0.4

80 9 2
                                    

Jennie 'den

    Jungkook hala acı ile inlerken kenarda kulağından rose tarafından tutulmuş Jimine gülmeden edemiyordum. Lisa bir saat boyunca Jimini balkona kilitlemişti. En son Jimini rose kurtarmıştı. Şimdi ise Lisa jungkook un kaşına pansuman yapıyordu. Daha ne olduğunu  öğrenememiştik. Jungkook un pansumanın bitmesini bekliyorduk. Lisa jungkook un dizilerinden kalktı ve yatakta bağdaş kurup kenarda kulağı çekile çekile kızarmış Jimin e döndü. Tanrım! Daha sabah kıza bağıran adam şu an minis minis birisi olmuştu.

Lisa - Anlat bakalım Jimin! Kocama ne oldu?!

Jimin - Öhüm Öhüm... Kulağım?

   Rose Jimin in kulağını sertçe bıraktığında Jimin afallayarak iki adım geri gitti. Tekrardan boğazını temizledi ve pişman gözlerle Lisa ya baktı.

Jimin - Bak şimdi. Şöyle... Biz jungkook u suyun altına soktuk. Bu malda su soğuk diye çırpınıp durdu. Bende şampuan alacaktım karşı duvardan. İşte iki elimide bırakınca çocuk elimden sabun gibi kaydı. Hyunglarım tutmaya çalışmışlar ama senin biricik kocan ağır olduğu için tutamamışlar. Jungkook da küt! Duşa kabinin köşesine.

Namjoon - Yaa! Lisa hanım. İşte en beklemediğinden geliyor(!)

  Lisa gözlerini kısıp uzun kanepede jisoo unniemin dizine yatmış Namjoona döndü.

Lisa - Şuan hiç sırası değil Namjoon!

Namjoon - Aman ağlama maknae...

Yoongi - Bu işte hallolduğuna göre ben kaçayım! Zaten bugün benim asistanım gelecek. Umarım iyi biridir. Çünkü yarın çalışmaya başlayacak.

Lisa - İnanılmaz derecede halloldu...

Yoongi - Ne dedin Lisa?

Lisa - Umarım... Umarım güzel biridir...

    Lisa göz devirirken yoongi ona dil çıkardı ve kapıya yönelip odadan çıktı.

Rose - Neyse lisam biz gidelim artık.

Lisa - Tamam gülüm ben sizi geçireyim.

Rose - Gerek yok Lili. Geliyormusun jennie unnie?

Jennie - Aslında iyi olur. Size zahmet olmazsa eğer...

Rose - Yok unnie. Ne zahmeti.

Lisa - Görüşürüz!

Jisoo - Görüşürüz!

   Gülümsedim. Lisa ve unnieme de el salladıktan sonra odadan çıktık. Jimin rose nin belini tutmuş rose yi yavaş yavaş aşağı indirirken bende peşlerinden iniyordum. Yoongi nin dediklerini düşündüm bir an... TANRIM! BUGÜN YENİ İŞİME GİDECEKTİM! Ve ben bunu tamamen unutmuştum. Tamı tamına 1 haftadır işsizim ve etrafta deli gibi iş arıyordum.

Geçen taehyung bana iş bulduğunu ve pazar günü beni götüreceğini söylemişti. Beyefendi kendisi de bulmuyordu. Arkadaşına buldurtuyordu. Yani kimin nesi bilmiyorduk. 3 yıldır aynı şirkette asistan olarak çalışıyordum. Ama geçen hafta patronum bana yavşaklık yaptığında, ben bunu sadece taehyung a anlattığımda oda gidip patronumu dövdüğünde işten atılmıştım. Bu yüzden gireceğim işi o ayarlıyordu.

Jimin arabanın kapısını açtığında kaşlarımı çatarak etrafıma baktım. Biz ne ara evden çıkmıştık?

Hızla arka koltuğa oturup kapıyı kapattım. Araba çalışınca başımı cama yasladım ve kendimi karanlığa teslim ettim...
_-_-_-_

Gözlerimi yavaşça açtığımda beni karşımda bir gün batımı karşıladı. Kaşlarımı çattım ve biraz doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Tanrım ben neredeydim?

Serendipity [Yonnie] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin