[M]ad hater : yoonmin

one shot; (m)ad hater.

animals.

➵ bebeğim, bu gece seni avlıyorum.

"Ah! Hyung, yavaş ol!"

Jimin, sabahtan beri bitmek bilmeyen söylenmeleriyle mızmızlanıp dururken Seokjin yanındaki çocuğu bir an için bile takmıyor, dakikalardır güldüğü şeye gülmeye devam ediyor ve gülerken de Jimin'e vurmayı ihmal etmiyordu. Bu huyundan yakın zamanda vazgeçmesi şarttı çünkü herkes Jimin kadar dayanıklı olmayabilirdi.

Çocuklar, yeni çıkan playstation oyununu almak için para biriktirmiş ve nihayet haftalardır çıkmasını bekledikleri oyunu almışlardı ama eve geldikleri andan itibaren bu akıllarından çıkmış, Hoseok'un anlattığı hikâyelere dalmışlardı ve nefesleri kesilene kadar da gülmeye devam etmişlerdi.

Tamı tamına bir saat, otuz dört dakikadır aralıksız gülüyorlardı.

Jimin, sessiz olmaya çalışarak kıkırdarken, ona tezat Jin kendinden geçmiş bir şekilde yerde tepinmeye ve yattığı yerden Jimin'in bacağına vurmaya devam ediyordu. Pembe saçlı çocuğun eli en sonunda hyungunu bulduğunda onu zorlukla yanından iterek kaşlarını çatmıştı.

"Hyung, bacağımı morartacaksın, dur artık."

Jin, en sonunda nefeslerini düzene sokmayı başardığında gülmekten yüzü kızarmıştı ve yaptığı tek şey sulanan gözlerini silmekti. Birlikte gerçekten çok güzel zaman geçiriyorlardı. Hepsi yanlarındaki koltukta oturan ve sabrının son demlerinde olan çocuğu unutmuş gibi eğleniyor, deli gibi tepinip genç oğlanı sınıyorlardı ama bu, Yoongi dışında kimsenin umurunda değildi. Tırnakları büyük bir sinirle avucuna geçerken gerçekten zor dayanıyordu çünkü abisi eve arkadaşlarını çağırdığını söylediğinde güzel zaman geçirebileceklerini düşünüp mutlu olmuştu ama Jimin ile Hoseok eve girdiklerinden beri hiç susmamış, aksine abisini de aralarına katarak saçma sapan şeylere gülmüşlerdi ve Yoongi, elindeki playstation konsoluyla koltuğun üzerinde bir başına kalmıştı.

En sonunda, pes etmiş gibi derin bir iç çekerken hayalleri yıkılan küçük bir çocuk gibi başını koltuğa yatırarak bakışlarını yerde oturan abisine ve arkadaşlarına çevirmişti. Hâlâ kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı ve Hoseok onlara, Jungkook'la Taehyung'un yaptığı saçmalıkları anlatıyordu. Bu üçlü, aynı evde kalırken Hoseok'da en az Yoongi kadar sınanıyordu çünkü ev arkadaşları ne birbirlerine bulaşmadan durabiliyorlardı, ne de geceleri ses çıkartmadan. Hoseok her gece yaptıkları 'küçük' oyunlarından bahsediyor ve Jin'e onlarda kalmak için yalvarıyordu.

"Dostum," Demişti ağlayacakmış gibi çıkan sesini gizleyemeden. Gerçekten de bıkmış olmalıydı ama bir yandan arkadaşlarına da laf edemiyordu çünkü aynı evde kalmak için anlaştıklarında böyle bir şeyin olacağını başından beri biliyordu ve görünüşe göre daha şimdiden tahammülü kalmamıştı. "Buraya gelmek için hazırlanırken bile Jungkook'un inlemeleri hiç kesilmedi, bunu gerçekten hak etmiyorum."