Chapter 3

213 13 8
                                    

"Geç kaldın sevgilim" dedi gülümseyerek. Sohee daha olayı kavrayamamışken Junhyung dudaklarını onunkilerin üzerine bastırdı.

Sohee kendini boşlukta hissetti. Fakat bu öpüşmenin verdiği bir his değildi. Ciddi anlamda bir boşluktu. Şey gibi... Uzay. O 5 saniyelik anda gördüklerini tasvir etmesi imkansızdı. Tanrı aşkına ilk öpüştüğü kişi bir uzaylı mı?!

Junhyung'un dudakları Sohee'ninkilere temas ettiği anda Junhyung kendini bir hortumun ortasında buldu. Hayatında gördüğü en güçlü hortum. Daha önce yüzlerce kızla öpüşmüştü ve bu kesinlikle öpüşmenin verdiği bir his değildi. Cidden... İlk aşık olduğu kız bir cadı mıydı...

&&&&&&&&&

Sohee soluk soluğa evinin kapısından içeri girdiğinden derin bir nefes aldı. Okulu bırakmalı evet kesinlikle. Lanet olasıca Junhyung fangirllerinin üzerine geldiklerini düşündü. Ah hayır... Ağzından istemsizce bir küfür çıktı ama bunun için kendini cezalandıracak durumda değildi. ZATEN HAYATININ CEZASINI ÇEKİYORDU. Yarın olacakları düşünmekten o boşluk hissi tabii ki aklının ucundan bile geçmedi.

&&&&&&&&&

Junhyung bu gün eve her zamankiden daha mutlu geldi.  'Herkese merhaba!' diye bağırdı. Odasına çıktı,neşeli bir şarkı açtı ve gülümseyerek dinlemeye başladı. Bir anlığına duraksadı. 'Ben ne yapıyorum ya?'. Ben,Yong Junhyung'um. Ben aşık olmam. Birkaç derin nefes aldı. 'İşte böyle,onu aklımdan çıkarmam gerek.' .

&&&&&&&&&

'Acaba ona mesaj atsam mı? Neden böyle bir şey yaptı ki... Belki de ölmemi istiyordur. Eğer öyle ise amacına ulaşacak,okuldaki kızlar beni ciddi ciddi öldürecek.' Evet, ona mesaj atmalıyım. Beni rezil etmenin bedelini ödeyecek.
Kime: Beyinsiz
Mesaj: YA!! BUNU YAPARKEN AKLINDAN NE GEÇİYORDU!?

'İşte böyle' diye düşündü. 'Ona aşık olmamalıyım çünkü o bana aşık değil.'. Gelen mesaj sesiyle irkildi.
Kimden: Beyinsiz
Mesaj: Bir şeyler yapmasaydım da bütün okul seni benim peşimde koşan bir sürtük olarak mı tanısaydı? Ki görünüyor ki öyle ;) Çıldırmış gibi bana koşmanın sebebi neydi?

YA SEN KİME SÜRTÜK DİYORSUN KİME! SENSİN SÜRTÜK! ÇAKMA KAZANOVA SENİ ÖLDÜRECEĞİM TERBİYE YOKSUNU EMBESİL BİTTİN SEN.

Cidden... Neden ona koşmuştu ki. O koşmamıştı sanki bir mıknatıs onu çekiyordu. Pis şeytan işte... Aklı sıra beni kandıracak. Bu seviyesiz mesaja cevap verirse büyük bir kavga çıkacağını düşünüp bunun yerine uyumaya gitti. 'Acaba Yubin unnie ne diyecek....'

&&&&&&&&&

Sabah okul kantininde Junhyung'un gözü Sohee'yi aradı. Her zamanki gibi Taecyeon ve Yubin'le beraber oturduğunu görünce sırıttı. Yanlarına gidip bir sandalye çekti. Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken Sohee öldürücü bakışlarla ona dönüp 'Yah! Senin burda ne işin var!?' dedi.

'Sadece arkadaş olabiliriz diye düşündüm.'

'YAAAH!' Sohee bu sefer daha çok bağırıp ayağa fırladı. Harika. Bütün kantin onlara bakıyor.
'Benimle gel.' dedi Sohee'nin kolunu tutarak. 'Lütfen'

'Tanrım...' Junhyung onu lavaboların olduğu yere sürüklerken Yubin ve Taecyeon çoktan sohbetlerine devam etmeye başlamıştı.

&&&&&&&&&

"NEDEN.BENİ.ERKEKLER.TUVALETİNE.GETİRDİN."

"Ben kızlar tuvaletine giremem de ondan."

"BEN DE ERKEKLER TUVALETİNE GİREMEM" Tam gitmek için hazırlanıyordu ki arkadan Junhyung'un hayal kırıklığını belli eden sesini duydu.

"Ama ben seni seviyorum."

Diğer bölümde yeni bir karakter eklemeyi düşünüyorum. Aşk üçgeni gibi bir şey olacak. Okuduğunuz için çoook teşekkür ederim. Yazdıklarımı birilerinin okuduğunu bilmek beni mutlu ediyor.

FearlessHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin