KÜÇÜK OLABİLİRİM AMA SİZE TEK YETERİM

2 1 0
                                    

Michel yine dağlara ava gitmek için hazırlanmaya başlamıştı, bu sefer kardeşi Sarah'da ona eşlik edicekti ve ilk defa büyülü güçlerini kullanıcaktı. Hafif bir zırh giydikten sonra kılıcını alan Michel kardeşine "artık gidebiliriz, nasıl heyecanlı mısın?" Diye sordu ve kapıyı açtı, dışardan gelen gün ışığı gözlerini acıtırken "gerçekten ne kadar heyecanlıyım bilemezsin" diyen Sarah kardeşinin yanında yürümeye başladı. Ormandan geçerken gardını alan Michel sessizce yürüdü buralar pek tekin değildi ve onun gibi küçük bir çocuk için tehlikeliydi çünkü orman her türlü canavara ev sahipliği yapıyordu hatta efsanevi yaratıklarında burada olduğuna dair dedikodular dönüyordu, geçenlerde kasaba tavernasının sahibi Kano devasa bir Kanatlı örümcek gördüğünü söylemişti michel'de bunu dikkate alarak yürüyordu, Sarah onun bu ciddiyetine gülüp "sakin ol Michel bize birşey olmaz, unuttunmu yıkım büyüsü kullanabiliyorum" dedi, Michel ise hala gardını düşürmeden yürümeye devam ediyordu çünkü ne olucağı belli olmazdı ve burları onun kadar iyi bilen biri yoktu, sessizce yürürken kardeşine "Sarah, büyüne çok güveniyorsun ama daha doğru düzgün kullanamıyosun o yüzden gevezelik yapmayı bırakıp yakınımda kal" diyerek etrafı incelemeye dalmıştı sanki bir kurt görmüş gibiydi ve kardeşinden yardım isteyip "şurayı bi parlatırmısın Sarah" dedi. İşaret edilen bölgeye ışık büyüsü atan Sarah orta boy yaban tavşanı görmüştü ve Michel'e "gördüğün gibi sadece şu büyük tavşanlardan, yanına yaklaşmadığımız sürec..." demesine kalmadan Michel tavşanı indirmişti doğuştan silah kullanmakta ustaydı fakat kardeşi gibi büyü kullanamıyordu ama avcı gücü kardeşi ile arasındaki farkı kapatıyordu, küçüklüğünden beri kendini geliştirmişti şu an 14 yaşlarında bir çocukdu ve 7 yılı bu dağın eteğinde geçmişti, geçiminide burdan topladığı derilerle sağlıyordu, çoğu zaman aç yatıyor olsada kız kardeşinin iyi bir büyü okulunda okuması için çalışıyordu, kız kardeşide onu çok seviyor ve yardımcı olmak için takı işinde çalışıyordu. Bu iki kardeş annelerini doğduktan sonra kaybetmişti babalarınında kim olduğunu bilmiyorlardı doğduktan sonra yurda verilmişlerdi ve köle gibi çalıştırılmışlardı yaşları 7 olduktan sonrada bir gizemli sanat öğretmeni ikisini evlatlık almıştı. Genç bir adamdı ve işinde çok ilerlediği için vücüdunda pullar çıkmaya başlamıştı ejder sanatıyla uğraşan bu öğretmenin adı Fredric'di, öğrencileri ise sadece bu iki kardeşti çünkü herkes ondan korkardı ve onun eğitimlerini almak istemezdi fakat düşündükleri gibi biri değildi aksine çok sevecen, iyiliksever bir adamdı hatta Michel ile Sarah'ya babalık yapmış onları eğitmiş, karınlarını doyurmuş biriydi fakat 4 yıl önce ortadan kaybolmuştu.

İki kardeş onu aramıştı ama adamın ne adı ne sanı hatırlanıyordu sanki dünyadan silinmiş gibiydi herşeye rağmen onların bu arayışları devam etmişti fakat bir sonuca varamadıkları için arayışı bırakmışlardı. O günden sonra kendi işleriyle meşgul olmaya başlamışlardı, ikisininde hedefi Avcı olup bu Dünyadaki canavarların kökünü kurutmaktı ve yaşları küçük olmasına rağmen Michel ufak canavarları avlayabiliyordu, bugünden sonra kardeşi Sarah'da ona yardım edecekti kim bilir belki "C" kalite bir canavarı bile öldürebilirler, tabiki bunun için güzel bir strateji uygulamaları gerekli fakat ikiside çok aceleci ve sabırsızlardı. Hayatlarının değişiceği bu günden sonra ikiside Avcı okuluna alınıcaktı çünkü şans eseri ormanda gezerken elmas kaplumbağaya denk gelmişlerdi bu kaplumbağanın kabuğu elmaslardan oluşuyordu ve zayıf noktası açıktı bu fırsatı değerlendiren Michel "önüne geç ve ışık büyüsüyle gözünü körelt" diyerek kaplumbağanın yanına doğru yöneldi Sarah'da onun dediğini yapıp kaplumbağanın gözünü kısa süreliğine köreltti, sersemleyen canavarın kafası bedeninden ayrılmıştı, yüksek hızla canavarı kesen Michel gülümsemişti çünkü artık kasabayı alıcak kadar zengin olmuşlardı. Canavarın ölü bedenini görüp bunca zaman sonra sefil hayatından kurtulma fırsatı olan Sarah mutluluktan ağlamıştı michel'de onun bu mutluluğuna eşlik etmişti ve hayatlarının en güzel anını yaşamışlardı. Elmasları alan kardeşler kulübelerinde ziyafet çekmişlerdi ve artık ikisi için yepyeni bir hayat başlamak üzereydi. Olaydan bir gün sonra Avcılık sınavı için kendilerine kaliteli zırh ve silah almışlardı ardından sınav başvurusu için Şehire gittiler, etraftaki ışıklandırma ve kalabalık insan toplulukları heycan vericiydi tabi sokak arasında önlerini kesen çete dışında.
Grubun başı olan "hah köylülere bak, nerden buldunuz bu paçavraları ?" Diye Sarah'ya yavşamaya başlamıştı onun bu davranışı için uyaran kızda yıllardır biriktirdiği öfkeyi kusmak üzereydi ki kardeşi onu durdurup "hançerimi tılsımla" dedi o da "seve seve" diyerek hançere büyüsünü yaptı bunu gören çete "kızımız büyüde kullanabiliyormuş ama büyü kullanan tek siz değilsiniz ayrıca senin gibi küçük bir çocuk bize zarar veremez velet" diyerek arkada kapşonunu indiren genci çağırıp, çete üyelerinin silahlarını büyülemesini istedi o da öyle yaptı ve çok fazla güç harcadığı için bayıldı. Bu sırada "Küçük olabilirim ama size tek yeterim" diyen Michel insan üstü hızla çeteyi yaralayıp kaçırtmıştı ardından kardeşinin yanına gidip "sanırım burda birbirimize daha sıkı tutunmalıyız" diyerek kızı arkasına aldı sonra önünde duran herife "ölmekmi istiyorsun?" Diye sordu onlara doğru yaklaşan adam "deneyebilirsin ama seni yüz farklı şekilde öldürebilirim" diyerek atkısı altındaki sembolü gösterdi, adam yüksek kademe Avcı'ydı ve kardeşlerin yeteneklerine tanıklık etmişti, onları kanatları altına almak istiyordu çünkü son zamanlarda böylesine güçlere sahip çocuklar görmemişti, kardeşlerin potansiyeli çok yüksekti ayrıca çabuk eğitilebilirlerdi. Telaşla hançerini kınına sokan Michel başını eğip özür diledi, Sarah'da aynısını yaptı. kardeşlerin başını okşayan Avcı "hey sakin olun sadece dalga geçiyordum" diyerek içlerini rahatlatmak istedi ve yüzüne doğru hayranlıkla bakan Michel'i görüp "orda yaptığınız şey gerçekten harikaydı, hey bakın ne diyeceğim yemekte bana eşlik etmek istermisiniz ? " dedi ve cevap anında geldi. "Hayır" diyen Sarah adamı şaşırttı ve kardeşinin kolundan tutup onu eve doğru sürüklemeye başladı

kavga etmeye başlamışlardı ve Sarah "avcı sembolü gösteren herkese hemen güvenemeyiz şapşal kardeşim" diyerek son noktayı koyup Michel'i susturmuştu çünkü haklıydı her önüne gelene güvenmemeliydiler. Arkadan onların bu hallerine gülen adamda kardeşleri asilce selamlıyarak "Adım Marcus Fitch, A kademe Avcıyım" diyerek kendini tanıttı ve kınından çıkan kılıçta peri formuna dönüp "zırh deşen Plo" diyerek aynı şekilde selamladı. Periyi gören Sarah şok olmuştu çünkü karşısında hep kitaplarda okuduğu perilerden biri vardı ve şimdide o hayranlıkla dolmuştu, hatasını anladıktan sonra saygısızlığı için özür dileyip "teklifiniz hâla geçerlimi?" Diye sordu, Arkadan suratını ekşiten Michel'de onun yanına geldi. "asıl ben özür dilerim, önce size kendimi tanıtmalıydım" diyen Marcus teklifinin hâla geçerli olduğunu dile getirip yakındaki restorana kadar kardeşlere eşlik etti. Av anılarını anlatan Marcus kardeşleri etkilemeyi başarmıştı ve günün sonunda onlara "avcı olmakta eminmisiniz?" Diye sordu, ikiside bu konuda kararlıydı hayatları boyunca bu hayalle yanıp tutuşmuşlardı ve ellerine geçen bu fırsatı değerlendirmekte emindiler. Kardeşlerin onayını alan Marcus "peki yarın akademiye gelin kaydınızı yapalım, müsadenizle ben kalkıyorum" diyerek mekandan çıktı. Heyecanla ne yapacaklarını şaşırar Kardeşlerde evin yolunu tutup yarın için hazırlık yapmaya başladı, şansları tekrar dönmüştü çünkü sınav bile olmadan avcılara kayıt olmuşlardı.

Kıyafetlerini katlarken anıları zihninde canlanan Michel, bugün yirmi yaşına basmıştı ve artık B kademesinden A kademesine terfi edicekti bunu yapmak içinde önce bulduğu bir periyi sahiplenip, ona bağlılık yemini etmeliydi. Düşünceler içinde evinden çıktıktan sonra zihninin derinliklerinden bir ses "GÜCÜNÜZ SİZİ EFSANE YAPACAK!" diyordu, gerçekten şimdiye kadar görülmemiş güçte bir periye denk gelmek üzereydi...

Yükseliş: PerilerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin