Yatağımdan doğrulup etrafıma baktım saat 9:55'di. Esneyerek kalktım ne kadar uyusam bile sanki hiç uyumamış gibi his ediyorum ve başıma daha yeni dank etmişti
-randevu!!!
Hızla ayağa kalkıp saat 10'daki randevuya hazırlanmaya başladım. Dolabımdan siyah pantolon alıp üstüme beyaz bir tişört üstüme ise siyah kot ceket aldım ve koşar adımlarla kapıya yöneldim tam evden çıkacağım sırada gözüm yan taraftaki aynaya takıldı,
-ahh çok yakışıklıyım
Diğerek saçlarımı önüme doğru biraz dağıtım. Bu gün hava güneşliydi, yürürken yoldaki çiçekciden bir beyaz gül aldım ardından ise hızla randevu yerine gittim işte ordaydı benim meleğim. Yavaşca ona yaklaşıp gülü uzatdığımda bana bakıp gülümsedi
-canımı yakıyorsun
Dediğimde şaşırarak bana baktı
-gülümsemen kalp krizi geçirmeme sebep oluyor
Dediğinde yine gülümseyip elimdeki gülü aldı ve omuzuma bir yumruk attı
-yaa jimin yapma
-benim meleğim utanmışmı?
Diğerek yanağından öpeceğim sırada kafasını bana döndürüp birşey diyecekti ki olanlar oldu. Y/N biraz utangaç bir kızdı ben burada sırıtırken o ise utancından yüzünü kapatmıştı, heleki insanların ortasında olunca.-jimin seni öldüreceğim!
-ben ne yaptım sen yaptın sonucta
Bana sinirli ama bir o kadar tatlı bakış atmıştı insanlar bize bakıyordu genç bir çift görünce far görmüş tavşan gibi baka kalıyorlar alışmıştım bu duruma. Hala yorgundum sanki hiç uyumamışım gibi his ediyordum uzun zamandır böyleydim nedenini bilmiyordum.
-noldu jimin durgun gözüküyorsun yorgunmusun?
-hayır yorgun değilim
diyerek bir gülücük sundum ve kafamı han nehrine çevirdim esen hafif rüzgar saçlarımı suratımdan iterkene bir yandanda yüzümü gıdıklıyordu. Elimde his ettiğim bir el ile yan tarafıma döndüm y/n elimi eline kenetlemiş başını omuzuma koymuştu bu süre boyunca onu izlemiştim
-canım sıkılıyor seninle bir şeyler yapmak istiyorum
Biraz düşündüm ne yapabilirdik diye tam o sırada aklıma güzel bir fikir geldi
-meleğim benim dedemin bana aldığı bir dağ evi var oraya gidelimi, ikimiz başbaşa
Dedikten sonra gülmüştüm ve yine utanmıştı bana o kızgın ifadesiyle bakıyordu ama çok tatlı duruyordu
-jimin bak giderim şimdi
-tamam ya sadece şaka yaptık
-yapma
diğerek bana bir iki saniye daha kızın bakışlarını yolladıktan sonra önünü dönüp bana trip atmaya başladı tanrım bu kız beni kalbimden götürmeye çalışıyor
-y/n
Diyerek onu dürttüm ama nafile
-y/n tamam ya şaka yaptık sadece
Yine çıt yok ve ben ne yapacağımı y/n parasını evde unutmuştu değilmi
-bende kalkıp arkadaki pamuk şekerciden pamuk şeker alırım y/n tribinden vazgecene kadar
Diğerek kalktım y/n kafasını hemen bana cevirip yalvaran gözlerle baktı
-banada al- nerede?
Beni bir kahkaha tutmuştu y/n ise sinirinden bana vuruyordu, yah çok talı duruyordu
-boşver şimdi bunuda hadi dağ evine gidelim
-şimdi mi?
Şaşırarak sorduğu bu soruya evet anlamında başımı sallayarak karşılık verdiğim gibi onu elinden tutarak benim evime götürdüm kapını önündeki arabaya bindirip dağ evine doğru sürmeye başladım yol boyunca çok eğlenmiştik ev uçurumun biraz kenarında ağacların arasındaydı uçurumun altında bir şelale uçurumun manzarasında ise şehir vardı müthiş bir yerdi. Vardığımızda aşağı inip y/n ile beraber eve girdik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Insomnia/J.M
Fanfictionuyuyamıyorum, neden? düşünemiyorum, neden? kalbim kırık, neden? ağlıyorum, neden cevaplanması gereken daha çok soru var, nerdesin? kısa bir aşk hikayesi ve mutlu sonları sevmeyen bir yazar. Lütfen kitabı sonuna kadar okuyun konu o zaman açılcak