iwo ninu ala mi : chaennie

#8

"h-hayır... bu-bu gerçek olamaz! o-olamaz tamam mı!"

jichu, la lisa ile birlikte çaresizce hıçkırarak ağlayan arkadaşına bakıyordu. şu anda, ikisi de onu izlemekten başka bir şey yapamıyordu. çareler, fikirler ve düşünceler birkaç dakikalığına da olsa tükenmişti.

onun için bir şey yapamıyorlardı ve bu, onları çok üzüyordu. en azından jichu'yu.

chaeyoung ise en sonunda yere çöküp elinde zor duran telefonu yere fırlatmıştı.

"o.. o dün gece benim kollarımın arasındaydı! benim! bir başkasının değil... tanrım.. lütfen.. yalvarırım kötü bir şaka olsun. lütfen.."

la lisa arkadaşının bu durumu yüzünden ağlayacak duruma geldiğinden chaeyoung'u jichu ile baş başa bırakmaya hazırlandı.

son olarak gitmeden önce, jichu'ya doğru fısıldamıştı. "keşke.. keşke onları daha düzgün bir şekilde ayırabilseydik jichu.. böylesi, hiç.. hiç hoş değil. umarım chaeyoung jennie'nin üstesinden çabucak gelebilir."

chu ise çoktan gözyaşlarıyla olan savaşına yenilmişken, la lisa'nın dedikleri üzerine chae'nin yanına doğru ilerleyip bedenini yanına yerleştirmişti.

jichu, derin bir iç geçirdi ve her şeyin geçeceğine inandı.

"chaeyoung.. bana bak! sakin ol, sakin.. geçecek, sakin ol. yalvarıyorum."

chaeyoung ise sinirle yanında duran jichu'nun bedenini sert bir şekilde ittirip acı içinde kıvranmasına yol açmıştı.

"ANLAMIYORSUNUZ. İKİNİZ DE BENİ ANLAMIYORSUNUZ! JENNIE, DÜN BENİM KOLLARIMDAYDI. SİZE YEMİN EDERİM! ASLA O SÜRTÜĞÜN EVİNE GİTMEDİ VE.. VE BU VİDEO ÇEKİLMEDİ."

fakat chaeyoung'un nefes alıp verişleri bir türlü düzelmiyordu.

ve şimdiyse, jennie kim ile tanıştığına lanet ediyordu. delirmişti, bunu nihayet öğrenmişti.. acı bir yoldan da olsa.

3 saat geçmişti fakat chae çöktüğü köşeden kalkmamıştı.

hâlâ nefes alamıyormuş gibi hissediyordu. hayatı solmuştu. sanki, ölmüş gibi hissediyordu.

almaya çalıştığı nefesler, kalbindeki acıyı tetikliyor ve her şeyi daha da berbat ediyordu.

chaeyoung, artık yaşayıp yaşamadığını hissedemez hâle gelmişti.