydı nasıl olurdu düşüncesi beni her annem aklıma geldiğinde sığındığım sahile sürükledi. Her zaman bir şekilde kendimi bu sahile koşarken buluyordum. Kafamın içindeki sorulara hiçbir zaman cevap bulamadım. Annem vefat ettiğinde daha çok küçüktüm, onun yüzünü bile hatırlamıyorum. Oysaki ne çok isterdim o yüzün hafızama kazınmasını, şu an yanımda olmasını, bilmediğim ve asla bilemeyeceğim o kokusunu içime çekmeyi, ona doya doya sarılıp her derdimi ona anlatmayı. Yine gözyaşlarıma engel olamadım ve ağlamaya başladım. Yanımda olan tek kişi babamdı, aslında biraz da değil gibiydi. Ben onun varlığını hiçbir zaman hissedemedim. Ne güzel babalarının prensesleri olan kızlar, annelerinin bir tanesi ve sevgi dolu bir ailede büyüyen çocuklar. Onlardan olmayı çok isterdim fakat ben hiçbir zaman öyle olamadım, olamazdım da. Ben daha çocukken savaşı kaybetmiştim ve büyüdükçe hayatın zorluklarını anladım. Aile sevgisinin önemini, annenin yanında olmasını, babanın seni sevip sarmalamasını bunlar insanı değerli hissettiren şeyler. Keşke sadece bu kadar olsaydı..

Annemden sonra sığındığım tek şey okumaktı ama babam hiçbir zaman okumamı desteklemedi. Okumak için can atarken yarıda bırakmak zorunda kaldım. Ortaokulu okusam onun için yeterliydi, liseyi okumam onun en büyük kabusuydu. Neden mi? Zaten durumumuz pek iyi sayılamazdı. İyi olduğu zamanlar olsa bile benim bundan hiç haberim olmazdı. Elimizde para olduğunu her gün eve zil zurna sarhoş geldiğinde anlardım. Ben yine de kendi çabamla lisenin iki senesini tamamlayabildim. Aslında çok da zor olmamıştı çünkü son yıllarda doğru düzgün eve uğradığı bile yoktu, bir yerlerde sızıp kalıyordu. Bu sene de öyle olur ve halledebilirim diye düşünmüştüm ama hiçbir şey beklediğim gibi olmadı.

DEVAM EDECEK...

SUİKASTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin