Ayağa kalktım başım dönmeye başladı kafamdaki kaskı çıkardım bişeyim yoktu sadece kolum kanıyordu. Muratı bulmam lazım diye düşündüm etrafımdakiler konuşurken ben kaskı oraya atıp motora bindim ufak tefek hasar vardı ama çalışıyordu.
"evladım iyi misin?"
"hey bekle ambulans gelicek nereye"
"bu neydi şimdi"
Onlar söylenirken bense düşünmeden gaza basıp geri döndüm etrafıma bakınıyorum Muratı bulmak için. Kolumda ve gaza bastığım ayağımda ağrı hissettim. Ama umursamadan daha çok bastım. Biraz ilerde kaldırımda Muratı gördüm kaldırıma oturup telefonuyla uğraşıyordu ve kendi kendine söylendiğini gördüm.
Hemen durup motordan indim. Gülerek "napıyon lan kaldırım güzeli" dedim. Kafasını kaldırıp yüzüme bakmadan ;
Murat :"seni öldürmeme ramak kaldı" deyip ayağa kalktı yanıma gelirken. Endişeyle "noldu lan sana" dedi.
"nolmuş bana"
Murat:bu yüzünün hali ne kaza mı yaptın bana doğruyu söyle.
"ne bilim yaptım herlde" deyip gülerek bindim motora. "hadi yürü sen nasıl indin lan motordan"
Murat: ibneye bak bide nasıl indin diyo. Ulan gevşek sen ön kaldırırken ben de arkada götümün üstüne oturdum bağırdım duymadın.
Kahkaha atmaya başladım. Ne kadar güldüğümü bilmiyorum ama karnım ağrıyınca gülmeyi bırakıp Murata döndüm. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu yine gülmeye başladım.
"Demek götünün üstüne oturdun Ha". Ben gülerken arabayla yanımızdan geçenler bana bakıyordu. Yüzü yaralı üstü başı dağılmış ama kahkaha atan birini görünce merak ediyor millet haliyle.
Murat kafama Bi tane vurup " yürü lan deli" deyip motora bindi. İş yerine geldiğimizde patron bizi dışarda bekliyordu. "Ne kadar şanslı çalışanlarız" dedim Murata sessizce.
Motordan inip patrona doğru ilerledik. Adamın sinirden kaskatı kesilmiş yüzü bir anda gevşedi ve yerini şaşkınlık aldı.
Patron : Cihan noldu olum sana bu motorun hali ne?
Dedi elimi saçlarıma atıp karıştırırken cevap vericek tim ki adam motorun yanına gitti kontrole başladı "motorda birşey var mı?" diye sordu. Dudağımın kenarı kıvrıldı.
"motorun sağlam abi merk etme" deyip Muratla içeri girdik. Mutfak tarafına doğru ilerledik beraber.
Murat:olum ne biçim adam lan bu resmen motorunda bişey var mı diye bakıyor. Senin yüzün gözün kan içinde seni sormuyor bile" dedi.
Kolumu omzuna atıp "siktir et be Muro sen sor yeter bana deyip kahkaha attım ittirdi beni sendeledim sonra tuttu
Murat: tutmasaydım düşüyordun.
Diye iğrenç espiride bulundu. Kapıdan içeri girip" sen giyin ben şu yüzüme bakıcam deyip lavaboya gittim.
Aynaya baktığımda kaşım patlamıştı yüzümde hafif çizikler vardı lan donmuştu. Sanırım kaskın camı kırığı batmıştı yüzüme.
Kolumda ve ayağımda yine ağrılar hissettim ama umursamadı yüzümü felan yıkayıp hızlıca işime koyuldum.
Açelya: Cihan iyi misin kaza yaptığını duydum.
"iyiyim bişeyim yok" dedim açelyanın bana karşı ilgisi vardı ve onu ümitlendirmemek için kısa cevaplar veriyordum sürekli. Neyse ki bugün gündüzcü oluşumun son günüydü. Restoranın gece bar kısmında çalışıcaktım.
Bugün son günü olmanın tadını çıkarmaya başladım.
Kendime sert bir kahve yapıp bir sigara yaktım. Dışarı patronun yanına gittim. Kahveyi ona uzattım "istemez" dedi sert Bi tavırla.
Patron: bu motoru sen yaptırıcaksın haftalığından kesicem" dedi.
Senin gibi adamın gelmişini geçmişini verdiğin üç kuruş para ona da göz dikiyorsun demek vardı ama bunları içimden geçirdim. Zaten işi zar zor bulmuştum kaybetmeye niyetim yoktu.
Motorun karşısına bir sandalye atıp motoru izlemeye başladım. En az 500 lira çıkar diye düşündüm. Kahvemi yudumlayıp sigaramı içime çekiyordum. Motorun tekerlerine kaydı gözüm iki tane bacak dikkatimi çekti kahvemi içiyordum ki öksürmeye başladım.
"helal" dedi bir kız sesi. Kahveyi bırakıp ağzımı silerek kızın yanına gittim. Kot kısa şortu ve beyaz salaş tişörtü omzunda siyah bakımlı saçları bir anda gözlerim karardı kafamı yere eğip elimi saçlarıma götürdüm.
"iyi misiniz?" dedi güzel kız
Başım dönüyordu. Başımı sağa sola sallayıp gözlerimi kapatıp açtım. Kıza doğru yürümeye başladım.
"buyurun birine mi baktınız?"
Oy ve yorum..
