"Bakugou! Sen beni dinliyor musun?!" Aizawa Sensei'nin bağırmasıyla oturduğum yerde sıçradım. Sinirle senseiye döndüm. "Evet, sensei." Senseinin sinirden kızarmış gözlerine baktım. Sonra gözlerim All Might'ın karşısında iki büklüm olan Deku'ya kaydı. All Might Deku'dan bana döndü, çok kızgın gibi değildi.
"Genç Bakugou... Aranızda aşk olabilir, bunu anlayabilirim ama..." All Might bana yaklaşıp oturduğum sandalyeye elini koydu. "...bahsettiğiniz o 'şey' için fazla gençsiniz." Gözlerini kıstı "Bu işler sadece istemekle olmuyor." Bir yanıt vermedim, o da beklemedi zaten. Müdürün boş masasından iki kağıt alıp doldurdu.
"İkiniz de bugün eve gidin, yarın da gelmeyin. 2 gün boyunca düşünün bu olanları. Sonra tekrar konuşacağız." Deku'ya döndüm. Yanakları ıslaktı. "Peki, sensei. Ama sınavlar ne olacak?" dedim ters ters. Pişman olmadığımı ve tekrar yapacağımı belli etmek istiyordum.
All Might iç geçirdi. "Senin niyet belli..." Alnını ovuşturdu. "Sınavları dert etme, ben bir çaresine bakacağım. " Başımla onaylayıp ayağı kalkarak Deku'nun kolundan tuttum. "E o zaman biz izninizi istiyelim artık." dedikten sonra Deku'yu kaldırıp müdürün odasından dışarı sürükledim.
***
"Ağzını bıçak açmıyor amına koyayım, konuşsana!" Atmosferdeki gergin hava baymaya başlıyordu artık. Deku'yu bahsettiğim adrese götürüyordum ve yol boyunca ne konuşmuştu ne de yüzüme bakmıştı. "Bu durum çok sinir bozucu..." diye mırıldandığında dudağımın tek kenarı kıvrıldı. "Ne o, Deku? Hazır değil misin müthiş akşamımıza?" Yanakları kızardı.
"Ben istemiyorum, Kacchan!" Duyduklarımla yolun ortasında durdum bir an. "Bi' karar ver artık sen de be! Ağzın başka kıçın başka konuşuyor!?" dedim isyan ederek. Neden zorluk çıkarıyordu ki?
"Hadi ama Kacchan benden nefret ettiğini biliyorum. Nefret ettiğin bir insanı yatağa atmaya çalışmanın tek bir açıklaması olabilir." Yol boyunca ilk defa gözlerime baktı. "Bedenim, Kacchan. Sen sadece istiyorsun onu. Aşkla alakan yok, benim aksime..." Son sözcükleri resmen içine hapsetmişti. Başını eğip kendine sarıldı. "Ve eminim herşey bitince beni bırakıp gideceksin! Hatta belki de kovacaksın!"
Ne yaptığımı ancak o zaman fark ettim.
"BEN İSTEMİYORUM"
"NEFRET ETTİĞİN BİR İNSANI YATAĞA ATMAYA ÇALIŞMANIN TEK BİR AÇIKLAMASI OLABİLİR"
"BEDENİM, KACCHAN"
"SADECE İSTİYORSUN"
O beni istemiyordu, haklıydı da. Ben sadece istiyordum. Ama sadece istiyorsam bu kadar acımamalıydı, değil mi? Beni ağlatacak kadar?
Midoriya'nın Bakış Açısından:
Kacchan bana bakarken gözünden bir damla yaş düştü yanağına. Ben şoklardan şoklara girerken o dönüp gitmişti, yine. Birkaç dakika sadece orada dikildim.
Sonra kendime geldiğimde bir düzine tuhaf görünüşlü adam etrafımı sarmıştı. "Selam, güzellik."
"Ah... Siktir." Verdiğim tepki adamların gülmesine sebep olunca oradan koşarak kaçmaya çalıştım ama adamlardan birinin özgünlüğü koşuymuş, beni daha iki adım atamadan yakalamıştı. Son çare olarak bağırmayı seçmiştim çünkü daha sabahtı ve etrafta birileri olmalıydı.
Çığlık atmamla ağzıma yumruk yemem bir olmuştu. Ama maşallah, gür sesimi Türkiye'deki fanlarım bile duymuştur.
Arkama aralarında en korkunç görünüşlü olan adam yerleşti. Bana sürttüğünü hissediyordum, keşke hissetmeseydim. Ağzımı eliyle kapattı. Dehşetle ona bakıyordum. "Bu çocuk bayağı iyiymiş yanlız!" dedi sırıtarak sonra beni kaldırarak kucağına aldı.
"Kız olsa daha iyi olurdu..!" dedi aralarından biri. Beni tutan adam 32 diş sırıttı. "E yapalım o zaman." Adam kucağında kıpranan bana eğildi ve beni öptü. O beni öperken ben de onu itekliyordum, lanet olasıca sokakta kimse mi yoktu? Sonra aniden bedenimde bir şeylerin değiştiğini hissettim.
Şu an daha küçük bir bedene ve büyük göğüslere sahiptim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Adam benden ayrılınca gözlerimde yaşlarla boşluğa Kacchan'ın ismini haykırdım.
Gelmeyeceğinden emin olsam da bağırdım, çünkü bu bedenle bi bok yapabileceğimi sanmıyordum.
Beni tutan adam tek kaşını kaldırdı. "O da kim? Erkek arkadaşın mı?" derken arkadan hırlamaya benzer bir ses çıktı. Umutla Kacchan' a baktım. Adam arkasını döndü. "Kız arkadaşını ellerimden sökersen alabilirsin ancak!" Kacchan psikopat bir gülüşle cevap verdi. "Sen iste yeter! Bekle-" bir bana bir de göğüslerime baktı. "Onu bir kıza çevirdin?!" Adam güldü. "Gelmeseydin hamile de bırakacaktım." Kacchan'nın gülüşü yok oldu, daha çok sinirlenmişti.
"Ondan uzaklaş. H E M E N." Kacchan tehdit kokan sesiyle konuştu. Adam onunla alay etti. "Uzaklaşmazsam ne olur lan, tek başına 12 kişiye mi dalarsın?" Kacchan hiç beklemeden cevapladı, " Evet."
Evet Kacchan'ımızdan cesaret dolu sözler. Idkgkrpgl Acaba iyi bir dayak yese kendine gelir mi?
Neyse arka arkaya bir sürü bölüm atacağım okuyorsanız, bölüm atlamayın lütfen. :)
