[14] krallık'ta değişen şeyler

1K 98 25
                                    

14; krallık'ta değişen şeyler

2. Sezon 1. Bölüm


* * *

2 yıl sonra ;


Namjoon önünde duran büyük eski kral'ın portresini izliyordu. İki  yıl olmuştu yoongi gideli. Onu öpeli , kokusunu duyalı tamı tamına iki yıl olmuştu. Bunu artık kelimeler'e dökemeyecek kadar yorgun hissediyordu.

Bakışları yanında yatan küçük oğluna takıldı. Ne güzel de uyuyordu miniği. Babası yoongi ona hediye bırakmıştı gitmeden. Düşüvermişti karnına küçük yumurcağı.

Jimin krallıgın başına geçtiğinde her şey değişmişti. Bütün yoongi'nin hatırası olan her şeyler yıkılmış ,yok edilmişti. Namjoon elinde ise sadece yoongi iki çift beyaz gömleği , parfümü ve kulağına güçsüz bir şekilde fısıldadığı ' seni seviyorum ' sözcüğü idi.

İçinde yanan küçük yangını durduramıyordu. İki yıldır ruhsal anlamda çökmüş bedeni kimseyi kabul etmemişti bir daha bedenine. Ne Jimin ile birlikte olmuş ne de yoongi'den başkasına düşmüştü. Sadece yoongi vardı.

Aklından geçen , uyurken adını sayıkladığı tek kişi yoongi'ydi. Yoongi'nin ölümü hala tazeydi ruhunda. Bitmiyordu içinde acı , girdikçe giriyor , kalbini yerle yeksan ediyordu.

Krallık'ta birçok şey değişmişti. İlk önce ülkedeki bütün başka şehirler'e gidişler kapanmıştı. Akşamları ışıklar kapanıyor gece büyük bir sessizliğe bürünüyordu.

Bitmişti herşey , krallıgın bütün güzellikleri siyah'a bürünmüştü. Halk ise sadece itaat etmek zorunda kalmışlardı. Hepsi min yoongi'nin olduğu zamanı özlemişlerdi bile.

Park jimin , min krallıgına düşen bir karanlık şimşek gibi girmişti.

Ve min hanedanlığı simsiyah bir renge büründü. Bitmişti herşey bunu bütün halk biliyorlardı. Namjoon'da biliyordu ama içindeki yangın bunu düşünmesine bile izin vermiyordu.

Rüyalarında gördüğü kabuslar , yoongi'nin rüyalarında onu suçladığı anlar hepsi birer kabus olsada dayanamıyordu. Bir gün öldürecekti kendini dayanamıyordu bir türlü , olmuyordu onsuz.

Başını elleri arasına aldı sıkıca.  Başındaki büyük ağrı nüks etmişti yine. Açılan kapı ile bakışları oraya döndü. Park jimin tüm simsiyah kıyafetleri ile birlikte kapıdan girmişti.

" Hayatım. Nasılsınız iyi misiniz biraz daha." Jimin çocukça çıkan sesi ile birlikte söylemiş , çocuğunun bir elini namjoon tabiri ile yoongi'nin kanını taşıyan eli ile birlikte sarmıştı.

Namjoon sinirli bir şekilde yutkundu. Onun oğluna dokunmasını asla istemiyordu. Çünkü park jimin bir katildi. Onun yüzünden sevdiği adam'ı öldürmüştü.

" İyiyim ben. " Namjoon soğuk çıkan sesi ile birlikte söyledi. Jimin ona bakmış , çocuğun elini bırakmış ve namjoon'un kucağına yerleşmişti.

" Biraz sevsene beni özledim seni aşkım." Jimin söylediğinde namjoon onu kucağından indirmek istedi ama yapamadı. İçindeki ona olan öfkesi ile kucağında onun ile ayağa kalktı ve oğlunu kontrol etti ve odadan çıktı.

Hemen yanında duran Jimin'in odasına girdi. Jimin ise heyecanlı bir şekilde onun boynuna ellerini sarmış sıkıca sarılmıştı. Namjoon odaya girdiği billi jimin'i yatağa bırakmış ve üstüne çıkmıştı.

Jimin'in üstünü ve altını çıkarıp çırılçıplak bırakırken  , onun buğday tenini okşarken ve onun ile sevişirken altındaki kişiyi hep yoongi olarak düşündü. Jimin'in buğday rengi tenini yoongi'nin bembeyaz teni olarak düşündü. İçine girdiği sıcak ve dar deliğin yoongi'nin ait olduğunu ve onu sıkıca içinde sardığını.

Aklında sadece yoongi vardı. Jimin'i sertçe becerdi , Jimin ise aldığı acı ve zevk karşımı inlemeye devam etti. Bilmiyordu ki üstündeki adam acı çekiyordu. Hem de çok büyük acılar çekiyordu. En büyüğü ise aşktı , Jimin'in hiç tadamayacaktı aşkı.

Bölüm Sonu.

Merhaba!

İkinci sezon'dan bütün okuyucularıma selamlar Nasılsınız.

Ve hepinizin buraya Jimin ve namjoon'un karakterleri hakkında yorumlar atmanızı istiyorum. Onları nasıl buldunuz?

Yeni bölümde görüşmek üzere 🙌

İyi günler 😋

dâecwitâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin